11. Bölüm

80 7 2
                                    

Niall'ın Ağzından devam

Kapıyı açınca karşımda Selanayı görünce donup kalmışım.

'' Hey! Horan senin burada ne işin var ? '' dedi selena bi anda kendime geldim.

'' Başta benim bir adım var Gomez ve bu seni ilgilendirmez! ''

'' Unuttun mu Horan burası benim sevgilimin evi '' Justinin bu kızdan kurtulmak istemesini şimdi anladım

'' Sevgilin mi ? '' alay ederce güldüm

'' Unuttun mu Horan bizim hakkımızda çıkan haberleri? sen hiç okul gazetesi okuyor musun ? yada normal bir gazete ? ''

'' Selena Justinin senden ayrıldığını anlaman için Justinin Gazetelere haber mi vermesi gerekiyor he ? '' napıyordum ben bu şuanlık benim işim değildi. amacım neydi gerçekten Justine acımışmıydım ?

'' Yalan söylüyorsun Horan! öyle olsa  dün niye beni öptü? '' haklı görünebilir size kanmayın Selena her istediğini alır zorla bile.

'' Saçmalama sell onu zorla sen öptün ''

'' Kafayı yemiş olman lazım '' surat ifadesi inanılmaz derecede şaşkın gibiydi.

'' Ne demek bu horan ? '' bana yaklaşmaya çalıştı son anda durdurdum.

'' Ben Justin değilim Sell beni kandıramazsın. emin ol o da senin burada olmanı istemiyor. Defol buradan!! ''

'' Horan,Horan,Horan. Daha kiminle uğraştığını bilmiyorsun! Ben şimdi gidiyorum. Bunun bedeli ağır olacak!! '' dedi ve gitti. kendini ne sanıyor bu kraliçe felan mı ?

Vanessa'nın Ağzından

İçimde bir his vardı, kötü Bir şey olduğuna dair acaba Bir şey mi oldu? Niye kimse yanıma gelmiyor? Niye telefonum deli gibi çalıyor ? Arayan Nialldı. Garip Niall beni niye arıyor ki ?

" Alo Niall ?"
" Vanessa biliyorum hastasın ama senin acilen Justinin evine gelmen lazım "
" Bişey mi oldu Niall ?"
" Çok önemli değil ama biraz kriz geçiriyor ve senin ona iyi geliceğini tahmin ettim lütfen gelir misin ?"
Hemen kalmak için yöneldim.
" Tamam ama nasıl ben onun evini bilmiyorum ?" Bir yandan konuşup bir yandanda giyinmeye çalışıyorum. Arkadan gelen bağırma sesi ile durumun kötü olduğu kesindi.
" On Dakika'ya senin evinin oradayım sen giyin ve çık "
" Tamam bekliyorum seni " dedim ve kapattım. Üstümü giyinip aşağı indim. Herkes şaşkındı. Kimseye bir şey demeden dışarı çıktım. Niall kapıdaydı. Hızlıca arabaya ilerledim. Niall'ı görmüş olmalı ki İris da arkamdan geldi öne o arkaya ben bindim. Hızlıca Justinin evine gidiyorduk. Yol uzundu ama Niall biraz arabayı hızlı kullanıyordu.  Araba biranda durduğunda geldiğimizi anladım. Hızlı adımlarla evin mükemmel bahçesini geçip eve girdik. Eve geldiğimde Chaz ve Justin birlikteydi. Justini sakinleştirmeye çalışıyordu Chaz. İçeri girince Chaz şaşırmıştı. Bunca zamandır neredeydi o ? Şuan bunu düşünemem. Justini sakinleştirmem lazımdı. Hemen yanına gittim beni gördü ve duraksadı. Sonra bağırmaya devam etti.
" Siktir git ! Sen hayalsin sen gerçek değilsin! Defol buradan" diyordu. Onun bu hali benim ilk hallerime benziyordu. Geçirdiğim krizleri hatırladım. Öfke nöbetlerini hatırlayınca dayanamayıp ona sarıldım. Kalp atışlarım hemen hızlandı. İçimde oluşan onu öpme isteği normal miydi? Oda bana sarılıyordu. Bekledim mutluluk buydu. Ve bu mutluluk çok güzeldi. Hiç bitmesin istiyordum. Onunla saatlerce böyle kalabilirim. Sakinleşti hemen onu kanepeye oturtup kalktım.
" Siz gidin onunla ben kalırım " hiç kimse itiraz etmedi. Edemezlerdi de o kriz geçiren Justini iki dakika içinde sakinleştirmiştim. Hepsi yani Chaz evine Niall ise İris'i  bırakmaya gitti ben ise mutfağa gidip onu ayıltacak bir şey yaptım. Onun ayılması  gerekiyordu ve bunu yapabilecek en güzel şey acı bir kahve. Tamam kabul bunu bir internet sitesinde okuduğum bir gerçek. Yavaş adımlarla yanına döndüm. Tamam kahve yapmasını biliyor olabilirim fakat bu hala benim sakar olmadığım anlamına gelmez. Koltuğa oturup kahveyi Justine verdim.  Bir yudum aldıktan sonra yüzünü buruşturup konuşmaya başladı.
" Mmm ıyk bu çok acı " diye mızmızlandı küçük bir çocuk gibi o kadar tatlıydı ki şuan onunla sevişebilirdim. Yapamazsın Vanessa hedefine odaklan o başkası ile öpmüştü.
" Mızmızlanma koca bebek onun hepsi bitecek " dedim küçük bir çocuğa dermişcesine bir dikişte kahvenin hepsi bitmişti. Az da olsa kendine gelen Justine dönüp;
" Bu kadar fazla içmene gerek var mıydı? "
" Sence olmasa içer miydim ? " Peki neden benim soruma soru ile cevap veriyordu ? Ne olabilirdi ki ? Okulun en popüler erkeği oydu. İstediği her an altında bir kız olabilirdi. Peki sorun neydi ?

'' İyiki buradasın'' dedi ben konuşmayınca. Bu da neydi şimdi?

'' İyiki '' dedim. Bana ne oluyordu? ne zaman böyle biri oldum ben ? Ben kafamdaki sorular ile cebelleşirken zil çaldı. Justine baktığımda çoktan uyumuştu bile üç tane kahve içti ve uyudu garip. Kapıyı açtığımda esmer gözleri çekik ve dudakları kalın biriyle karşılaştım. Ne olduğunu anlamadan içeri girip kapıyı kapattı. Beni duvar ile kendi arasına aldı. Ne oluyordu bana bu ara böyle temaslara hiç bir tepki veremiyordum.

'' Merhaba bebeğim sen Justinin yeni hizmetçisi olmalısın '' diyerek kedini bana ittirmeye başladı. İstemsiz olarak kollarımı onun göğsüne koydum.

'' Bırak beni! ben hizmet..'' bi anda kalın dudakların dudaklarımı buldu. İstemeden gözlerimi kapattım. karşılık vermiyordum. Ama şu an ki durumun bitmesini istemiyordum. Çok güzel ve yumuşak bir şekilde öpüyordu. Dudaklarını benden ayırınca lanetler okudum.

'' Bende Calum, Calum Hood ''

'' Bırak beni !'' diyebilmiştim. Aslında sesim o kadar kısıktı ki ben bile zor duymuştum.

'' Hey! Calum bırak onu! '' diye bir ses duydum. Bu ses ise Justine aitti. Ne ara kendine gelmişti ? Ne ara o koltuktan kalkmıştı ve buraya gelmişti.

Yeni BaşlangıçlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin