REİNGROUND

Bölüm 2 - İletişim Ağı

Gale Glaker

Konferans salonunun iki ahşap kapısı kapatıldı. Toplantının başlayacağı saat çatmıştı, artık içeriye yeni bir konuk gelmesini kimse istemezdi. Salon birbirine oldukça mesafeli konumlandırılmış daire masalarla doluydu ve bir duvarın üstüne ekran kurulmuştu. Ekranın önünde kürsü, kürsüde de mikrofonlar vardı. Gale saatine göz attıktan sonra ayağa kalkıp ceketini düzeltti, Nellie Glaker'la bir an göz göze geldiler ardından kürsüye doğru ilerledi.

Gale Glaker kürsüye geldiğinde çalışanlardan birisi hemen onun kulaklığını takmasına yardım etti. Salonun sarı ışığı loş hale getirildi ve asıl yoğunluk kürsünün üstüne verildi. Gale son kez saatine baktıktan sonra salona göz gezdirdi. Kuruldaki herkes burada gibi gözüküyordu. Ailesinin oturduğu masada önce eşine sonra kızına baktı. Kızının zaten onu izlediğini fark edince bir süre daha odakta kaldı. Kulaklığından başlaması gerektiğini bildiren ses gelince kızından gözlerini çekti. ''Öncelikle yüksek katılımınız için teşekkürler. Bu toplantımızda beş gündür süregelen testlerin ilerleyişini ve sığınak planlamasını konu alacağız.'' Dedi. Hafif bir alkıştan sonra devam etti, ''Beş günlük test sonuçlarına dayanarak şunu demek istiyorum, ortalamanın üstündeki kişilerin çoğunluğunu on iki ve yirmi yaş aralığındaki nüfus oluşturuyor. Hedefimize böyle emin ve geçerli sonuçlarla ilerlemek çok gurur verici. Bugünkü son verilere dayanarak ekibimizin yaptığı tahminlerce, önümüzdeki üç gün içinde on dört bin kişi kapasiteli, beşinci ve son sığınağımızın dolacağı öngörülmüştür.'' salona tekrar göz gezdirdi. Masalardaki kurul üyeleri birbirlerine zafer edasıyla gülümsüyordu. ''Tüm sığınakların kişi listesi oluşturulduktan sonra, başkanımızın kura yoluyla seçtiği vatandaşlar evlerinden dokunuş özel ekibi ile alınacaktır. Gelmeyi reddedenlere sebepleri doğrultusunda sunacağımız fırsatlardan bahsedecekler, sağlık ve savunma açısından geleceğe yönelik imkanlarımızdan bahsedecekler lakin seçilenler, gelmemekte ısrarcıysa zorlanmayacaklardır. Seçilenler, hastalığa yakalanmadıkları sürece istedikleri zaman içeriye gelmekte özgürdürler.''

Salonda hafiften uğultu başlamıştı. Kurul üyeleri kendi aralarında gelmeyi reddedecek olan insanların aklıyla alay ediyorlardı. Herkes sığınaklara inildikten sonra yeryüzünde yaşamın her dakika daha da zorlaşacağını biliyordu. ''Beş sığınakta liste doğrultusunda dolduktan sonra bile başkanımız ekranlarda kura çekilmeye devam edileceğini söyleyecektir.'' Gale'in bu sözünden sonra dinleyenler içinden sesi tok birinin kahkahası salona yayıldı. Gale onu görebilmek için bir süre salonu süzdü. Zaten formaliteden yapılan bir konuşmayı böylesine lakayt dinleyen kimdi? Onu göremediği için konuşmasına devam etti ''Sığınaklara inildiğinde...'' dedikten sonra durdu. Ona kulaklığı aracılığı ile hitap eden sesin dediklerini dinledi. Sesi tanıyordu ama duydukları tanıdığı sesten duymak istediği şeyler değildi. Adamın sesindeki telaşı dinledi, bu sürede kürsüdeki kağıtlardan birini eline alıp ona baktı. Ardından kağıdın arkasını çevirdi ve kulaklıktan gelen sesin dediklerine karşı şaşkınlığını gizleyemedi. Kağıdı tekrar kürsüye bırakıp salona döndü, hem salondaki uğultu hem kulaklıktaki telaş kesilmişti. ''Affedersiniz. Sığınaklara inildiğinde kapsamımız dahiline girecek olan planın toplantı esnasında anlatılması başkanın emriyle kısıtlanmıştır. Dinlediğiniz için teşekkür ederim, sığınaklarda görüşürüz Reinground.'' Dedikten sonra kürsüden indi, salonun asıl giriş kapısı yerine ekranın sağında bulunan acil çıkış kapısından çıktı. Nellie ve Axel Glaker oturdukları yerden kalkıp onun ardından ilerlerken, Beatrice Glaker yanında Avis Werner ile salonun asıl kapısından çıktı.

Gale Glaker binanın dışına çıkınca kulaklığını çıkarıp ardından ailesiyle birlikte gelen görevliye verdi. Görevli, ''Efendim aracınızı getiriyorlar.'' Dediğinde ona dönüp ''Farklı bir araba çağır.'' Dedi. Görevli telsizine davranıp efendisinin isteğini yerine getirdi. Başka bir araba önlerinde durunca Gale görevliye tekrar dönüp, ''Bizi gördüğünü, aracı, buradan ayrılma saatimizi veya istikametimizi sadece kızım Beatrice Glaker'a ya da David Guetta'ya söyleyebilirsin. Aksi olursa-'' derken görevli sözünü kesip, ''Olmaz efendim.'' Dedi. Gale Glaker şoföre ihtiyacı olmadığını söyleyip arabayı kendi kullanmaya geçti. Nellie, ''Kürsüde ne oldu?'' dediğinde binadan uzaklaşmışlardı. Gale, ''Test verilerinden bahsettikten sonra beş sığınaktaki yönetim planlamalarından bahsedecektim. Sonra kulaklıktaki iletişim ağı koptu. Kulaklığın kapandığını anladığımda çok umursamadım. Fakat sonra kulaklık tekrar aktifleştiğinde farklı bir ağa geçmişti.'' Dedikten sonra Nellie'ye baktı. Niye bağlantı kopup farklı bir ağa geçmişti ve nasıl David'i duyabilmişti. Gale düşüncülerini hızlandırabilirmiş gibi gaz pedalına daha sert basmaya başladı, direksiyonu kavramış elleri aklaşmaya başlamıştı. Gözleri sanki yolu görmüyordu sanki tekrar o kürsüde kağıda bakıyordu. ''Gale, saatin... Bu saat senin mi?'' dedi Nellie kocasının bileğine bakarak. Gale saatine bakarken, ayağını pedaldan çekti ve yolun kenarında durdu. ''David'in... Toplantıdan önce ofiste takmam için vermişti.'' Saati çıkarıp ön ve arka yüzünü inceledi. Akıllı saatte şüphe uyandırıcı hiçbir şey yoktu. Nellie ''Tekrar bağlandığında ne duydun?'' dedi.