Pek ilgimi çekmeyen bir şarkıcıyla ilgili yeni haberi yazarken sıkılarak iç geçirdim ve bilgisayarın yanında duran kahve dolu kupayı dudaklarıma götürdüm. Birkaç saattir aralıksız çalışıyordum. Açıkçası, çok uzun günlerdir bunu yapıyor, kendimi sadece işime veriyordum. Mutlu olduğum söylenemez. Her gün aynı şeyleri yaşayan bir robot gibiydim sadece. Ama kendime verdiğim sözü tutabilmiştim. Neredeyse bir aydır onun yüzünü görmüyor ve onunla ilgili haberleri takip etmiyordum. Bunu yapmamak belki benim için faydalı olur diye düşünmüştüm. Ancak herhangi bir fotoğrafını görmesem bile zihnimi meşgul eden tek şey oydu.
Tüm bunların sonucunda ise yalnızca kendimden nefret ediyordum. Çünkü olan onca şeye rağmen River'ı geri kazanmak için hiçbir çaba göstermemiştim. Bazen aklıma bile gelmiyor ve ben de daha kötü hissediyordum. Kalbini çok kırmıştım. Yaklaşık bir yıllık olan ilişkimiz sikik bir şekilde sona erdiğinde en azından düzeltmek adına bir şeyler yapmalıydım ama bunu istemedim. İstemediğimi kendime itiraf edebiliyordum. Yine de ajansta karşılaştığımız zaman selamlaşıyor ve bazen de birbirimize mesafeli tavırlarla nasıl olduğumuzu soruyorduk. Sanki hiç ilişki yaşamamışız gibi...
Doğrusu, buradaki herkesten uzaklaşmıştım. Onunla eski sevgili olduğumuz ortaya çıktığında ajans çalışanları benden bilgi alabilmek için her yolu denemiş, hatta bizzat Bay Noe bana röportaj teklifi etmişti. Birçok kişiden de röportaj teklifi almıştım, hiçbirini kabul etmedim. Bazılarına cevap bile vermedim. Ama uzun zamandır hayatımda olan insanlara karşı sessizliğimi koruyamamıştım. Haberin çıktığı ilk günlerde her ne kadar annemin aramalarını cevaplamak istemesem de bunu yapmak zorunda kaldığımda ona bunun sadece işle ilgili olduğunu söylemiş, aynı açıklamayı Trisha ve kızlara da yapmıştım. Fazla tepki vermeseler de benim tekrar üzülmemden korkuyorlardı. Ama Trisha kesinlikle benden daha üzgündü. Oğlu için olan endişelerinin son zamanlarda bir hayli arttığını söylemişti.
Bu da oldukça normal. Onunla sadece bir hafta önce konuştuğumuzda telefonda ağlıyordu. Önceki gece çıkan haberleri görmüştü. Belirsiz bir kaynak Twitter'da, Zayn'in uyuşturucuya battığını ve tek gününün ayık geçmediğini, sette sürekli sorunlar çıkardığını ve yakında muhtemelen öleceğini yazmıştı. Bu haberin üzerine gece kulübünden çok sarhoş bir şekilde çıkan Zayn, ona sorular soran gazetecilere hastalıklı kahkahaları ile cevap vererek arabasına binmişti. Trisha' ya, kaynak olan belirsiz kişinin sahte bir hesaptan bunları yazdığından dolayı haberin uydurma olabileceğini ve bildiğim kadarıyla onun bir bağımlılık sorunu olmadığını anlatsam da onu rahatlatamamıştım. Artık neye üzüleceğimi bile bilmiyordum.
"Sigara içmeye geliyor musun?"
Kapı pervazına yaslanan Aria' yı gördüğümde düşünmeden teklifini kabul edip sigara paketimle beraber odamdan ayrıldım. Birlikte binanın terasına çıktığımızda hızlıca bir dalı ateşlemiştim. Aldığım ilk nefesle biraz daha rahatladım.
"Gelmene şaşırdım." diye itiraf etti. Suskun kalmaya devam edince dudaklarını tekrar araladı. "Son zamanlarda pek konuşmuyoruz."
Omzumu silktim. "Kimseyle konuşmak istemiyorum."
"Konuşmak rahatlatır hayatım. Nasıl olur da bana onun eski sevgilin olduğunu söylemezsin? Yakın olduğumuzu sanmıştım."
"Sana söyleseydim haberini yapardın."
Gözlerini kaçırdı. "Doğru... River için ne yapacaksın?"
"Hiçbir şey. Böylesi ikimiz için de daha iyi."
"Onu sevdiğini sanıyordum."
"Sevmiyorum."
Duygusuz ve emin bir şekilde söylediğim bu söz onu gerçekten şaşırtmıştı. Umursamadan sigaradan bir nefes daha aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
persona • zm
FanficSev beni. Çünkü aşk yok ve ben elimden gelen her şeyi denedim. -Jonathan Safran Foer 25920