18.Bölüm - Son

53 3 0
                                    

   Pazar gününün miskinliği üzerime çökmüşken gördüğüm rüyanın etkisinden çıkamıyordum. Bartuğ ile Emre'nin birbirine girişi, Emre'nin Bartuğ'u bir kez daha yıkışı, Bartuğ'un bana hayal kırıklığı ile bakışı... Telefonumun bildirim sesi beni gerçekliğe döndürürken komodinin üzerinden aldım ve gelen bildirime baktım. Bartuğ, mesajıma cevap vermişti.

Bartuğ: Yoksa beni mi özledin :)

   Sabah, o kâbusun etkisiyle ilk yaptığım şey Bartuğ'a buluşmak istediğimi söylememdi. Çünkü gördüğüm kâbus bazı şeyleri tam anlamıyla idrak etmemi ve hislerimi fark etmemi sağlamıştı.

   Ben, Bartuğ'u gerçekten kaybetmek istemiyordum. Aramızda kötü bir şey olmasını, beni bırakmasını istemiyordum. Emre'ye karşı hissettiklerimin de sadece acıdan ibaret olduğunu görebiliyordum. Aşk ve sevgi dedikleri kavram insana acı vermemeliydi. İnsanı mutlu etmeli, kendini iyi hissettirmeli, huzurlu hissettirmeliydi. Bartuğ'un yanında bütün bu olumlu duyguları hissederken Emre'nin varlığı bana gerginlik ve stresten başka bir şey getirmiyordu. Bunu fark etmem için bir işarete ihtiyacım vardı, o işaret kâbusum olmuştu.

Şansım: Seninle önemli bir şey konuşmak istiyordum da. Müsait misin bugün?

Bartuğ: Senin için her zaman müsaitim.

Bartuğ: Yarım saat sonra seni almaya gelirim.

Şansım: Tamam, bekliyorum.

   Telefonu elimden bıraktıktan sonra yataktan kalktım ve dolabımın karşısına geçtim. Krem rengi sweatshirt ve mavi, kareli eteğimi aldıktan sonra çekmeceden de lacivert, uzun çoraplarımı aldım. Hızlıca üstümü değiştirip, banyoya geçtim ve saçlarımı düzelttim. Tamamen hazır olduğumda çantamı aldım ve odamdan çıktım. Bu sırada Bartuğ geldiğini söylemişti. Aşağı kata indiğimde annemler salonda oturuyordu. Onlara arkadaşımla çıkacağımı söyleyip, izin aldıktan sonra ayakkabılarımı giydim ve önce evden sonra apartmandan çıktım. Beni gördüğünde gülümseyip, yanıma doğru birkaç adım attı. ''Yine çok güzelsin, şansım.'' Gülümseyip, teşekkür ettikten sonra yürümeye başladık. ''Ne yapmak istersin?'' diye sorduğunda aklımdakini dile getirdim. ''Aslında konuşabileceğimiz sakin bir yere gitsek iyi olur.'' Dediğimde durdu, gülümsemesi soldu. ''Beni bırakacak mısın?'' diye bir soru yönelttiğinde ona doğru bir adım atıp, elini tuttum. ''Biraz sakin olur musun? Kalabalık olmayan bir yere gidelim, anlatacağım.'' Tedirgin yüz ifadesiyle bana bakarken 'tamam' der gibi başını salladı. Yürümeye devam ettik. Sonunda iki sokak ötedeki caddede bulunan sakin bir kafeye girdikten sonra sipariş verdik. Sözlerime nasıl başlayacağımı bilemediğim için ona bakarken merakla ne söyleyeceğimi bekliyordu. En sonunda derin bir nefes aldım ve aklımdakileri dile getirdim. ''Bugün bir rüya gördüm. Aslında daha çok kâbus gibiydi. Emre ile benim aramda bir şey olduğunu düşünüp, bana hayal kırıklığı ile bakıyor, Emre'den de ikinci bir darbe yiyordun.'' Yutkundum. Ben dile getirirken zorlandığım halde o bunu yaşamıştı. Nasıl olur da Emre ile hala arkadaşlığını sürdürebiliyordu, bunu da anlamıyordum. Söylediklerim karşısında kaşları çatılırken sözlerime devam ettim: ''Gözlerindeki o hayal kırıklığına rüyada da olsa şahit olmaktan nefret ettim. Rüyada da olsa seni kaybettiğimi görmekten de çok korktum.'' Bakışlarımı başından beri baktığım tırnaklarımdan aldım ve gözlerinin içine baktım. ''Ben, artık sana karşı ne hissettiğimi biliyorum Bartuğ.'' Çatılan kaşları eski haline gelirken, gülümsemesi de dudaklarındaki yerini aldı. ''Bana ilk yazdığın mesaj seni görmem içindi ve ben artık seni görüyorum.'' Ellerini masadaki elimin üzerine koydu. Ben de sözlerime devam ettim. ''Seni seviyorum.'' Dediğimde gülmeye başladı ve ellerimi sıkı sıkı tuttu. Gözleri dolmaya başlarken kısık sesle konuştu. ''Bu anı o kadar çok hayal ettim ve bekledim ki... Gözlerimin içine bakarak beni sevdiğini söylemeni ve birlikte mutlu olduğumuz günlerin hayaliyle yaşadım aylarca.'' Ellerimi dudaklarına götürüp, öptü. ''Ben de seni seviyorum, şansım.''

   Dakikalar, saatler, günler, haftalar, aylar ve yıllar geçti. Bartuğ ve Taliha gün geçtikçe daha çok birbirlerini sevdi, daha çok birbirlerine bağlandı ve ikisi de birbirini hayallerindeki aşkı yaşadı.

   Hayatta birileri tarafından fark edilmeyi, görülmeyi bekleriz hep. Kimi zaman uzaktan o kişiyi izler ve harekete geçmeyiz kimi zaman da bir cesaretle ya da hislerimizin yüküyle o kişiye bizi görmesi için sesli bir şekilde yalvarırız. Taliha, o kişi tarafından görülmeyi beklerken aldığı yaraları Bartuğ sayesinde iyileştirdi ve hayal edemeyeceği kadar güzel bir aşk yaşadı. Bartuğ, sevgi ve aşka dair inancını yitirdiği sıralarda gördüğü Taliha'nın da onu görmemesine dayanamayarak ondan bir şans istedi ve o şansı elde etti.

   Hayatınızda birileri tarafından görülmeyi beklediğiniz o anların bitmesi ve sonunda kendinizi de, o kişinin sizi de görmesi dileğiyle...

* * *

Kısa ama sevdiğim bir hikaye oldu. Yakın zamanda, yeni kurgularımda görüşmek üzere, kendinize çok çok iyi bakın.

Bana Ulaşabileceğiniz Hesaplar

Instagram: curlykoalasworld

Twitter: tansutzl

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 03, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gör Beni | Texting (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin