—Taehyung—
Tarif ettiği yere gelip otelin önündeki
topluluğa baktım.İşte bu manzara hoşuma gitmişti.
Merak etmeyin sözümü tutmayıp insan
öldürmeyecektim. Öldürtecektim.Arada bence baya bir fark var?.
Hoseok yanıma gelip güçlüce
sarıldığında bende karşılık vermiştim."Selam dostum."
Ağırca kafa sallamış selam vermiştim.
Diğerleri de gelip eğilmişti. Seviyordum
bu ekibi.."Beni dinleyin. Jungkook'un ekibi,
Jungkook'un öldüğünün haberini alır
almaz bizi bulmuş, hattâ değer verdiğim insanın annesini öldürdüler..."Hoseok sessizce siktir çekerken
konuşmama devam ettim."Onları..bana getirmenizi istiyorum.
Bizim depoya kapatıp öldüreceksiniz.
Ama öncesinde biliyorsunuz, ceza
olmadan olmaz değil mi?"Gülümseyip otele giriş yaptım. Bir
toplantı odasına girmiş etrafı süzmeye
başlamıştım.Hepsi büyük ve uzun masaya
oturduklarında ellerimi birbirine
kenetledim."Bakın beni iyi dinleyin."
Hepsi bakışlarını bana çevirmiş,
kaşlarını hafif çatmıştı.Aklımdaki güzel fikirleri onlara da
sunmak istiyordum.—Jimin—
Deniz dalgalarına bakarken yüzümü
ona dönmüştüm."Ne yani aşık olduğun herkes seni
bırakıp gitti öyle mi?" demiştim
Hwaung'a dönerek.Bana zoraki bir gülüş sunmuş
bakışlarını tekrardan deniz dalgalarına
çevirmişti."Aşk...sence nedir?" demişti yutkunarak.
Bakışları beni bulmuş biran
dudaklarıma bakmış sonra tekrar
gözlerime odaklanmıştı."Victor Hugo'nun bir sözü vardır. 'Aşk
bir deniz, kadın ise kıyısıdır..'Aşk bana
göre bu cümle.."Kaşlarını çatmış heyecanla bana
dönmüştü."Ya o denizde vahşi balıklar varsa?"
demişti.Şuan aşırı tatlı ve masum görünüyordu.
"Merak etme. Denizde ki vahşi
balıkların ve denize atılan pisliklerin,
bir gün kıyıya çekileceğini unutmamak gerekir.."Bakışlarımız buluşmuş, sanki
birbirimize...aşkla bakmıştık.Gözlerim pembe, dolgun dudaklarına
takıldığında kalp sesi kulaklarımda
yankılanmıştı âdeta...Ama hayır..
Daha çok erkendi..
Hem ben aşık mıydım ki?
Tanrim..onu bile bilemiyordum!
Birden kahkaha atan çifte bakmış,
kafamı onlara doğru çevirmiştim.
İkisi de kumlarda zar zor yürüyor,
eğleniyordu.Aklıma Mi Cha ile olan anılarım
gelmişti. Ne kadar nefrette etsem,
unutmaya da çalışsam...yine de eskiden
onunla mutluydum."Tanrım Jimin burnun.."
Dudağıma akan siviya dokunduğumda
burnumun kanadığını anlamıştım."Ah şey..önemli bir şey değil. Hep olur
böyle.." kafamı başka yere çevirip
oturduğum banktan kalmıştım.Tam gidecekken kolumdaki narin el
durmamı sağlamıştı."Bekle, sana yardım etmemi ister
misin?"Sanki benim için endişelenmişti.
"Benden nefret etme olur mu? Sende
diğerleri gibi beni..bırakma.."Gözleri korkar gibi baktığında
çantasından bir peçete çıkarmış
dudağımdan başlayarak burnuma
doğru yol alarak silmeye başlamıştı."Hep böyle olur dedin..hastalığın mı
var?"Evet şimdi tekrar bir terk ediliş sahnesi
yaşanacak."Hastalığım var. Ölümcül. Ama atlattım. Neden birden kanadı bilmiyorum.."
Elinin biri kanları temizlerken diğer
eliyle yanağımı okşuyordu."Merak etme. Seni sırf hastalığın
yüzünden terk edecek kadar düşük
karakterli değilim..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devil ᴷᵀᴴ
Fanfic▪︎ Dikkat : ' Devil : __oneshot ' isimli yazarındır ▪︎ . . ▪︎ Şeytanın tuzaklarına düşen, en büyük esirdir. ▪︎ Kim Taehyung