Ruh Eşim{Final} Hoşçakal Sevgilim

1K 28 15
                                    

Herkese Merhabalar 💕

Uzun bir yolculuk sonrası final bölümüne geldik. Gerçekten uzun bir yolculuk oldu bu. Üç yıl önce başlayıp verdiğim ara nedeniyle bugün biten bir yolculuk... Lafı fazla uzatmadan sizleri final bölümüyle baş başa bırakıyorum.

"Aşk evlilik romanının sadece girişidir. Romanın asıl özü, mantıklı, akılcı, iradeli çaba gerektiren sevgidir. Bilgiler bizi daima bu tür sevgiye yönlendirir ve bu tür bir sevgi tercih sonucu yaşanır" Gary Chapman

Bölüm şarkıları:
James Blunt🎶 Goodbye My Lover
Redd🎶Nefes bile almadan

Keyifli okumalar ♥

Yarım kalan aşklara...

Sinan:

Küçük yüreğimde herkesten gizleyerek büyüttüğüm, bir gün o da beni fark edecek, benim onu sevdiğim gibi o da beni sevecek, gözlerimin içine bakıp iyi ki varsın diyecek diye umut dolu hayallere tutunarak ayakta durduğum, uğruna herşeyden, herkesten, vazgeçebileceğim, nefesim, güneşim herşeyim olan kadın karşımda çaresizce gözyaşı döküyor. Kanserden daha çok canımı yakıyor onun benim yüzümden gözyaşı dökmesi.

Ben ise hiçbir şey yapamıyorum. Güçsüz, çaresiz, yıkılmış ben. Sevdiğim kadının, karımın gözyaşlarında boğuluyorum. Nefesim kesiliyor. Yüreğim yanıyor. Ölüyorum.

Ona nasıl söyleyebilirdim ki?
Ben ölüyorum nasıl denirdi?
Tedaviye cevap veremedim. Kanser yavaş yavaş tüm vücuduma yayıldı son olarak beynime sıçradı nasıl derdim?
Ben artık eski Sinan değilim kanser hafızamı, anılarımızı ele geçirdi onları yok ediyor nasıl derdim?
Kendimle birlikte seni de bu acı ile öldürüyorum nasıl derdim?
Seni bensiz bırakacağım nasıl derdim?

Diyemedim. Yapamadım. Gözlerinin içine baka baka onu iki yıl boyunca sağlıklı olduğuma inandırdım. Kanser zihnimden en güzel anılarımızı alıp götürürken sessiz kaldım.
Nasıl denirdi ki? Ben bu mücadeleyi kaybettim diye.

Meltem:

Aylarca gözümün önünde tek başına çektiği acıyı görmediğim göremediğim için kendimi hiçbir zaman affetmeyeceğim.
Başardık demişti. Herşey yavaş yavaş yoluna giriyordu. Belkide ben buna inanmak istemiştim. Görmek istemediğim için görememiştim Sinan'ın çektiği acıyı. Herşeyin yolunda olduğuna o kadar çok inanmıştım ki hiçbir şekilde sorgulamadan kabul edivermiştim.

Sinan ölüyor ve ben onun için hiçbir şey yapamıyorum. Önce akciğerini şimdi ise beynini ele geçiren kanser onu benden alıyor. Onsuz bir hayat düşünmek deli ediyor beni.
Beni geride bırakıp gidiyor. Beni benimle bırakıp gidiyor.

Sodyum düşüklüğü nedeniyle kaldırılmıştı hastaneye, vücuduna sodyum yüklemesi yapıldı ve ikinci günün sonunda Sinan, ölümü bu dört duvar arasında beklemek istemiyorum diyerek hastaneden ayrılmak istedi. O günden sonra hiç kimse ölümden bahsetmedi. Sessiz ve çaresizce geleceği günü bekliyordu herkes. Bunu kabullenmek istemiyordum. Her zaman bir umut olduğuna inanırdım mutlaka olmalıydı olmak zorundaydı ama bu defa yoktu.
Haykırmak, bağırmak istesem de elden birşey gelmiyordu. Sevdiğim adam her saniye ölüme daha da yaklaşıyordu ama ben hiçbir şey yapamıyordum.

Kapalı kapılar ardında dökülen gözyaşları, hıçkırıklar Sinan'a daha fazla acı veriyordu.

Deniz mavisi gözlerine her baktığımda yaşlar boğazıma düğümleniyordu.

RUH EŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin