Multimedia~ Alaz Özer
Sabahın erken saatlerinde anlamsız bir şekilde uyanmış ama asla yataktan çıkmadan,kara bulutların sardığı gökyüzüne yatağımdan görünen perde aralığından bakıyordum. Artık düşünmekten ne doğru düzgün uyabiliyor ne de yemek yiyip odaklanabiliyordum. O kadar kızgınım ki,hem ona hem de kendime, elimden hiç birşey gelmiyo ve onu engelleyemiyorum bu benim delirtecek kadar öfkelendiriyor.
Onu en son 5 gün önce gördüm, evime girip yaptığı iğrenç davranışları ve muamelesiyle nasıl bizimle oynadığını asla unutamadığım o günden sonra sanki yok olmuştu ,yani umarım.
O günden sonra Aleynayla uzun uzun konuştuk,Eymene kanması ve birşeyler hissetmeye başlamasını kendine yediremiyordu, haklıydı da o kadar iyi oynamıştı ki dışarıdan gören kimse yanlış birşey olduğunu anlayamazdı.
derin bir iç çekişten sonra yorganı kenara çekip yavaşça yataktan çıktım, saat henüz sabah 9 du ama akşama babam iş seyahatinden döneceği için kalkıp temizlik, yemek gibi hazırlıklar yapmaya başlayabilirdim.
Mutfağa doğru ilerleyip kendime ağır, ağır yiyecek birşeyler hazırlamıştım, karnımı doyurduktan sonra kalkıp temizliğe başlamıştım. Evi altına üstüne getirerek bir güzel tezmizleyip toparladıktan sonra, yemeğe girişmiş ve babamın en sevdiği yemekleri yapmıştım. Mercimek çorbası, patates püresi, et sote ve pilav, adam nasıl da ağzının tadını biliyor ama.
Sonrasında baya yorulmuş ve kendimi odama yatağa atmıştım, o arada biraz telefona bakmış birazda kitap okumuştum bunlar benim üstüme bir ağırlık vermiş ve uykumu getirmişti. Saate baktığımda 02.00 olduğunu gördüm ve kalkıp banyo ya ilerledim bir duş iyi gelirdi yoksa uyuyacaktım.
Suyu açıp odaya ilerledim beyaz havlumu aldım ve giyeceğim iç çamaşırlarını ve kıyafetleri yatağımın üstüne bırakıp tekrar banyoya yöneldim. Uzun ve etkili bir duş aldıktan sonra beyaz havlumu göğüs üstünden sararak kapıyı açıp saçlarımı sıka sıka odaya girdim.
Yere bakarak ilerlerken saçlarımı omuzumdan geriye sırtıma doğru attım ve yatağa doğru ilerledim. Gözlerim hazırladığım kıyafetleri ve iç çamaşırlarını aradı ama asla yatağın üstünde değillerdi, bu nasıl mümkün olabilir, hazırladığıma ve yatağın üstüne koyduğuma yemin edebilirim.
Bir şeylerin ters gittiği konusunda içimdeki huzursuzluk hissi artsa da, kendimi dizginleyip herşeyi paranoyak gibi düşünmemeye zorladım. Sakince arkamı dönüp dolaba doğru ilerledim ve dolabın kapılarını tutarak araladığımda, gördüğüm şeyle nabzım ağzımda atmaya başlamıştı sanki.
Kıyafetler ve iç çamaşırları hazırladığım şekilde dolabımdakı rafta duruyordu. Bu imkansızdı, eğer ben delirmediysem bu kesinlikte normal bir şey değildi. Elimi kaldırıp kıyafetlere uzattığım an arkamdan gelen kapı sesiyle kesinlikle paranoya olmadığımı ve kötü şeyler olacağının kanıtı gibi kulaklarımda tekrar, tekrar çınladı.
Istemiyordum, ne arkamı dönmek ne de onun varlığıyla karşılaşmak. Şu 5 gün boyunca onu görmediğim süreçte hissettiğim rahatlık ve güveni tam su anda da hissedebilmeyi o kadar çok isterdim ki.
Arkam kapıya dönük dolapla bakışmaya devam ederken, sesi kabus gibi dolapla arama girdi ve anında vucudumun irkilmesine neden oldu.
' Ne o beni özlemedin mi? Hadi arkanı dön, çünkü ben seni özledim.'
Titrek bir nefesi koyverirken, ağır adımlarla arkamı dönmüştüm. Yüzüme takmaya çalıştığım ifadesizlikle başımı kaldırıp aşina olduğum yüze baktım. Sırtını odamın kapısına yaslamış, söylediği şeyi yaptığım için yüzünde oluşan memnun bir ifadeyle bana bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTULUŞ | Hapsoluş Hikâyesi
Fiksi Remaja'Sen güçlü bir kızsın, degil mi?' Dedi eli boğazımın tamamını kavrarken. 'Senin gücün yanında, benim ki bir hiç.' Dedim kısık bir sesle. Boğazımı kavrayan elini gevşetmesi için, elimi koluna koyup sıktım. Bakışlarını kolunu sıktığım elime kaydırdı...