~oy ve yorumlarınızı bekliyorum~
"anne...bırakma beni nolursun"
Hazan'ın yaşama sebepleri arasına bir kişi daha eklenmişti. Annesi...Onu hayata bağlayan kişiydi. Belki Nurten hanım oraya çıkmasaydı genç kadın şu an ölmüş olacaktı? O küçücük bebeği annesiz bırakmaya hakkı yoktu. Zaten babasını tanımayacaktı,birde annesiz mi kalsaydı? Kızı için geri dönmüştü Hazan.
Annesi onu güç bela bebeğinin yanına götürüp ona bakmasını sağladı. Hazan'a gösteremediği anneliği torununa göstermesini istiyordu.
Ağlamaktan harap olduğu için ayakta kalmaya mecali kalmamıştı. Annesine tutunuyordu"bak kızına,ne kadar da masum. Sen böyle bir meleği nasıl arkada bırakacaktın?" haklıydı
Hazan,kızına bakmak istemezcesine kafasını çevirdi. O masumluğu görmek istemiyordu
"bakamam ona..." hıçkıra hıçkıra ağlıyordu
"o senin kızın Hazan! O senin parçan! Babası yok ve bir kanadı kırık olacak. Ama o kanadı sen tamamlayacaksın! Lütfen yavrum hadi"
Titreyen elleriyle kızını kucağına aldı. Nurten hanım kızıyla torununu yalnız bırakmak için odadan çıktı. Sonunda başa başa kalmışlardı
Hazan Korkmaz;
Kucağımda kızımla baş başa kalmıştım. Yüzü aynı babasını andırıyordu. Ona her baktığımda Demir'i hatırlayacaktım anlaşılan...Güçlü bir anne olmaya çalıştıkça gücümü kaybediyordum
"özür dilerim..." onun cennet kokusunu içime çekince tüm gözyaşlarım dinmişti adeta
Minik bebeğimi yatağına yatırıp uzandım. Tüm vücudum yorgunluktan ağrıyordu. Uykusuz geceler beni bekliyordu anlaşılan,ama onun için her şeyi yapmaya hazırdım ben...Gerekirse canımı bile verirdim onun için. Yaşadığım onca sıkıntıya rağmen benden kopmamıştı o. Mucize bebeğimde benim. Keşke babası da onu görüp koklayabilseydi...Hani babalar kızlarının hep kahramanı olurdu? Benim kızımın kahramanı olamayacak mıydı? Onun eksikliğini hisseder miydi? Kafam yine allak bullak olmuştu
Yazardan Devam;
Hazan daldığı derin uykudan uyanmıyordu. Son zamanlarda kızı onu fazlasıyla yoruyordu. Zaten Demir'in eksikliğini iliklerine kadar hissettiği bu zor dönemden çıkmayı istiyordu. Hiç kimsenin yokluğu bu kadar koymamıştı
Nurten hanımın amacı,kızını üzenleri üzmekti. Eda'nın canını ne kadar yakabilirse içi o kadar soğuyacaktı. O kadın yüzünden kızı ellerinin arasından kayıp gidiyordu. Bir insanın hayatı bu kadar kolay yok olamazdı ama Hazan'ınki bunun canlı örneğiydi. Sadece 10 ayda hayatı mahvolmuştu. Kocasıyla çıktığı yola kızıyla devam etmek onun zoruna gidiyordu haliyle...
Hazan,birkaç saat uyumanın ardından günün tüm yorgunluğunu atmıştı üzerinden. Yanında uyuması gereken bebeği ise yoktu. Anneannesi almış olabilirdi diye düşünüp yataktan kalktı.
Hazan Korkmaz;
Uyandığımda yanımda Güneş yoktu? Annem onu aldıysa büyük ihtimal salondadırlar diye gözlerimi ovuşturarak aşağı indim. Salonda kimse yoktu. İçimdeki kuşku her geçen saniye artıyordu. Dolan gözleriyle mutfağa girdi
"Gülşen,annemle Güneş nerde?"
"Hazan hanım anneniz Döne ablayla birlikte manava kadar gittiler" dedi
"peki Güneş nerde?"
"onu bilmiyorum Hazan hanım"
Bir tek Eda'da olabilirdi benim kızım. Gözüm dönmüştü bunu düşününce. Ya kızıma bir şey yaptıysa? Ona zarar verdiyse? Koştur koştur onun odasına girdim. Kucağında kızım vardı. Benim kızım! Onu neden almıştı ki yanına?
"KIZIMI NİYE ALDIN?"
"bağırma! Sen uyuyordun,oda ağlıyordu. Bende alıp geri uyuttum,kötü mü yaptım?"
"TAMAM VER KIZIMI"
Diyip kızımı aldım ve odama geri çekildim. Nasıl olurda kızımı yalnız bırakırlardı ya? Annem eve gelince bunun hesabını soracaktım!
******
"ya anne neden anlamıyorsun? O kadının tehlikeli olduğunu bile bile evden çıktın ya!"
"kızım Döne hanıma yardım etmeye gittim. Kötü bir şey mi var bunda?" dedi annem
"ya neyse tamam Güneş'i hazırla. Mezarlığa gidicez biz" onu ilk kez götürecektim babasına
******
Yürüyerek mezarlığa gelmiştik. Annem evde kalmıştı. Kızımı pusetiyle birlikte getirmiştim
Mezar taşının üstüne pusetini koyup içinden kızımı aldım. Kucağımda sessiz sessiz öylece duruyordu. İlk kez babasına bu kadar yakındı"bak bu sefer kızımız kucağımda. Biz seni çok özledik. Onu görüyorsundur dimi?"
Titreyen sesimle yalvarmıştım yine. Göğe baktığım her anda onun geri geleceğini düşünüyordum. Toprak aldığını geri vermezdi elbet ama benimkide boş bir düşünceydi...
"onun büyüdüğünü göremeyecek misin?"
Etrafımda kimse yoktu. Benim haykırışlarımı kim duyacaktı? Kim bana yardım edecekti? Ben nasıl hayatta kalacaktım? Buralardan gitmek için ne yapmam lazımdı? Kafamı bir toplayabilsem kaçıp giderdim ama ailemin kurulu düzenini bozmakta istemiyordum.
Yazardan Devam;
Genç kadın gözyaşlarını silip güçlü anne duruşunu aldı her zamanki gibi. Kızını pusete koyup soğuk toprağın üzerine basa basa ilerledi
Mezarlığın kapısından çıkıp minibüs bekledi. Genellikle yürüdüğü bu yol ona bu sefer ızdırap gibi geldiği için toplu taşıma kullanmıştı. Genç kadın minibüs beklediği süre boyunca kızıyla ilgilendi. Gelen minibüsü durdurup bindiMinibüs beklediği süreç boyunca onu izleyen adamı fark etmemişti Hazan Korkmaz...
~oy ve yorumlarınızı bekliyorum~
BÖLÜM SINIRI: 21 oy ve 20 yorum💜
*10.000 kişilik bir aile olduk hepinize çok teşekkür ederim. İyiki varsınız...*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL (TAMAMLANDI)
Teen FictionAcı sadece fiziksel midir? İnsanın ruhu acımaz mı? Daha 20 yaşında biri anne olmak için çok genç değil miydi? Ya da sevmediği biriyle evlendirilmek için... Nerden bilebilirdi ki, nefret ederek evlendiği adamın bir ömre bedel olacağını? Veya nerden b...