Helga Hufflepuff | Bölüm 7

79 17 5
                                    

Milattan Sonra 993

Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu, İskoçya

Karla kaplı araziye bakarken Helga'nın nefesi kesildi. "Çok güzel değil mi?"

Hogwarts her zaman etkileyiciydi. Dağlar, göl, kalenin kendisi, mevsim ne olursa olsun muhteşemdi. Ancak karın her şeyi örtme biçiminde, Helga'yı büyüleme konusunda şaşmayan  saf ve taze bir şey vardı. Rowena mırıldanarak ona hak verirken, dikkati daha çok yerde biriken kar ile meşgul olan öğrencilerde olan Godric başını salladı. İçlerinden sadece Salazar homurdandı.
"Fazla soğuk."
Rowena kuru bir şekilde "Donmuş su. Ne bekliyordun?" dedi.

Salazar, ona sert bir bakış attı ve ellerini pelerininin cebine daha derine gömdü. "Hiçbir şey beklemiyordum. Sadece gerçek olan bir şeyi belirttim."

Helga iç çekişini bastırdı. Salazar ve kış pek uyuşan bir ikili değildi. Bildiği kadarı ile ailesinin ölümünün ardından kız kardeşi ile yollarda geçirdiği zamandan kaynaklı bir sorundu. Ama ne olursa olsun, Salazar bile önlerindeki görüntünün muhteşem olduğunu inkar edemezdi. Sanki düşüncelerini hissediyormuş gibi, Salazar doğrudan Helga'nın gözlerinin içine baktı. "Ama sanırım bakması hoş."Bakışlarına kısa bir süre karşılık verdikten sonra yanaklarının kızarmasını önlemek için gülümsemek zorunda kaldı Helga.

Godric etrafına bakıp gülümsedi. "Sanırım birileri karın görüntüsünden başka şeyleri ile ilgileniyor."

Helga onun bakışlarını takip ederek kıkırdadı. Muggle ya da büyücü, çocukları karla kaplı bir alana koyarsanız bir kartopu savaşı başlamasını engellemek mümkün değildi. "Eğleniyor gibi görünüyorlar."

Salazar ürperdi. "Bazen akıl sağlıkları konusunda endişe ediyorum."

"Hadi ama. Elbette daha önce kar topu savaşı yapmışsındır, Sal."

Salazar, Godric'in cümlesi ile tek kaşını kaldırdı. "Bana o şekilde seslenmemeni kaç kez söylemem gerek? Ayrıca neden kendimi dondurucu soğuğa maruz bırakıp sırılsıklam olmak isteyeyim?"

Arkadaşı sırıtarak mutlu bir şekilde konuştu. "Çünkü çok eğlenceli."

Salazar başını sağa sola salladı. "Oldukça ilginç bir eğlence anlayışın olduğunu daha önce de belirtmiştim."

"Senin de öyle."

Helga, Rowena'ya bir bakış attı. Godric'in gözlerindeki parıltıyı iyi biliyordu ve Salazar da görmüş olsaydı, o da fark ederdi. "Um, Salazar..."

Salazar arkasını döndü, fakat Godric çoktan yüzündeki sırıtış genişlerken doğrulmuştu. Derken kolunu uzattı ve elindeki kar topunu fırlattı.

Helga hayatında çok fazla şey görmüştü. Bazısı tuhaf, bazısı korkunç, diğerleri ise tamamen büyüleyici şeylerdi. Ama Salazar'ın kar kaplı okul girişinin önünde saçlarından kar taneleri düşerken şaşkınlık içinde durması asla unutmayacağı tek görüntüydü. Öğrenciler bile oyunlarını durdurup bakmak zorunda kalmışlardı.

"Godric amca!" diye seslendi on bir yaşındaki Helena.

Godric'in mükemmel gülümsemesinde en ufak bir pişmanlık bile yoktu. "Ne?"

Salazar'ın gözleri parıldadı. "Bir de onca yıldır insanlara aptal olmadığını söylüyorum." William ve birkaç öğrenci, Salazar'ın kötü şöhretli öfkesinden korkarak görünür şekilde yutkundu. Ama Helga, arkadaşının dudaklarında beliren sırıtışı fark edebiliyordu. Godric'in genişleyen gülümsemesine bakılacak olursa o da fark etmişti.

"Hata yaptığını mı düşünmeye başladın yoksa?"

"Yok canım, hata yaptığımı uzun zamandır biliyorum. Örneğin, bir savaşçı olarak dikkatinin dağılmaması gerektiğini bilmen gerekirdi."

İri bir kar topu kafasının arkasına isabet etmeden önce Godric'in ancak ağzını açabilecek kadar vakti olmuştu. "Bu da ne-"

Salazar'ın sırıtışı genişledi. "Teşekkürler, Helga."

