Devil ᴷᵀᴴ

• єρ 25

— Alice —

Gözlerimi açmış bir süre duvarla
bakışmıştım. Hâlâ bu değişik
odadaydım. Ve üzerimde dün ki
giydiğim kıyafetler değil, gecelik vardı.

Yataktan kalkıp etrafa baktım. Kimse
yoktu ve aşağıdan sesler geliyordu.
Yavaş adımlarla aşağı indim. Mutfakta
bir şeyler yapan Taehyung'u bir süre
izledim.

Saçları dağılmış, bir oraya bir buraya
koşturuyordu. Yanıma gelip yanağıma
bir tane öpücük kondurdu.

"Günaydın matmazel.." dediğine gülüp
masaya baktım.

Harika gözüküyordu. Ve kurt gibi açtım.

Hızla sandalyeye oturup bir şeyler
atıştırmaya başladım. Hâlime bakıp
histerik bir şekilde gülmüş, önlüğünü
çıkarmıştı.

Kapı çaldığında Taehyung açmaya
gitmişti. İçeriden patırtılar geliyordu.
Mutfağa coşkulu ve elinde paketlerle
gelen bir adet Jimin hızla sarılmıştı.

"Günaydın kankaaaa!!!" kulağımın
dibinde bağırarak konuşması yüzümü
ekşitmeme sebep olmuştu.

"Noluyor Jimin, sakin olur musun?"
demiş gülmüştüm.

"Bugün doğum günü-" kafasına bir
yastık çarptığında susmuştu.

"Oğlum sana söyleme diye kaç kez
uyardım lan ben?!" Taehyung sinirle
Jimin'e bakarken, Jimin elindeki
paketlerle kendini koruyordu.

Ortalarına geçip durmalarını sağladım.

"Ne doğum günüsü, siz ne
karıştırıyorsunuz?" demiş ikisine de
anlamsız bakışlar atmıştım.

"Geçmiş doğum gününü kutlamak için
bu gece senin için mükemmel bir yer
ayırttık."

Jimin tek nefeste söylemiş, Taehyung'a
piç smile atarken Taehyung sabır
dilercesine gözlerini kapatmış küfür
ediyordu.

"Oğlum sen fazla kaşınıyorsun ama.."
demişti Taehyung.

"Pekala tamam. Buna ne gerek vardı
Taehyung?" demiştim.

Taehyung sadece ikimize de bakmış
sonrasında bir şey demeden salona
gitmişti.

Trip zamanı başlıyor...

Üçümüz sessizce oturmuş halıya
bakıyorduk. Sanki annesinden
azar yemiş küçük çocuk gibiydik.

Taehyung'a arada bir kaçamak
bakışlarla baktığımda gözlerini
deviriyor, omuz silkiyordu.

"Hadi öpüşün." demişti Jimin.

İkimiz Jimin'e mal mısın bakışları
atarken o da bize bakıyordu.

"Ne? İkinizde birbirinize bakıp
duruyorsunuz bi öpüşünde kurtulalım." demiş gözlerini devirmişti.

Bir süre daha sessizlik sürerken
dayanamamış Taehyung'un omzuna
dokunmuştum.

Bana öyle bir bakmıştı ki ölebilirdim
sanırım..

"Sorun ne?"

"Her şeyi bok ettiniz! Daha doğrusu
o etti." demiş parmağıyla Jimin'i
göstermişti.

Jimin sinsice gülerken Taehyung bir
yastık daha fırlatmıştı Jimin'e.

"Tatlım sorun yok. Hattâ böyle bir
şeye bile gerek yok. Lütfen ikinizde
trip atmayı bırakın." demiş odama
çıkmıştım.

Bu ikisi cidden çekilmiyordu.

Jimin ve Taehyung bazı
organizasyonları ayarlamak için evden
çıkmışlardı. Bense elbise ayarlıyordum.

Elbiseyi sonunda ayarlayıp üzerime
geçirdim.

Beyaz topuklu ayakkabılarımı da
giyip saçlarıma maşa yaptım. Son
olarak makyajımı da yapıp telefonuma
baktım.

Mesaj yoktu.

Çantamı alıp aşağı indim ve beklemeye
başladım. Bakalım nasıl olacaktı bu
gece?