16 Nisan 1986...

79 5 0
                                    

     Onlara şeytan kapıları demelerinin bir nedeni var.Bu kapıları şeytan tuzaklarına çevirmemiz gerekiyordu.Ama ben bir hata yaptım ve Bill öldü.Ayrık bir vadi,su deposu ve su kanalları konulmadan önce baskınlar için kullanılıyormuş.Ama burada garip şeyler olmuş.1957-1960 yılları arasında 3 çocuk hiçbir iz bırakmadan kaybolmuş.Diğer insanlar da bir şeyler görmüşler ama kimse bunun hakkında konuşmuyor.Bill 30 yıl önce vadinin oradan bir şey geçtiğinden emindi ve yine gerçekleşmek üzere olduğunu düşünüyordu.Bir çeşit cehennem yaratığı.Bu yüzden biz de onu yakalamak ve icabına bakmak için oraya gitmiştik. "Hellspawn" diye adlandırdı Bill onu.Yani cehennemsi.Cehenneme inanıyor muyum bilmiyorum.Ama Black Shuck'ı ve Mary'nin ruhunun Blue Earth'e dönüşmesini hatırlıyorum.Bu bir yerden geliyor olmalı.Bir şeytan mıydı?Şeytanlara inandığımı da bilmiyorum.Şeytanlar gobi olup onlar gibi hareket edenler gördüm ama bir sekil değiştiren ile şeytan arasındaki farkı nasıl anlayabilirsiniz?Nasıl bilebilirsiniz?Bundan kaçınıyorum.

Bill bu yüzden öldü.

   Su kanalının ağzında doğrusal bir şekilde damlayan iğrenç bir akışkan sıvı bulmuştuk.Koyu kahverengi ve sülfür kokuyordu.Ona parmaklarımızla dokununca yanmaya başladı.Bill 'Süleyan'ın Anahtarı' kitabında gördüğü ve Şeytan Kapanı diye adlandırdığı bir şey çizdi sıvının etrafına.Sülfürün etrafına kapanı çizmek için kömür kullandı sonra ben de tünelin önüne yaymak için tuz kullandım.Saf,içinde iyot olmayanından.Bill bunun çok önemli olduğunu söyledi.Sonra gökyüzünü izlemeye başladı.İlk yıldızın cehennemsi varlığın ne zaman gelebileceğini söylediğini belirtti.Onunla birlikte yıldızlara baktım ama yıldızlar bana sadece yıldız gibi görünüyordu.Daha öğreneceğim çok şey var.Pasadena'da olduğum zaman çocuklar motele geri döndüler.Baba olamadım.Bir avcı oldum.Avlanıyorum.Gökyüzüne baktığım zaman da çok basit bir hata yaptım.Ayaklarımın nerede durduğuna dikkat etmedim ve tuzu aşındırdım.Sadece birazcık.Ama bu tünelin ağzından bir şeyin gelmesine neden oldu.

    Duman gibi görünüyordu ve milyonlarca toplu haldeki sinek sesine benziyordu.O şey önüne süzüldüğünde Bill tam zamanında bakışlarını gökyüzünden çevirip baktı.Elektrikli sandalye deki hükümlü bir adam gibi sıçramaya başladı ve ağzından iki tür ses çıktı.Biri cehennemsi varlığındı,hangi dil konuşuyordu bilmiyorum ama sesi korkunçtu.Eğer konuşabilseydi,sesi kanser yapardı.Ve Bill.Devamlı aynı şeyi söylüyordu.John,vur beni,vur beni,John.

   Ben de yaptım.

  Bu şimdiye kadar yaptığım en büyük hata oldu.Çok dikkatsizce,çok aptalcaydı ve iyi bir adam öldürüldü.Bir eş ve baba,lanet derecede de iyi bir avcı.Bunu Ellen'a nasıl açıklayacağımı bilmiyorum.Ve Jo.Zavallı Jo daha 4 yaşında.Ona nasıl söyleyeceğim?Ellen'ın bunu yapmasına izin veremem.Bunun sorumlusu benim.Bir dakika içinde olup bitti her şey.Bill Harvelle öldü ve ben elimde silahla,onun çıkardığı patlama sesinin yankısını dinlerken kafamda o korkunç cehennemsi varlığın sesi vardı.

   Sonuna gelmiş olsa da Bill hala bana öğretiyordu.Bedeni ölüyorken ve içinde bir şey varken sendeleyerek sülfür kokan duvarın oraya gidip dumanın çıkmasına izin verdi ve dosdoğru şeytan kapanının içine girdi.Sonra geri bir adım attı,benim yaptığımın aksine o dikkatliydi.Kendi çizdiği şeytan kapanında si kanalının ağzına oturup orada öldü.Benim onun canını almama rağmen o benim hayatımı kurtardı.Şeytan kapanını kopyaladım ama buna gerek yoktu.Bunu istesem bile unutamam.

Evet,Hunters!Bölüm sonu ve belki yine geç kalabilirim.Şimdiden özür dilerim.Ama keyfini çıkarın.Yeni bölümlerde görüşmek üzere!!! :D :)

John WINCHESTER's JournalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin