Ben güçlüydüm.Buna da dayanabilirdim değil mi?Artık ağlamayı bırakmıştım.Bir çaresi yoktu çünkü.Bunu kendime alıştırmalıydım.Kabullenmeliydim bunu.Yoksa hiç atlatamazdım bunu.Giyindim.Okula gidecektim bugün.Aşağıya indim annem gitmememi söyledi.Ama ben gdecektim.Herkese ne kadar güçlü olduğumu gösterebilirdim.Benim babam farklıydı.En çok ben ağladığımda üzülürdü o,en çok o ağlamamamı isterdi.Bu yüzden ağlamamalıydım.Eminim ki o beni görüyordu.Kızıyla gurur duyuyordu.Kaskımı takıp motora bindim.Saçlarım uçuşuyordu rüzgarda.Okula geldiğimde herşey normal gözüküyordu.Ben normal değildim ama gözlerimin altı şiş ve mordu.Bakan dönüp birdaha bakıyordu.Sınıfa girdim Ceren gelmemiş gibiydi ben de Yankı'nın yanına oturdum.Kimseyle konuşamayacak kadar yorgundum.''Günaydın.''
Yankı önüne döndü.Sonra dank etti.
''Hasiktir ne oldu lan sana?''
''Yankı kötü şeyler oldu konuşucak halim yok.Lütfen,zorlama beni.''
Yankı hiçbirşey demeden yanımdan gitti.Ben de kafamı cama yasladım ve son zamanlarda olanları düşünmeye başladım.Gerçekten çok şey yaşamıştım yılbaşına Demir'in yaralanmasıyla girmek sonra Rüzgar ile kavgalarımız.Ben bunları düşünürken yanıma biri oturdu.Saçlarımı okşamaya başladı.Arkamı dönene dek Yankı olduğunu tahmin ediyordum.Ama Çağlar'dı.Yüzünden belli oluyordu her şeyi bildiği.
''S-sen nerden biliyorsun?''
''Rüzgar.Herneyse bak Kayra sen güçlüsün en azından benim bildiğim Kayra güçlüdür.Seni çok iyi tanıyorum.Şu an aklından ne geçtiğine kadar herşeyi biliyorum.İnsanlara güçlü olduğunu göstermek istiyorsun baban için gülümsüyorsun babanın her zaman senin gülümsemeni istediği için.Ama içinde güçsüzsün bunu gözünden anlayabiliyorum Kayra ve bunu sen de farkında değilsin.''
Kalktı gitti.Bunun bir tesellisi yoktu çünkü.Bu ölümdü bir olur yanı yoktu.Bir süre sonra Yankı geldi yanıma sımsıkı sarıldı.Ben de onun omzunda ağlamaya başladım.Yarın cenaze töreni ve defin vardı ayrıca mevlüt de.Kötüydüm bunlara nasıl katlanırdım bilmiyordum.
Okuldan sonra Rüzgar yine beni almaya gelmişti.Sarılmamıştık,konuşmamıştık.Halim yoktu.Arabada ilk defa konuştu.
''Seninle konuşmak isteyen biri var onun yanına gidiyoruz.''
''Hıhı.''
''Hadi ama güzelim yıpratma kendini bu kadar sen Kayra'sın ya ne olursa olsun herşeye rağmen mutlu olabilen Kayra'sın.Bunu da atlatabilirsin.Herşey çok ani oldu kabul ediyorum.Ama yapabilirsin biz hepimiz buradayız ben,arkadaşların ve en başta da annen.Asıl hikaye de burada başlıyor zaten.Hikaye sizin güçlü durma hikayeniz.Benim hikayem de küçükken başladı ben de annemi kaybettim.Ne hissettiğini fazlasıyla anlıyorum.Ama acı geçicidir.Acı bir dakika,bir saat veya bir yıl sürebilir.Ama mutlaka bir gün dinecektir.Önemli olan aldığın darbelerin sayısı değil bu darbelere rağmen ayakta durup duramadığındır.''
