Senden kalanlar

58 3 0
                                    

Şaşkın bakışlarımın altında cevap ararken hala gülümsüyor olması açıkça söylemek gerekirse beni biraz korkutmuştu. Burada durmasının sebebinin bir acıya, bir kayba bağlı olduğu biliyordum. Aynı gün içinde ikinci defa gelmesi bu acıyı atlatamıyor oluşundan mı kaynaklanıyordu? Benim gibi gidecek bir yeri mi yoktu? Kendini bir vazo küle mi bağlamıştı? Kendini bir vazo küle bağlamak çok zordu. O vazoya bakarken insanın aklına kahkaha attığı, beraber ağladığı, sarıldığı, seviştiği insan gelemiyordu. Sanki bomboş bakıyor gibiydi. Kendini avutuyordu. Kendine sıcak bir kucak arıyordu, güzel kokulu saçlar arıyordu, içten gülüşler arıyordu ama hayatın ona verdiği tek şey bu vazo oluyordu. İnsan da kabulleniyordu sanırım. Ben kabullenmiştim. Hayatımın daha da uzayacak bir hikaye olmadığını kabullendiğim gibi.

Ona bakarak sorusuna karşılık kafamı sallayarak onayladım. Genç kadın, fotoğrafa dönerek onu incelemeye başladı. Neler düşündüğünü merak ediyordum.

'Çok güzel bir kadın.'

Hala gülümsüyordu. Onun gördüğü mutluluğu neden ben göremiyordum? Fotoğrafa baktım. Her baktığımda kalbimin ayrı bir köşesi acıyordu. Derin bir iç çektim.

'Çok güzel bir kadın.'

Tekrar bana döndü ve gülümsedi. Bunu bir daha yapacak olursa büyük ihtimalle yapmamasını isteyecektim. Ama konuşmaya başladığı anda içimdeki rahatsızlık hissiyle beraber her şey uçup gitti. İçime mendilini aldığım zaman yaşadığım minnettarlık duygusu doldu.

'Kopamıyorsun dimi? Ev inanılmaz boş geliyor. Sanki kendi evin değilmiş gibi hissettiriyor.'

Bunları söylerken kafasını döndürdüğü fotoğrafa baktım. Genç bir kadın fotoğrafıydı. Ya kardeşi, ya en yakın arkadaşı ya da sevgilisiydi diye düşündüm. Çok güzel bir kadındı.

'Eve hiç gitmedim.'

Dönüp bana baktı. Bu sefer ciddiydi. Gözleri gözyaşlarını tutmaya çalışıyordu. Sebep sorar gibi bir bakışı vardı.

'Çabaladım biraz. Sadece kapıyı açtım. Sonra...'

Elimle bulunduğum yeri gösterdim. Beni hala anlamıyormuş gibi bir hali vardı.

'Bir şeylerle yüzleşmekten bu kadar korkmaman gerek. '

Önünü döndü. Yine önündeki genç kadının fotoğrafına bakıyordu. Camın yansımasından yüzünü görebiliyordum. Söylediği şey beni sinirlendirmişti ama yine de cevaplarımı nazik vermeye çalışıyordum.

'Hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun.'

'Haklısın... Yine de tıkanmış olduğunu görebiliyorum.'

'Açmaya çalışmak gibi bir amacım yok.'

'O zaman neyi bekliyorsun? Zaten vazgeçmişsin.'

Neyi ima ettiğini anlamış olmak ve zihnimi okuyormuş gibi hareket ettiğini fark etmek beni nazik olmaktan alıkoymaya başlamıştı. Yüzüme yansıyan siniri camın yansımasından görmüştü. Sanırım geri adım atmasına sebep olan buydu. Yüzünü bana döndü.

'Tamam. Çok ileri gittim kusura bakma... Sadece... Eve girmek istediğini biliyorum. Girdiğinde yapmak istediklerini de biliyorum ama yaşadıkların, şuanda  kafanda oluşturduğun hiçbir senaryo gibi olmayacak.'

Az da olsa yaşadıklarını anlamıştım sanırım. Bana anlatmak istediklerini de. Eve girince kendimi yerden yere vuracağımı, kokusunda boğulacağımı ve bir daha dışarıya adım atmayacağımı düşünüyordum hep. Kendimi bir çöküşe hazırlıyordum ve bu çöküşten içten içe çok korkuyordum.

symphony | jaeminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin