Devil ᴷᵀᴴ

• єρ 37

— Alice —

Geldiğimiz yeri incelerken kapıyı açıp indim. Taehyung'ta inip yanıma geldi ve elimi tuttu.

Kapıdan içeri girip sesin geldiği yöne doğru ilerledik.

Bir odaya girdiğimizde o iğrenç suratla karşyaşmıştım. Şuna bakın..

Şimdi de kendisi bağlıydı.

"Merhaba Hwasa.." demiş alaycı bir tavırla gülümsemiştim.

"Seni..sürtük!! Hemen bırak beni!! Ben senin ablanım bana o şekilde seslenemezsin!!"

Sinirden kudururken ben ise sadece gülüyordum.

"Hwasaaa.." inadına ismini uzatarak söylüyordum.

Biran ciddileşip elimin tersiyle yüzüne bir tokat atum.

"Bana nasil vurduğunu hatırladın mı fahişe?!"

Tekrar ve tekrar yüzüne tokat, yumruk atıyor, 0 gün benim yüzümü kanattuığı gibi kanauyordum.

Biraz soluklanıp duvara yaslanıp beni gülerek izleyen Taehyung'a bakıyordum.

"Taehyung, aletleri getir.."

Taehyung ilk şaşırsa da sonrasında istifini bozmadan yanıma gelip ellerimi tutmuştu.

"Alice..emin misin?"

Kafamı aşağı yukarı sallamış dudaklarına kısa ama etkili bir öpücük kondurmuştum. Sonrasında bize sinirle bakan Hwasa'ya bakıp orta parmak çektim.

Taehyung histerik bir şekilde gülüp aletleri getirmek için başka bir odaya gitmişti.

Hwasa'ya yaklaşıp çenesini sıkıca tuttum ve sıktım.

"Taehyung..benim..anladın mı? Gerçi o sik kafanla biraz..anlaman zamanını
alabilir..."

"O beni seviyor..bunu asla anlayamayacaksın.."

Dediğine gülüp aletleri getirmiş olan Taehyung'un yanına gittim.

Tezgahın önüne geçip aletleri incelerken Taehyung ise arkama geçip kendini bana bastırıyordu. Bir yandan da Hwasa'ya bakıp sirıtıyordum.

Hwasa ise bizi izliyor, sinirden kızaryordu.

"Ah..Taehyung..bunu..evde de halledebiliriz..değil mi?"

Sırf bunlar Hwasa'yı sinir etmek içindi. Taehyung kendini zorda olsa benden uzaklaşurmış duvara yaslanmıştı.

Elime bir alet aldığımda Taehyung'a bakmıştım.

"Bu nedir?" demiştim hâlâ aleti incelerken.

"Diş sökücü..."

Sandalyeden yere damlayan sıvıya bakıp yüzümü buruşturdum. Altına yapmıştı..

"Aa hadi ama..daha başlamadım bile.."
İsyan ederken, Taehyung ise gülüyordu.

"Zirlamayı kes ve ağzını aç!!"

Hwasa'ya yaklaşıp çenesinden tuttum. Ağıyor, ağzını açmıyordu.

Pes edip elimdeki aleti tezgaha bıraktım. Bir tane daha alıp inceledim,

Bu ağırdı, fazlasıyla..

"Bu ne?"

Taehyung elimden almış tezgaha bırakmıştı.

"Kafatası ezici." Bu kadar ileri gitmek istemiyordum.

"Senin kullanabileceklerin bunlar..." demiş masada ki en küçük şeyi göstermişti.

"Bıçak mı?" demiş isyan etmiştim.

"Taehyung sen benimsin!! Senin altında inlemek..ah harikaydı..içime girişin, sert erkekliğin.. "

Hâlâ benimsin diyordu! Sinirden bağırmıştım.

"Sus artık yeter!!!"

Tezgahtaki topuzu alıp sertçe kafasına vurmuştum.

Duvara kan sıçramış, kafası dağılmış, yana doğru düşmüştü.

Elimin titremesi sonucu elimdeki topuz yere düşmüş oda da yankı yapmuştı. Şaşkınca eserime bakarken Taehyung ise arkama gelip ellerini karnımda birleştirmişti.

"Sana harika bir ikili olduğumuzu söylemiştim..."

Flashback~

"Sorun ne?"

Denizin dalgası kumlara çarpınca biraz da olsa ıslanrruştık. Akşam olduğu için dalgalar şiddetlenmişti.

"Ben korkuyorum.." demiş Taehyung'a bakmıştım.

"Ah..Bu muydu? İnan o adam sikimde bile değil. Hattâ güzel bir ikili olduk ha?" demiş gülmüştu.

Zorda olsa tebessüm etmiştim.

"Bundan sonra suç ortağımsın, korkak kız." demiş parmağıyla burnuma dokunmuştu.

Geriye gidip kumlara doğru uzandı.

Flashback son~

Eskiye gitmiştik.

Gerçekten de öyle olmuştuk.

Biz sadece kalplerimizle değil, bedenlerimizle de ortaktık.

Nefes nefese sandalye de yığılı kalan kadına bakıyorduk. Gülerken burnunu boynuma sürtmüş, bir öpücük bırakmıştı.

Elimi saçlarına geçirip boynuma daha çok bastırdım.

"Ben bir katile aşığım..." demiş gülmüştüm.

Dudağını boynumdan çekip gözlerimin içine bakmıştı. Ve dudaklarını aralamıştı..

"Ben bir katile aşığım..."