5 AY SONRA
Uzun zaman geçmişti babamın ölümünden.Alışıyordum yavaş yavaş.Alışmalıydım.Zorundaydım.Şu an ise Ceren ile alışverişteydik.Sürekli olarak sana elbise almalıyız hiç elbisen yok diyordu.Takmıştı bir kere kafasına.Biz de bir mağazaya ilerliyorduk.Açıkçası bunun altında bir şey yattığını tahmin edebiliyordum. Ceren asla ve asla bu kadar ısrar etmezdi. Mağazaya girdiğimizde gerçekten güzel şeyler vardı. Benim tarzıma uygun olan da çok şey vardı. Hemen elime düz siyah bir elbise alıp kabinlere ilerliyordum ki Ceren elimdeki elbiseyi alıp başka bir elbise tokuşturdu.
"Bu daha çok yakışacak. "
Kabine girdim ve merakla elbiseyi denedim. (Multide elbise var. ) Gerçekten güzel olmuştu. Dekoltesi yoktu. Sadece etek bölümü kısaydı. Onun dışında bir problem yoktu ama ben hala neden böyle bir şey aldığımızı merak ediyordum. Ben bunları düşünürken perde açıldı. Ceren.
"Mükemmel olmuşsun bunu alıyoruz. "
Kasaya ilerledik ve parayı ödedim gerçekten ne olduğunu merak ediyordum.
SABAH
Sabah alarmla uyanmıştım. Oysaki bugün cumartesiydi. Kalkıp alarmda yazan şeye baktım. Lanet olsun bugün doğum günümdü. Ve ben bunu hatırlamıyordum.Sabah uyanmamla annemin elinde pastayla içeri girmesi bir oldu.İyiki Doğdun şarkısıs söylüyordu.Ve elinde en sevdiğim pastadan vardı.Hemen sarıldım ona.Babamın ölümünden sonra daha da bağlanmıştık birbirimize.Pastayı masama koyup lavobaya girdim.İğrenç gözüküyordum.Saçımı topuz yaptım,yüzümü yıkadım.Odama geçtim telefonum titriyordu.Ekrana baktım.Tabiki de Yankı.
''İyiki doğdun mavişim benim.''
''Teşekkür ederim Yankı...''
''Bir şey yapıyormuyuz bugün?''
''Hayır ya.Halim yok zaten.''
''Tamam peki ısrar etmiyorum. Seni seviyorum tekrar iyi ki doğdun prenses. "
AKŞAM
Bugün Rüzgar ile bara gidecektik ama Rüzgar doğum günümü kutlamamıştı. İşin iyi tarafı dün Ceren ile aldığımız elbise çok güzeldi. Elbiseyi giydim bana göre bu kadar tesadüf olması fazlaydı ve bu işin altında bir şey olduğuna kalıbımı basabilirdim. Bu düşünceleri kafamdan atıp lavaboya ilerledim. Makyajımı yaptıktan sonra aşağıya inip beni bekleyen Rüzgar'a baktım. Beni görünce gülümsedi. Ayakkabılarımı giydim ve evden çıktık. Bir süre sonra bir bara gelmiştik. Büyük ve görkemli bir yere benziyordu. Fakat ışıkları olmadığından ayrıca gece karanlık olduğundan içerisini göremiyordum. Bara doğru ilerlediğimizde barda kimse olmadığını gördüm. Işık olmadığından çok şey göremiyordum aslında.
"Rüzgar burası boş ayrıca karanlık neden buraya getirdin beni?"
"E düşün bakalım. Mesela benim bugün unuttuğum bir şey var mı?"
"Belki. "
O anda konfetilerin patlaması ve iyiki doğdun şarkısının çalması bir oldu. Bütün sevdiğim kişiler buradaydı. Ayrıca bar da tıklım tıklım doluydu. Deli gibi müzik çalıyordu ve herkes eğleniyordu. Rüzgar geldi sarıldı.
"İyiki doğdun sevgilim. "
Gittim ve herkese sarıldım. Sıra hediyelere geldiğinde ne kadar çok hediye olduğunu fark etmiştim. Sıra Rüzgar'a gelince hediyesi karşısında ağzım açık kalmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLÜCÜK KRALİÇESİ
Chick-LitBad boy hikayelerinden sıkıldın. Biraz klasik ergen hikayelerinden istiyorsun. Ama ikisini de çok fazla istemiyorsun. O zaman GÜLÜCÜK KRALİÇESİ tam aradığın şey.