Epilog-2

1.8K 83 372
                                    


HARRY

Bu dünyaya defalarca kez gelsem de kalbimin yine aynı kişi için atmasını isteyeceğimi çok iyi biliyordum. O, ne yaparsa yapsın, ne söylerse söylesin; bana her hareketi ve dudağından dökülen her kelime mutlak bir mutluluk verecekti.

Onu kaybetmiştim, bir anda ellerimden uçup gitmişti. Umutla beklemiş ama bir yerden sonra kaybolan umudumla hayatıma devam etmeye çalışırken çıkagelmiş; aslında kaybolmayan ve içimde çok derinlere saklanan umudum da onun gelmesi ile ortaya çıkıvermişti. Onu görüp de tekrar hayatıma dahil etmememin hiçbir şekilde imkanı yoktu. O, benim aşık olduğum kadındı; çocukluğum, ergenliğim, gençliğim ve kısacası tüm bir hayatımdı.

"Davetlerden nefret ediyorum! Neden ben de gelmek zorundayım ki? Boya olmuş kıyafetlerim ve rahat ayakkabılarım ile beni evde bırakmalıydın Harry. Tüm bunlar benim için birer işkence!" Do, üzerini saran derin yırtmaçlı siyah uzun elbisesini ve ayaklarındaki topuklu ayakkabıları gösterirken bir yandan da küpesini takıyordu. Hem itiraz edip hem de mükemmel olmak için içine girdiği çaba beni içten içe güldürse de bu konu hakkında sesimi çıkarmadım.

"Styles Holding'in düzenlediği büyük bir davet olduğu ve sen de bir Styles olduğundan olabilir mi bebeğim?" Arkasına geçip yana attığı saçı ile açılan omzuna dudaklarımı bastırdıktan sonra aynadaki yansımasına bakıp gülümsedim.

"Çok çirkin görünüyorum! Tanrım, şu halime bak Harry! Kilo mu almışım? Popom mu büyümüş? Elbisemi değiştirmem gerekiyor, belki de daha bol bir şeyler terc-"

"Hey, sakin ol! Kilo alsan bile önemli değil ama kilo falan almadın güzelim." Do'yu kendime çevirip belindeki ellerimi kalçalarına indirdim ve biraz sıktıktan sonra sırıttım. "Hala aynılar, muazzam bir şekil ve büyüklükteler, tam elime göre. Ayrıca, her zamanki gibi harika görünüyorsun karıcığım!" Suratında küçük bir gülümseme yerini alınca ben de daha geniş bir şekilde gülümsedim çünkü onu güldürebilmek beni her şeyden daha fazla mutlu ediyordu.

"Teşekkür ederim. Oradaki süslü kadınların laf etmesini istemiyorum. 'Koskoca holding sahibinin karısı ama şu giydiğine bak!' Aptallar." Kendi kendine taklit edip somurturken kafamı boynuna doğru gömüp yumuşak tenine dudaklarımı bastırdım. Güzel kokusunu bir süre içime çekip geriye çekildim. Bazen hala bu güzel kadının yani hayatımın aşkının karım olduğuna inanmakta zorlanıyordum ama hepsi gerçekti. Bembeyaz gelinliği içinde bir meleğe benzerken ettiği evlilik yeminini asla unutamıyordum.

'Küçücük bir kız çocuğuyken yırttığım kelebek resmin için bugüne kadar senden hiç özür dilemediğimi fark ettim Harry ve bugün de amacım bu değil. Sadece iyi ki bunu yapmışım demek istiyorum. Bilmelisin ki o gün o resimdeki kelebek yırtıldıktan sonra, onu öldürdüğüm için beni suçladığın kelebekten bahsediyorum, o andan itibaren o kelebek senin yanında olduğum her saniye benim içimde yaşadı. Çocuktum, anlayamadım ama her seni gördüğünde hiç usanmadan kanatlarını çırpmaya devam etti. Hep aynı heyecanla, aynı samimiyet ve istekle...

Tüm hayatımı seninle geçirdim. Tek bir saniyesinden bile pişman değilim. Sen benim için önce en iyi arkadaş sonra ise kalbimi kaptırdığım biri haline dönüştüğünde bunun kaçınılmaz olduğunu biliyordum. Tanrı aşkına bu güzel gözlere ve yanağındaki masum çukurlara kim karşı koyabilirdi ki?! (Öne doğru eğilip yanağıma dudaklarını bastırdı. Rujunun izinin orada kaldığını umursamadan devam ediyordu ve ben de umursamadım.)

Seni yalnız bıraktığım, bırakmak zorunda kaldığım tüm zamanlar için yapabileceğim tek şey özür dilemek. Beni affedebilmeni umuyorum.(Ben onu gittiği ilk gün affetmiştim.)

The Boss | Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin