20. Bölüm

48 5 0
                                    

Justin'in ağzından

Normal de olsa kendimi asla geri çekmezdim. Ne oluyor bana ? Niye kendimi geri çektim ? Vanessa'nın elleri hala boynumdaydı. Onun niye bana sarıldığını anlamamıştım garipçe etrafa bakıyordum. İç sesim ondan ayrıldığım için bana küfür ediyordu. Hormonlarım bu kadar tavan yapmışken nasıl rahat oturacağımı düşünürken, üstüne üstük Vanessa bana sarılmıştı. Kollarımı hareket ettirmekte güçlük çekiyordum. Hormonlarım bu kadar yüksekken kendime hakim olamayabilirim.

'' Gidelim mi ? '' diye sert sesimle konuştum. Beni duymuyor gibiydi.

'' Gitmesek burada kalsak ? '' diye sordu. Olur anlamında kafamı salladım. Vannessa'dan ayrılıp arabanın bagajını açtım. Bagajın için de her zaman piknik için bulundurduğum bir örtü vardı. Örtüyü alıp düz bir alana yaydım. Vanessa'nın oturması için işaret ettim. Beni anlayıp örtünün üstüne oturdu. O kadar güzel, o kadar masumdu ki ona kıyamıyordum. Onu incitmekten korkuyordum. Sahi ya o iddia yüzünden bu kızı becermek isteyen o adama ne oldu? Gerçekten çok merak ediyorum. Ben iç sesimle tartışırken Vanessa'nın örtüye yatıp gökyüzüne baktığını gördüm gerçekten çok tatlı gözüküyordu. Onu yalnız bırakmamak için bende yanına yattım. Anlamadığım bir anda elimi tuttu. Hiçbir şey hissetmeyen kalpsiz, ukala Justin şuan heyecandan ölecek. Gözlerimi ona çevirdiğim anda onun da bana baktığını fark ettim. Ne kadar süredir dalmıştım ben bulutlara ?

'' Justin bak şuradaki sevimli bir tavşana benziyor '' dedi ve bir bulutu gösterdi. Gülümseyip

'' Bak bu da bir kalbe benziyor '' dedim. Garip olan tek şey ilk defa bir kızı buraya getirmiyorum. Ama ilk defa bir kızla yatıp bulutların neye benzediği hakkında konuşuyorum. Genel olarak buraya bir kız getirdiğim de onu becerirdim. Gökyüzündeki bulutları seyrederken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım. Telefonumun çalması ile irkildim. Telefona göz gezdirdiğimde ekranda Jazmyn görünce eve gideceğimi unuttum.

'' Alo ? '' dedim. Tedirgin bir ses tonu ile. Biliyordum bana çok kızacaktı çünkü şimdiden yarım saat gecikmiştim.

'' Justin sen neredesin ya ? '' diye üzgün bir ses ile karşılaşınca kendime kızdım.

'' Yoldayım birtanem '' diye yumuşak bir sesle cevap verdim. O sırada ise yerimden kalkıp Vanessa'ya kalkması için işaret ediyordum. Örtüyü toplayıp bagaja koydum. O sırada ise prensesim ile konuşuyordum.

