İyilik her zaman olduğu gibi yenilmişti ve dünyayı yine sevgi kurtaramamıştı. İyiler daima kazanır sözü de yalnızca masallarda kalmıştı.
Yunan mitolojisindeki Ay Tanrıçası Selene'in MCU'ya uyarlamasıdır.✨
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Uyandığında ona sürpriz hazırlamak için tepeye gittiğimi söyle, olur mu?" Dedi Selene kızının elini okşayarak. Hala bir melek gibi her şeyden habersiz uyuyordu.
"Sen merak etme, ben onu idare ederim." Dedi Loki ve Selene'in omzunu okşadı. Başını kaldırıp abisine baktı Selene ve gülümsedi. "Ondan ayrılamıyorum."
"Gitmezsen birazdan uyanacak Selene ve o zaman hiç gidemeyeceksin."
Derin bir nefes aldı Selene ve ayağa kalktı, Loki kardeşine gülümsedi ve onu kendine çekip sıkıca sarıldı. "Burada seni bekleyen bir kızın olduğunu unutma, kendini her tehlikenin içine atmak zorunda değilsin."
Abisinin omzunu sıvazlayıp geri çekildi Selene. "Teşekkür ederim Loki."
Gülümsedi Loki ve kardeşinin alnına bir öpücük kondurdu. "Çabucak geri gel çünkü bu küçük, beni her an onu dünyaya getirmeye ikna edebilir."
"Sakın." Dedi Selene. "Ben getirmeni istemeden sakın böyle bir şey yapma."
Başını salladı Loki. "Sadece şaka yapıyordum."
"Gitmeliyim." Dedi Selene. Başıyla onayladı onu Loki. Selene tekrar yatağa döndü ve eğilip usulca kızının yanağına minik bir öpücük kondurdu. Bu veda onun için zor olsa da kızının odasından çıkmayı başarmıştı.
Üstündeki kırmızı savaş kıyafeti ve işlemeli gümüş zırhıyla efsane görünüyordu. Güçlü adımlarla saraydan çıktı, Bucky ve Thor onu dışarıda bekliyordu.
Selene'i gördüklerinde ayaklandılar, Selene durmadan yoluna devam etti. Bucky ve Thor da onu takip etmeye başladı. Gökkuşağı köprüsünden geçerken konuştu Thor. "Nereye gidiyoruz?"
"Nidavellir'e." Dedi Selene. "Silahlarımız yok."
GüldüThor. "Bu rotayı sevdim."
Geçide ulaştılar, Heimdall onları geçitten geçirip bir uzay aracına gönderdi.
Bucky aracı kullanırken Thor da ona yolu tarif ediyordu. Selene ise yerine oturmuştu ve kızını düşünüyordu, Steve'i düşünüyordu. Sonsuzluk taşlarını toplayan birinden bahsetmişti Steve, evrenin yarısını yok etmekten söz eden büyük kötüden.
Eli beline gitti Selene'in. Oradan Tesseract'ı aldı ve elinde tuttu. Ona baktı, mavi ışığı karanlık geminin içinde parlıyordu adeta.
O an nefret etti tüm kötülüklerden, dünyayı yaşanmaz kılan her şeyden. Onu kızından, sevdiği adamdan ayıran her şeyden. Sinirle Tesseract'ı sıktı ve Tesseract avucunda patladı.
İçindeki mavi sonsuzluk taşı açığa çıkarken Selene avucunu kapatıp derin bir nefes aldı. O sırada gemi gürültüyle sallandı. Selene ayağa kalktı. "Neler oluyor?"
