KİMLİKLERİN ARDINDA

ADRİAN AGRESTE

***************UĞUR BÖCEĞİ*******

Bunları düşünürken gözlerimden bir kaç damla yaş havaya karıştı ama hayır artık izin vermeyecektim gözyaşlarımın akmasına! İnatla sildim o birkaç damlayı. Artık izin vermeyecektim. Üzmeyecektim kendimi. Evet onu seviyordum. O gelene kadar da bekleyecektim ama artık bunu kendime yapamazdım.
Tikki bana sarılıyor ve bana destek veriyordu ama gerçek ortadaydı.

Belkide onlar birbirleri için yaratılmışlardı.

********************
Yaklaşık 2 ay önce....

Usta Fuu mucize sahiplerinin yanına doğru ilerledi. Hava yağmurluydu, neyseki Usta Fuu'nun yanında şemsiyesi vardı. Lakin birileri şemsiyesini unutmuş gibi gözüküyordu.

İki mucize sahibi okulun önünde dikiliyordu. Mavi saçlı, okyanus gözlü güzel kız şemsiyesini unıtmuştu. İki yandan ayırıp özenle topladığı saçları bozulmasın diye yağmurun bitmesini bekliyordu. O sırada sarı dağınık saçlı çocuk siyah şemsiyesini açtı ve söze girdi.

".....daha önce hiç okula gitmedim. Hiç arkadaşım olmadı. Bu tarz şeyler benim için biraz yeni." dedi genç yakışıklı çocuk. Bir yandan da şemsiyesini kıza uzattı. Kızın nutku tutulmuştu. Okyanus gözleri, zümrüt yeşili gözlere aşk ile bakıyordu. Çocuk da ona boş değildi. Zümrüt yeşili gözler aşk ile parlıyordu. Her ne kadar çocuk arkadaşça olduğunu düşünse de...

O sırada konuştu Usta Fuu

"Onlar birbirleri için yaratılmışlar..."
**********

Yüzüme sahte gülümsememi takındım ve o kızla tanışmak için Adrien'nın yanına doğru ilerledim.
Elimi sallayarak "Merhaba ben Marınnette! Ee sanırım ben yanlış karar verdim. Bunu hoca ile konuşacağım. Özür dilerim! Senin ismin nedir?" dedim. Gerçekten de haksızlık olmuştu.

Kız bana dönerek sadece "Peki" dedi. Gerçekten çok soğuk bir kızdı. Çekik gözleri ile Japonlara benziyordu. Burnunun üstündeki çiller ona çok tatlı bir hava katsa bile bu onun soğukluğunu nötrlemiyordu. Saçları gerçekten kısa ve benden birkaç ton koyu renkte idi. Gerçekten zayıftı ve fiziği çok güzeldi.

"Hadi o zaman beraber okula gidelim. Hem hocayla konuşur, hemde beraber biraz antrenman yaparız!" dedi Adrien.

Adrien ile antreman yapmak mı? 'Tanrım çok eğlenceli olacak!' diye içimden geçirirken Adrien tekrar söze girdi.

"Seninle antrrman yapmak için çok heyecanlıyım Marinette! Kagami'yi zaten biliyordum dünya 4. sü olduğu için ama sen, sen Marınnette gerçek bir yeteneksin!" dedi ve derken ben heyecandan yerimde duramaz vaziyetteydim.

Kagami'de onayladıktan sonra hep beraber okula doğru yola çıktık.

*********

Okula geldiğimizde hoca ile konuştum ve tekrar bir maçta karar kıldık. Adrien ve Kagami yerlerini aldılar ve maç başladı.
Kagami gerçekten çok yetenikliydi. Adrien'ı yaklaşık 10 dakikada yendi. Hemde öyle bir yendi ki Adrien kalakaldı. Bu kızın dünya 4. sü olmasına şaşmamalıydı. Gerçekten çok yetenekliydi ve refleksleri çok kuvvetliydi.

Antrenman zamanı geldiğinde Kagami eve gitmesi gerektiğini söyleyerek ayrılmıştı. Biz ise Adrien ile çalışmalara başladık. Adrien bana bir yandan teknikleri öğretiyor, bir yandan da benimle düello ediyordu. 2 tanesini o kazandı. Sonlara doğru bende başarılı olmaya başlamıştım. Nasıl olsa hergün yaptığım bir şeydi dövüşmek.

Eskrim sonrası Fizik ödevi için Nino'yu aradık. Evimizin yakınlarındaki parkta buluşup bizim eve geçecektik. Odamı neyseki toplamış ve bütün Adrien fotoğraflarından arındırmıştım. Tikki bunun için kafasını kaldırıp bana soru sorduğunda "toparladım" diyerek yanıt verdim. Bu sırada az kalsın Adrien Kwami'mi görüyordu.