'' Bende unuttun sandım. '' dedi. Abisini nasılda tanıyor cadı. İçten içe gülüyordum. Vanessa'ya arabaya binmesi için işaret ettim arabaya bindiğimizde telefonu kapattım. Arabayı çalıştırıp yola koyuldum. Biraz hızlı kullanıyordum. Tabi ki hızlı kullanacağım sonuçta geç kalmıştım. Ve beni bekleyen ise Jazmyn. Kesin bunun bedeli olacak. Vanessa'ya baktığımda gerçekten çok tatlı duruyordu. Merak ediyordu ama bir şey soramıyordu.
" Bize gidiyoruz " dediğim anda gözlerini kocaman açtı.
" Olmaz annen ile babanın karşısına böyle çıkamam " dedi. Şaşkınca ona bakıyordum.
" Neden ki bence çok şeker duruyorsun. " dedim. Gülümsediği an etrafta çiçeklerin açtığına yemin edebilirim. Kızarık yanakları ile yüzüme bakmaya devam etti. Göz kırpıp arabayı sürmeye devam ettim. Sonunda eve gelebilmiştik. Hızla şoför koltuğundan inip Vanessa'nın kapısını açtım. Inince koluma girmesi için ona uzattım. Gülümseyip koluma girdi. Orta derecede olan hızımı biraz daha arttırdım. Vanessa da bana ayak uydurarak yürümeye başladı. Kapı çalmadan açılmıştı. Tabiki açılacak beni bekleyen Jazmyn. Ne olduğunu anlamadığım bir anda kuçağıma atladı. Beni öpmeye başladı. Onun bu haline bayılıyorum. Beni seven sadece iki kişi gibi hissediyorum. Jazmyn ve Jaxon sahi Jaxon nerede ?
" Bir dakika burada bir eksik var " dediğim anda
" Justin gelmiş " diye bağırıp kuçağıma atladı. Bana Justin demelerini seviyorum. Hemde çok. Hala küçük ve sarışın hiç olmadığı kadar sarışın. Yani sonuçta abisi sarışın değil çakma sarışın.
" Kapıda kaldınız içeri geçin " dedi annem, hızla içeri geçecekten aklıma Vanessa geldi geri çekilip önce onun geçmesine izin verdim. Bana o güzel gülümsemesi ile karşılık verdi. O bana gülünce kalbimin ritmi aşırı derece artıyordu. Tamam belki sizin için çok normal olabilir ama benim için normal değil. Ben kalpsiz herifin tekiyim! Garip değil mi ? Niall benim bu düşüncelerimi duysa " Ben sana demiştim dostum " diyecek. Izin isteyip yukarı odama çıkacağım sırada.
" Hey genç adam bizi tanıştırmayı düşünmüyorsun galiba " diye söze girdi. Meleğim ops büyük hata annemin bana attığı sen bittin genç adam bakışlarına karşı gülümseyip
" Şey bu Vanessa Clark ve Vamessa bunlarda annem, babam ve kardeşlerim Pattie ,Jeremy, Jazmyn ve Jaxon " dedim.
" Kısaca Bieber ailesi " diye söze atıldı babam. Haklıydı biz Bieber ailesiydik. Annemler Vanessa'yı tanımak istediklerini söyleyince Vanessa'yı onlarla bırakıp odama çıktım. Kapıyı kapatıp dolabın önüne geçtim. Doğum günüm olabilir ama rahat bir şey giymek istiyordum bol eşofmalar tercih ettim. Hızla giyinip odamdan çıktım. Merdivenleri hızla indim. Salonda oturan Vanessa'nın yanına kuruldum. Annemle baya kaynaşmışlar ki annem benim bebeklik fotoğraflarımı ona gösteriyor.
" Hey bu bana yapılır mı anne ? Onları Chaz bile görmedi. " Dedim doğru ya o neredeydi en yakın arkadaşımın doğum günüm de yanımda olmasını istiyordum. Telefonu çıkarttıp hemen ona bir mesaj attım

* Bütün ailenin burada toplanacağını sanıyordum. Yanılmışım kardeşim olmadan doğum günü felan kutlamıyorum. Gelicek misin ? *
Tabiki de bizim aramız bozuktu  ama o gece yani sinir krizi geçirdiğim gün beni sakinleştirmeye çalışan ve yanımda olan oydu. O benim kardeşimdi.

