Devil ᴷᵀᴴ

• єρ 16

Aslında Lost'a bölüm yazmadan yayınlamayacaktım ama kıyamadım size.

İyi okumalar ♥️💋

—Alice—

"J-Jungkook?"

"Merhaba hayatım." demiş beni içeri
doğru ittirmişti.

Aradan aylar geçmiş ve çok değişmişti.

Bir dakika ben ne diyorum?

Hızla odama doğru koşarken o da
arkamdan adımlarını hızlandırmış
yaklaşıyordu.

Taehyung nerdesin?!

Hızla odama girip kapımı kilitledim.
Ama ne fayda? O kapıyıda kırardı..

"Gel buraya tatlım.." demişti. Kalbim
depar atarken ne yapacağım hakkında
en ufak bir fikrim bile yoktu.

Yatağımda duran telefonumu almak
için harekete geçecekken kapımın hızla
açılmasıyla çığlık atmıştım.

Seri adımlarla beni duvara ittirmiş,
bedenini bana yaslamıştı.

"Jungkook yapma! Lütfen! Bu şekilde
yapamayız, konuşalım nolur."

Amacım onu kandırmaktı. Tabi
oyunumun içine düşerse.

Elleri boğazıma doğru çıkmış, sıkmaya
başlamıştı.

Ayaklarım zeminden kalkmıştı.

Ellerim ve tırnaklarımla ellerini sıkıyor,
bırakması için uğraşıyordum.

Nefesim daralıyor, gittikçe nabzım
düşüyordu. Ve ben bu haldeyken
yüzüne bile zar zor bakabiliyordum.

Ondan, ilk defa korkmuştum.

Nerdesin Taehyung..?

Sevgilin boğuluyor Tae..ve sen beni
gelip kurtaramıyorsun..

Gözümden son kez bir damla yaş
düşmüştü. Gözlerim kararıyordu.
Son kez dışarı bakmış, küçük kız
çocuğunun ip atlamasını izlemiştim.

Onun yerinde olmak isterdim..

Gözlerim kararmıştı. Ve elimdeki
sert, büyük eller geri çekilmiş, yere
düşmüştüm.