Ellerim titriyor, kulaklarım hissettiğim acıdan dolayı çınlıyordu. Handelerin çığlığı yüzünden birşey duyamıyordum. Üzerinde durduğum bu kaldırım bile o kadar dar gelmiş, beni o kadar boğmuştu ki midem bulanmıştı. Bıçak koluma gelmişti ve çok derin birşey yoktu. Ama yinede kötü hissediyordum.
"Poyraz..." dedim dilimde kalan son gücümle. Tüm gücümü sanki ağzımı açmak için harcamıştım, bitik ve harabe gibi hissediyorum. Öyle ki artık bazı şeylere dahi umut besleyemeyecek gibiydim. "Allahım lütfen biri yardım etsin..."
O sırada Allah dualarımı mı duydu ne oldu bilmiyorum ama yanımda bir hareketlilik oluştu.
"Şeydaaa!"
Oradan oraya seken bakışlarım sonunda bağıran İnci'de duraksadı. Kolum da çok derin bir yara yoktu ama kan hızla kolumdan bileğime akıyordu. Bıçak damarıma da gelmiş olabilirdi,emin değilim.
Son hatırladığım şey herkesin başıma toplanıp Poyrazın beni kucağına alarak araba götürmesiydi. Herşey daha da hızlı ilerledi. Daha fazla bu acıya ve yorgunluğa dayanamayan gözlerim kendini karanlığa kapattı.
----------------
Gözlerimi açar açmaz pembe bir ışık gördüm. Bunun beyaz olması gerekmez mi ya? Ulan ışığım bile bozuk!Yavaş yavaş tamamen gözlerimi açtığımda kimse yoktu. Tavana bakıp nerde olduğumu anlamaya çalışırken İnci boğazıma kollarını sardı.
"Şeydaaa..."
"Ayy bırak be!"
"Kızım sen manyak mısın? O salak için kendini bıçağın önüne attın!''
"Bilerek olmadı...yani refleks olarak."
"Ama şunu unutma Ömer ve Yağız çok kızacak."
Güzel bir açıklama yapmam lazımdı.
Sarhoştum sen sandım?
Sarhoştum hatırlamıyorum?
Ben bahane düşünürken içeriye teker teker herkes gelmişti. Ne çok sevenim var, desem yalan olur bunların yarısı benim düşmanım.
Ve sende düşmana çekilen bıçağa atlayan gerizekalı.
"Bana bak bir daha hayatını tehlikeye atarsan seni öldürürüm!"
Ömerin kurduğu cümlenin anlamsızlığını mı düşüneyim duvara yaslanmış beni dikizleyen Poyrazı mı?
"Aslında işe benim açımdan bakarsak her türlü ölüyorum Ömer."
Poyrazlar iyi olduğumu görüp yavaştan toparlanıp odadan çıktı. Bende bizimkileri iyi olduğuma ikna ettim. "Hadi kulübeye geçip film izleyelim."
------------
Üç saat boyunca film izledikten sonra Ömer ve Yağız gitmişti. İncide onlar gittikten sonra banyoya girerken bende dağılmış odaya baktım.
Kucağımdaki cips kasesini ortadaki sehpaya bıraktım ancak kafamı kaldırıp ortalığın haline baktığımda her şeyi bir cips kasesi gibi kaldırıp masaya koymamla toplayamayacağımı acı bir şekilde fark etmiştim.
![](https://img.wattpad.com/cover/168442940-288-k40250.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Okullar Tatilde
Novela JuvenilBu hikaye iki bedende bir ruh olan ve yalnızken kalabalıklaşan gençlerin hikayesi. Bu bir dostluk hikayesi...Peki bu gençler, oldukları renkte buluşurlarsa bir denge mi kurulacak, yoksa olan denge mi bozulacak? İki ayrı okulda, birbirinden nefret e...