"Bak, ben eskiden böyle bir adam değildim. Duygularımı hissettirmem gereken hiçbir kadın olmadı daha önce hayatımda."
Kafamı kaldırdım, mavilerimi mavilerine sabitledim.
"Şimdi ben varım ama, sevgini hissetmeye muhtacım. Neden beni görmek istemiyo...
Şehzade, kızın omuzunda ki saçını sırtına doğru iteledi. "Ömrüme geliyor, uygun mudur?"
Alin tekrardan Şehzade'ye baktı. "Şu an sana tokat atıp ayılmanı sağlamak istiyorum, ama ayıldıktan sonra da bu halini özlemekten korkuyorum."
Şehzade'nin diğer elinde ki kahve bardağını aldı, "Bence uyumalısın uykusuzluk seni çok şahane bir adam yapıyor ama ne bileyim alışık değilim."
"Uykusuz olmadığım zamanlar şahane bir adam değil miyim?" Şehzade'nin kaşlarının havalandığını görünce gülümsedi ve adamın yanağına ufak bir öpücük kondurdu.
"Sen her şekil şahane bir adamsın." Şehzade göz kırptı. "Şu öpücük olayını da çözelim artık." Yaklaşarak Alin'in dudağına uzunca bir öpücük kondurdu, tabii kız da boş durmayıp bundan yararlanmıştı.
"Allah'ım sonunda, sen de gördün değil mi az önce medeni bir şekilde ikisinin de kafası oynadı ve öpüştüler. Merak etmeyin sizin için bu şahane anı ölümsüzleştirdim."
Şehzade telefonunu cebine sıkıştıran Serdar'a baktı. Serdar karşılarında ki çift kişilik koltuğa kendisini rahatça attı.
"Hadi yine iyisin lan." Serdar gülerek konuşurken, Şehzade de güldü.
"Benim en azından kimi öptüğüm belli," Serdar boğazını temizledi ve kaşlarını çatarak konuşmaya başladı; "Bence konuyu çok uzatıyorsunuz, alt tarafı bir öpüşmeydi. Ne olmuş yani?" Gül çaprazda ki tekli koltuğa oturuyordu ki, kalkarak Gül'ü tuttu.
