#Hoseok'tan
Evdeydim ve şu an yatağımın üzerinde duran kıyafetler ile bakışıyordum. İşaret parmağım çenemde duruyor ve çok önemli bir şey düşünüyormuşum gibi görünüyordum. Halbuki ne giyeceğime karar veremiyordum. Bu parti Taehyung'un evinde olacaktı ama bunu tek başına düşünmediği belliydi. Bu dörtlüden çok değişik şeyler çıkacakmış gibi hissediyordum.
Taehyung sınıf grubuna akşam evinde parti vereceğini ve herkesin davetli olduğunu söylemişti ama sadece bizim sınıf değildi. Okuldan birçok tanıdığını da davet etmişti. Yani evi pardon villası mı demeliydim? Her neyse çok dolu olacaktı.
Anneme sadece Taehyung'a gideceğimi söylemiştim bu yüzden onun olmadığı zamanda evdeydim ve kıyafet seçmek ile ilgileniyordum. Yanıma yedek kıyafet almalı mıydım? Çünkü Taehyung'un ne yapacağını kestiremiyordum. Benim üstüme bir şeyler döküp yedek kıyafet vermeyebilirdi ya da üstüme kusabilirdi. Tamam fazla abartıyordum. Sadece eğlenecek ve geri gelecektim. Başka bir şey olmayacaktı.
Beyaz kısa kollu bir tişört, altıma da deri zincirli bir pantolon giydikten sonra üstüme de koyu yeşil bir ceket gitmiştim. Boynuma da çok sevdiğim ama pek fazla takmadığım dört yapraklı yonca desenli kolyemi taktım. Dudaklarıma lip balm sürdükten sonra ellerimle saçlarımı dağıtmış ve evden çıkmıştım.
Evi bize biraz uzaktı. Bundan dolayı da yaklaşık 20 dakika yürümem gerekiyordu. Yol üstünde bulunan herhangi bir markete girmiş ve çikolata aldıktan sonra aceleyle oradan çıkmıştım. Saat sekiz olmak üzereydi. Eğer geç kalırsam Taehyung derimi yüzerdi. Bu yüzden arkama motor bağlamış gibi koşmaya başlamıştım.
Üstüm bozulmadan büyük olan evine girmiş ve beş dakika geç kaldığım farkına varmıştım. Bir şey demezdi herhalde.
Hiçbir şey olmamış gibi içeri girmiş ve etrafa göz gezdirmeden geçememiştim. Bu kadar süslemeyi bir günde yapamazdı. Her yer çok ışıltılı duruyordu ve bir büfe dikkatimi çekmişti. Yiyecek ve içecek bir şeyler vardı. Sırf bir parti için çok para dökmüştü anlaşılan.
"Nerelerdesin sen?" Dedi arkamda olan Taehyung. "Buradayım. Ortamı izlemekten yanına gelemedim." Gözüm hala o büfedeydi. İçeceklerin içinde içki de mi vardı? Yoksa ben mi yanlış görüyordum? "Gözün bir bana dönemedi." Yanaklarını şişiren Taehyung'a bakmış ve "Sen eve içki mi soktun?" Demiştim. Umarım bunu yapmamıştır. Diye düşünürken o "Evet!" Demişti. Şaka mı yapıyordu? "Taehyung biz daha 18. yaşımıza girmedik. Sen iyi misin?" Onu sarsmış ve kendisine gelmesi için tokat atmıştım ama çok hafifti. Ağır vurmamıştım yani.
"Hadi benim yeni yaşıma girmeme az var ama senin daha bir yıldan fazla var!" Uyarmam onun umurunda değil gibiydi. "Hoseok ben her şeyi düşünerek eve içki getirdim." Acaba ne düşündü de eve getirdi? Ya biri bizi şikayet etse o zaman ne olacaktı? Salak mıydı neydi? "Geç bir yere ve partinin tadını çıkar." Dediğini yapmış ve gelenleri izlemeye başlamıştım. Acaba Yoongi ne zaman gelecekti?
Dörtlü arasında konuşurken gıcık olduğum insanlarında buraya doluştuğunu görmüştüm. Bu parti benim için hiç bitmeyecekti anlaşılan.
Çok insan olmadığı için ortam hala sessizdi. "Taehyung ya!" Dedi Jin. Bir şeye itiraz ediyordu sanırım. "Jin biraz daha bekleyelim. Baksana ortam bomboş." Eliyle etrafı göstermişti. "Bence de biraz daha bekleyin." Jungkook'ta Jin'e katılırken Jimin dudaklarını bükmüştü. "Ben de Taehyung gibi çok sabırsızım ama!" Dediğinde Jin "Üzülme civcivim. Bugün istediğimiz olacak merak etme." Dedi. Ne yapacaklardı ki? Birine zarar mı vereceklerdi? Taehyung onlara baktığımı fark edince başımı başka yöne çevirdim.
"Canın mı sıkıldı?" Yoongi'nin sesini duyduğumda gülümsemeden edemedim. "Yani sayılır." Dedim. Çok geç kalmamıştı ve yakışıklı görünüyordu. Yani sanırım. "Jimin ve Jungkook senin arkadaşlarının yanında mı?" Ellerini saçlarına daldırdı ve karıştırdı. Neden düzgünce şekil verdiği saçlarını bozmuştu ki? "Evet az önce mutfağa geçtiler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Theater |Sope✔
Romanceİki homofobik olan Yoongi ve Hoseok eşcinsel bir tiyatro da nasıl başrol olabilirdi?