* On dakika'ya ordayım, trafik fazla kalabalık dostum. " Biliyordum küçükken hep beraber kutladığımız doğum günümü asla unutmazdı. Telefona gülümsedim. Evet az önce telefona gülümsedim. Iyice kafayı yiyorum galiba. Vanessa'nın sinirli gözleri ile karşılaşan gözlerim ile yüzümdeki gülümseme daha da arttı. Beni kıskanıyordu. Bir dakika bu beni neden ilgilendiriyordu ki ?
" Justin neden Vanessa'ya odanı göstermiyorsun ? " Diye soran anneme cidden mi bakışı attım. Hadi dercesine bir bakış atınca tamam anlamında başımı salladım Vanessa'nın elinden tutup merdivenlere doğru yöneldim anlamadığım bir anda ellerimiz birbirinden ayrıldı.
" Bende gelicem " diyen Jazmyn aramıza girdi. Vanessa'yı kıskanmıştı. Tamam anlamında başımı salladım ve onun elini tutmaya başladım. Vanessa'nın kulağına eğilip ;
" Seni kıskandı " deyip kıkırdadım. Şaşkın gözlerle bana bakmaya başladı. Bu haliyle daha da tatlı olmuştu. Odama gelince Jazmyn yanımızda fazla durmadı. Telefonu çalınca odasına koşup telefonunu açtı. Bayadır da ses yok az önce benim cadım beni bir kızla bir oda da baş başa mı bıraktı ? Yoksa bana mı öyle geliyor ? Telefonda konuştuğu kişiyi çok merak etmeye başladım şimdi.
"Odan güzelmiş " diyip gülümsedi. Gece boyunca ilk defa konuşan Vanessa'nın sesini duyunca ilk defa annesi ile karşılaşan yeni doğmuş bebek gibi sevindim.
" Teşekkür ederim " dedikten sonra tebessüm ettim. Bir anda kim olduğum aklıma geldi. Kalpsiz biri. Ve davranışlarım bu kişiliğe uygun değildi.
" Doğum günün kutlu olsun " dedikten sonra bana doğru yaklaşıp dudaklarını benim dudaklarına bastırdı. Onun dudakları dudaklarıma değdiği andan itibaren gözlerim kapanmıştı. Öpüşmemiz sertleşmeye başlayınca onu yatağa doğru sertçe ittim. Ağzından kaçan inilti. Ile kendimi resmen kaybetmiştim. Dudaklarımı dudaklarına bastırdığım da daha da sert öpmek istiyordum. Hatta onu ısırmak istiyordum. Vanessadan ayrılıp
" Dudaklarını ısırmak istiyorum " dedim kendi dudaklarımı yaladıktan sonra.
" Bende bunu yapmanı istiyorum " dediği anda dudaklarımı tekrar onunkilerle birleştirdim. Dudaklarını ısıtmaya başladığım da inlemesi artmıştı. Böyle inlemesi beni daha da delirtiyordu. Ellerimi bedenin de gezerken bulduğum da iyice kendimi kaybetmiştim. Kendini pantolonumun kabaran kısmına ittirdiği an deliye dönmüştüm ellerimi kalçasına indirip canını yakmak istercesine sıktım. Bacaklarını belime doladığı için ona minnettarım. Iddia yı kazanıyordum. İstediğimi elde ediyordum. Hızla kazağını çıkarttıp kenera fırlattım. Tabiki de kapıyı kitledim. Yoksa sizin odanıza pat diye giren bir kardeşiniz yok mu ? Benim var. Adıda Jazmyn beni çok kıskanıyor. Ben kazağı attığım anda eli yüzücü atletime geldi. Yüzücü atletini çıkartıp attığı anda kaslarıma dokunmaya başladı. Eli her baklavaya değdiğinde tahrik oluyordum. Elim pantolonunun düğmesine gidince
" Justin " diye seslendi.
" Efendim " diye cevap verdim sesimin titrememesi işime geldi.
" Ben bunu daha önce... "
" Bakire misin ? " Diye sordum sadece başını salladı.
" Daha önce seninle sevişmek için üstüne atlamış olmalılar " diye ekledim
" Karşıma uygun biri çıkmadı " dedi utangaç bir sesle ona sarılıp gülümsedim. Beni önemli görüyordu.
" Söz veriyorum canını açıtmayacağım " dedim. Ve dudağına şefkati bir öpücük bıraktım. Ellerimi tekrar pantolonuna getirdim. Yavaşca pantolonu çıkartmaya başladım.

" Hey dostum içerde olduğunu biliyorum aç şu kapıyı seni lanet olası " diye ses gelince yerimizde sıçradık hemen çıkarttığımız kıyafetleri hızla giydik.

Merhaba geçiktiği için üzgünüm sınavlarım çok fazlaydı ve benim sınavlara çalışmam gerekti. Sizleri çok seviyorum umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum

Yeni BaşlangıçlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin