İki kardeşte Karaca'ya bakarken Azer konuştu. "Nasıl olacak o?"
Karaca kaşlarını kaldırıp konuşmaya başladı.
"Biz bugün ne yaptık? Önce mahalleye gittik, benim çantamı aldık..." 'Çanta' kelimesini bastırarak söyledi. "Sonra hastaneye geldik, kardeşini aldık ve eve geri döndük. Başka da bir şey yaşanmadı."
"Ha yalan söyleyeceğiz yani?" diye sordu Azer.
"Yalan söylemek; doğru yerine başka bir şey söylemektir, hiçbir şey söylememek değil. Ayrıca Fadik teyze üzülmesin diye yapıyoruz bunu." dedi ve ön koltuğa oturdu Karaca.
Azer'le Yılmaz birbirlerine baktılar. İkisi de Karaca'nın söylediği gibi yapacaklar, annelerine bir şey çaktırmayacaklardı.Azer arkaya, Kadir'in yanına geçerken Karaca, kafasını camdan uzattı. "Çantam?"
Azer, duyduğu şeyle seslice güldü. "Yılmaz getir şu, uğruna az kalsın canımızdan olacağımız çantayı." Yılmaz diğer arabaya koşarken Karaca, Azer'in söylediğine belli etmeden güldü.Çanta geldiğinde Azer "Tamam mı? Çantanıza kavuştuğunuza göre gidebiliyor muyuz?" dedi Karaca'ya.
"Gidebiliyoruz!" Karaca kaşlarını kaldırıp aynadan arka koltuktaki adama baktı. Şoför koltuğundaki adam arabayı çalıştırdı.
"Bu çanta olmadan eve gitsek, annen 'eşyalar nerede' diye sorduğunda ne anlatacaksın, çok merak ediyorum."
"Tamam, bir şey mi dedik..." dedi Azer sonra yüzünde bir gülümseme belirdi. "Çantana?" diye devam etti.
"İyi ki demedin, iyi ki." Karaca kafasını cama çevirdiğinde Azer aynadan onu izlemeye devam ediyordu.Kadir ise, o hastanedeyken neler olduğunu düşünüyordu. Bu kızı ilk kez diğer evde görmüştü. Gergin bir tanışma olmuştu ama tanışmamışlardı. Kız onlara bağırıp çağırıp evine gitmek istediğini söylemişti. O günden sonra da o günün de, bu kızın da muhabbeti açılmamıştı. Şimdiyse abisiyle hastaneye geliyor, onlarla aynı arabaya biniyordu. Bir de çanta muhabbeti vardı. Abisiyle yalnız kaldıklarında sorma kararı alıp kafasını daha fazla yormak istemedi.
Eve geldiklerinde kapıdaki adamlar Kadir'in inmesine yardım ediyorlardı. Karaca'da, Azer'in kapısını açıp onun inmesine yardımcı oldu. "Yürüyebilecek misin, belli etmeden?" diye sordu sessizce.
"Yürürüm de, sen çantanı aldın mı?" Karaca güldü, koltuktaki çantasına uzandı. "Aldım." dedi. Yan yana yürüyerek eve girdiler. Fadik, Kadir'in yanında, odada olduğu için rahatça girmişlerdi eve ama merdivenleri çıkıp odasına gitmesi için çok zamanı yoktu. Fadik her an gelebilirdi. Karaca, Azer'in koluna girdi. Merdivenleri yarılamışlardı ki aşağı katta Fadik'in sesi duyuldu. "Azer?"
Karaca, duyduğu sesle birden Azer'i bıraktı. Azer, Karaca'nın ellerini çekmesiyle bacağının üzerine ani baskı yapmış ve canının acıdığını belirten bir ses çıkarmıştı. Karaca suçlulukla Azer'e bakarken Fadik merdivenlerin başında göründü.
Karaca, Fadik'in delinmiş ve kan olmuş pantolonu görmemesi için önüne geçti. Fadik ne yaptıklarını anlamaya çalışır gibi bakarken Karaca konuştu. "Fadik teyze, geldik biz!" dedi gülümsemeye çalışarak. "Ne yapıyorsunuz kızım orada? Gelsenize."
"Yok, ben odaya çıkıyorum. Kıyafetlerimi aldım... Aldık yani. Onları yerleştireceğim, Azer'de yorulmuş... Hastane insanı yoruyor gerçekten." deyip sahte bir gülümsemeyle baktı. Panikle söylediği şeylere Fadik'in inanmasını bekliyordu çaresizce.
"Kadir mi seslendi?" diye sordu Azer. Karaca'nın tam tersi, aşırı sakindi.
"Yok oğlum, ben duymadım."
Karaca, Azer'in yalanına ortak oldu. "Evet, ben de duydum sanki."
"Bir bakayım bari." deyip oradan uzaklaştı Fadik.Karaca nefesini seslice dışarı verdi. Azer'e döndüğünde yüzündeki alaycı gülümsemeyi gördü. "Yalan söylemiyorduk, değil mi?" diye sordu Azer.
"Mecbur kaldığımızda ufak, pembe yalanlar söylemekten bir şey olmaz. Ayrıca yalan söyleyen biri varsa, o da sensin."
Azer, Karaca'nın söylediğiyle gülümsemesini büyüttü ve kıza doğru yaklaştı. " 'Azer'de çok yorulmuş.' " dedi aynı onun söylediği gibi. Sonra uzaklaştı. "Nereden biliyorsun yorulduğumu?"
"Çok konuşma, yürü hadi." dedi Karaca ve tekrar adamın koluna girip odasına götürdü. "Benden bu kadar. Artık başının çaresine bakarsın." deyip hemen dışarı çıktı. Azer ona teşekkür etme fırsatı bile bulamamıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNİA | AzKar
FanficKalıplaşmış bedenlerine sığmayan ruhlar... Kurtulabilecekler mi yoksa esir kalmaya devam mı edecekler?