Helga, ellerindeki karı silkelerken Godric'e tatlı tatlı gülümsedi. "Ne demek."

Godric kollarını kavuşturdu. "İkiye karşı bir hiç adil değ- Of!" Başka bir kar topu, kafasının yanına çarparken Rowena, şalını daha sıkı bağladı.

"Kesinlikle katılıyorum."

Godric ellerini kaldırdı. "Kimse benim tarafımda olmayacak mı yahu?"

Helena sırıtarak eğilip biraz kar topladı. "Neden olmasın?" Arkasına dönüp arkadaşlarına baktı. "Morris?"

Baron, Salazar'ın mükemmel bir şekilde hedefine fırlattığı kar topu göğsüne sertçe çarpana kadar bir an tereddüt etti. "Öyle olsun." Bina başkanına sırıtırken gözleri parıldadı. "Bunu yapmamanız gerekirdi efendim."

Godric ellerini çırptı. "Mükemmel. Şimdi, başka kim-" Ama sözleri, bir kar topu fırtınası ona çarptığında kesildi. "Kim fırlattı onları?"

William, cevaplayamayacak kadar kahkahaya boğulmuş bir şekilde iki büklüm olmuştu. Ayrıca Helena ve Morris'in ona gönderdiği kar toplarından kaçmakla fazla meşguldü. Diğer öğrenciler de karşılık verdi ve Helga'nın hatırladığı son şey, bir anda her yerde kar uçuşuyor olduğuydu. Fazla zaman geçmeden, herkes oyunun heyecanına kapıldığında taraflar unutuldu. Morris ve William'ın ona yolladığı toplardan kaçıp Salazar'ın yanına kaydı. "Ne o? Salazar Slytherin ciddi ciddi kar ile eğleniyor mu yoksa?"

Salazar'ın buz mavisi gözleri ona baktı ve Helga bir an göğsünün daraldığını hissetti. "Sadece şimdilik." Salazar'ın gülümsemesi, bakışları Helga'nın yüzünde gezinirken ve ona yavaş yavaş yaklaşırken ağır ağır soldu. Ardından Helga'nın içini titreten o güzel sesi ile adını fısıldadı. "Hegla..."

Helga da ona yaklaşmaktan kendini alıkoyamadı. "Efendim Salazar?

Salazar derin bir nefes aldığında Helga, kalp atışlarının hızlandığını hissetti. Salazar ağzını açtı...

Dağınık bir kar topu tam da o anda Salazar'ın suratına çarptı. Helga, kar topunu tutan eli havada şekilde döndü, ama çok gecikmişti. İkinci bir kar topu, onu nefes nefese bırakacak şeklide yüzüne çarptı.

"Bravo!"

Helga, Godric'in Rowena'yı sıkıca kucakladığını görebileceği bir anda gözlerindeki karı sildi. Rowena'nın güzel yüzü keyifle kızarmıştı, ancak Godric onu tamamen kucakladığında alarma geçti. "Godric! Beni yere bırak!"

Godric gülüp onu yere bırakmadan önce bir kez daha kucağında döndürdü. "Harika bir atıştı."

Helga yeşil renkli gözlerini devirdi. Araya girmek için tam da o anı bulmalarına kısa bir süre sinirlenmiş olsa da, arkadaşlarının yüzlerindeki saf mutluluğa karşılık hiçbir kızgınlık onu kontrol edemezdi. Onları izlerken Salazar'ın bakışları da yumuşamıştı, ancak gözlerinde haylaz bir parıltı ile Helga'ya döndü.

"Seni bilmem ama ben, bunu onların yanına bırakmayalım derim."

Helga, gülümsemesi yayılırken konuştu. "Sana daha fazla katılamazdım." Salazar'ın uzun siyah saçlarının bazı yerlerinde hala kar vardı ve Helga, onları silkme dürtüsüne kaşı koymak zorunda kaldı.

Salazar hafif bir reverans yaptı. "Yapalım mı o halde?"

"Elbette." Arkadaşlarına dönüklerinde yüzlerindeki gülümsemenin yerine endişenin belirmesine memnun olmuştu. Salazar, gözleri parıldarken ona bir kar topu uzattı.

"Hazır mısın?"

Helga, karşılık olarak gülümsedi. "Her zaman."

Her ikisi de karşı saldırılarını yaparken Salazar'ın gülümsemesi nefesini kesti. Kış mevsimi gerçekten de büyüleyiciydi.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bu bölümü, 17 yaşındaki Salazar'a düşen @siyahinfilozofuu 'na ithaf ediyorum.

The Four FoudersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin