1.9

34.3K 2.1K 724
                                    

Bölüm sonunda ki notu okumayı unutmayınız!

*

yamacimagel: İyiliğimin karşılığını ödemeye hazır mısın, tavşancık? :)

ulasamiyorum: Şey, hayır 👉👈

yamacimagel: Güzel, o halde bizim sınıfta seni bekliyorum :)

ulasamiyorum: Gelmezsem ne olur ki?

yamacimagel: Bahadır'dan seni korumam bir daha, döver seni...

ulasamiyorum: Ehehe hemen geliyorum ^-^

yamacimagel: sanki sana zarar vermesine izin veririmde-/

yamacimagel: Bekliyorum :d

~

Ulaş kafasını önüne eğmiş derin derin nefesler alarak sakinleşmeye çalışıyordu. İçinden ise son zamanlarda aklını baya meşgul eden o kutsal soruyu geçiriyordu.

Acaba yine muck muck yapacak mıyız?

Alt dudağına dişlerini geçirerek kafasını iki yana salladı ve düşüncelerinden kurtulmaya çalıştı. Minik adımlarını biraz daha hızlandırarak sağ elinde ki çikolatadan son bir ısırık aldı ve çöpünü ön cebine koydu. Adımlarını Yamaç'ın sınıfına doğru çevirdi.

Sınıfın önüne geldiğinde son kez derin bir nefes alıp kendine cesaret verdi ve büyük bir yavaşlıkla sınıfın kapısını araladı.

Sınıfta hiç kimse yoktu, bomboştu.

Ulaş şaşırsada omuz silkti ve öğretmenler masasının üzerine oturup bağdaş kurdu. Dirseklerini bacaklarına dayayıp, yüzünü avuçlarının arasına alarak yanaklarını şişirdi. Büzüşen dudaklarıyla offlamaya başlarken sınıfın kapısı aralanmıştı.

Yamaç, içten bir gülümsemeyle Ulaş'a doğru ilerlerken Ulaş gözlerini kaçırdı ve başını öne eğdi. Yamaç sesli bir şekilde gülerken işaret parmağıyla Ulaş'ın çenesine yavaşça vurdu.

"Utanıyor musun?" Dediğinde Ulaş belli belirsiz kafasını salladı ve başını biraz daha eğdi. Yamaç bu tavırlarıyla ne kadar eğlensede onu korkutmamak için yüzüne eğilerek gözlerinin içine derin derin bir kaç saniye baktı.

"Ulaş... seni bir şeylere zorlayacak değilim ve öpmek konusunda da ciddi değildim. İyiliğimin karşılığını alacağım ancak farklı bir şekilde."

Dediğinde Ulaş şaşkınca araladığı mavileriyle ona bakıyordu. İçten içe üzülmüştü ama duruşunu dikleştirdi ve Yamaç'ın bir sonra ki hamlesini bekledi. Ne kadar kendine inkar etsede içinden bir ses onunla muck muck yapmasını istiyordu. Bu düşünceyle yanakları tekrar kızarmaya başlayınca dilini ısırdı.

Yamaç, onun gözlerine son kez gülümseyen yüzüyle baktı ve elini Ulaş'ın dizlerine yerleştirerek yavaşça beyaz boynuna başını eğmeye başladı. Ulaş'ın nefes alış verişleri hızlanırken tavşan dişleriyle alt dudağını dişledi ve refleksle geriye çekildi.

"Korkmana gerek yok, sadece kokunu solumak istiyorum o kadar..." fısıldadığında Ulaş bir kaç saniye duraksadı, ardından çekingence başını salladı ve boynunu biraz sağa çevirerek Yamaç'a büyük bir alan açtı. Sonuçta ona iyilik yapmıştı ve dayak yemesini engellemişti!

Yamaç, burnunu bile değdirmeden derin derin bir kaç nefes çekti içine. Ulaş'ın bebek kokusu burnuna dolarken dişlerini sıkarak gıcırdattı ve yavaşça burnunu boynuna bastırdı. Ulaş'ın nabzı bir hayli hızlanmaya başlarken Yamaç dizlerini sıkarak yumuşakça ıslak dudaklarını boynuna bastırarak sulu bir öpücük kondurdu.

Bu kadarı yeterli gelmeyince bir kaç kere daha yumuşak ve sulu öpücükler kondurdu tatlı boynuna. Ardından derince son kez kokusunu içine çekip kafasını biraz geriye çekerek dibinde ki kırmızılaşmış surata baktı. Ulaş'ın adeta ateşi çıkmıştı ve nefesleri çok fazla hızlanmıştı.

Yamaç tebessüm ederek elini çocuğun minik çenesine koydu ve baş parmağıyla zarif bir şekilde okşadı. "Teşekkür ederim, izin verdiğin için." Boğuk bir sesle konuşunca Ulaş gözlerini sımsıkı yumdu ve yapacağı şeyi kafasında son bir kez tarttı.

Ardından hiç düşünmeden minik, kırmızı dudaklarını karşısında ki gencin boynuna yavaşça bastırdı ve aynı şekilde kokusunu içine derin bir şekilde çekerek başını geriye çekti.

Yamaç'ın gözleri irice açılırken karşısında ki duvara donmuş bir şekilde, dudakları şaşkınlıktan hafif aralık bir şekilde bakıyordu. Ulaş onun bu haline kıkırdayıp hızla masadan atladı ve pıtır pıtır koşarak sınıfın kapısına ilerleyerek ışık hızıyla sınıftan çıktı.

Yamaç bir süre daha öyle durup ardından elini yavaşça kalbine koydu ve kocaman bir kahkaha attı. "Vicdansız tavşan." Diye sırıta sırıta söylenirken elini ceplerine koyup adımlarını sınıf kapısına yönlendirdi.

*

Tatlı su kaplumbağalarım, nasılsınız? Hikayenin gidişatından memnun musunuz? Aksiyon falan ister misiniz dksdkwkdkked

Bir de bu ikisini görmek istediğiniz sahneler varsa yorumlarda, panoda ya da direk olarak özelden yazabilirsiniz bana. Hepsine bakmaya çalışıyorum, görüşleriniz ve önerileriniz benim için önemli. ♡

Keyifli okumalar. 💜🌈

YAMAÇ (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin