Bugün ki bölümü atlamayın!!
*
"Yamaç zırlama artık sikicem çenenin bağını bak!" Doğan sinirle konuşup elini saçlarının arasından geçirdi ve dudaklarını yaladı. Yamaç iki saattir ağladığı için başı ağrımaya başlamıştı!
"Çok saçma ulan buradasın dokunamıyorum çok saçma." Yamaç ileride bir noktaya içli içli bakarken söylendiğinde Doğan gözlerini devirmişti.
"Ben gidiyorum Doğan." Dedi en sonunda daha fazla dayanamayıp ayağa kalkarken. "Benim işime gelir, Aras gelecek zaten şimdi." Diyip keyiflice arkasına yaslanmıştı oturduğu sandalyede. "Senin gibi arkadaş olmaz olsun Doğan." Dedi Yamaç ona kötü kötü bakarken. Doğan ona el hareketi çekip arkasına iyice yaslanırken gözlerini kapatarak sevgilisinin gelmesini beklemeye başladı.
Yamaç bir cesaretle, Ulaş'ın oturduğu masaya gidip ellerini masanın üzerine koydu ve ona doğru eğildi. Maviler irkilerek yüzünde döndüğünde Yamaç içinden kendine okkalı bir küfür etti.
Ulaş, o kadar yorgun ve bitkin bakıyordu ki... mavilerinin ışıltısı gitmişti adeta.
Yamaç dudaklarını dişleyip derin bir nefes aldığında Ulaş elinde kemirdiği tostu bırakıp bakışlarını masaya eğdi. "Bir sorun mu var?" Dedi ürkek bir ses tonuyla.
Yamaç yutkunarak kafasını salladı ve boğazını öksürerek. "İki dakika gel, bir şey konuşacağım." Dedi düz bir ses tonuyla. Ulaş hevessiz bir şekilde sandalyesinden kalktığında yavaş adımlarla ilerleyen Yamaç'ı takip etmeye başladı. Hiç gitmek istemiyordu aslında!
Yamaç'a çok fazla kırgın ve kızgındı. Ama bir kaç gündür sesini duyamadığı için geri çevirememişti işte! Onu çok fazla özlemişti, minik parmaklarının uçları onu sarıp sarmalamak için adeta can çekişiyordu.
Yamaç boş bir sınıfa girip ardından Ulaş'ın da girmesini bekledi ve o girer girmez kapıyı kapattı. Ulaş'ın bakışları hâlâ yerdeyken Yamaç'ın konuşmasını bekliyordu.
Ama beklediği gibi olmamıştı.
Belinin etrafina sarılan sıkı kollarla gözleri fal taşı gibi açılırken, Yamaç'ın burnunu çektiğini işittiğinde onunda gözleri anında dolu dolu olmuştu. Ama bir türlü beyni komut vermiyordu ki ellerini karşısında ki bedene sarsın... adeta işlevini yitirmişti.
"Lütfen sorgulama, birazcık böyle kalalım başka bir şey istemiyorum ben." Dedi Yamaç gözleri dolu dolu olmuş bir şekilde. Kokusunu içine çekince bile burnunun direği sızlamıştı. Onun bebek kokusunu öylesine özlemişti ki.
Biraz daha sıkı sarılarak burnunu boynuna iyice bastırdı ve derin derin koklayarak sevgi dolu bir kaç öpücük kondurdu beyaz tene. Ardından kafasını biraz çekip baktıkça deli olduğu güzel yüzün her bir köşesine kokusunu içine çekerek buseler kondurdu. Minik burnunu bir kaç kez öpüp, ardından burnunu yumuşak yanaklara sürttü.
Ulaş hâlâ bir tepki vermiyor ya da ona sarılmıyordu. Aklına doluşan sözlerle bir adım geri çekilip sulanan mavilerini Yamaç'ın yüzüne dikti. Yamaç o kırılgan bakışı gördüğünde keşke şuan, burada ölsem diye geçirdi içinden. Dolmasına bile kıyamadığı mavileri, kendisi mahfetmişti.
"B-bana beni artık sevmediğini söyleyip, sonra da gelip böyle sarılamazsın Yamaç. Beni kırıp durmaktan vazgeç lütfen. Amacın ne bilmiyorum ama canım yanıyor benim." Dedi dudaklarını büzüştürüp bir çocuk gibi omuzlarını silkerken.
"Lütfen beni daha fazla yaralama. İçimde hâlâ sana karşı çok büyük bir sevgi var ve sen de bunu biliyorsun. Beni kullanma, kalbimi daha fazla kırma." Dedi sesi sona doğru kısılırken. Yamaç burnunu çekip tekrar ona sarılmak istese de Ulaş buna izin vermedi.
"Kendinden ve sevginden tamamen emin olduğun bir zaman bana gel tamam mı? Ben zaten burada her zaman seni bekliyor olacağım. Ama gideceksen hiç gelme." Dedi kendinden emin bir ses tonuyla. Ardından dayanamayarak hızla Yamaç'a sarıldı ve aynı hızda geriye çekildi.
"Umarım çabucak gelirsin." Fısıldayarak konuşup Yamaç'a son bir bakış attı ve yorgun adımlarla kapıya ilerleyip kendini dışarı attı.
Yamaç ise ne yapacağını bilemez bir halde yalnızca omuzlarını düşürüp gözlerini sildi. Bu işin bir çözüm yolunu mutlaka bulmak zorundaydı...
*
Yamaç sürünmeye son gaz devam ediyor...
Bu arada ben bir şey fark ettim, Ece'nin Yamaç ile ne konuştuğunu falan hiç anlatmamışım niye söylemiyorsunuz ajdkwndkwj
Text olarak yazacağım orasını, Ece'ye sahne yazmak istemiyorum çok kinliyim ona...
Bir de bir şey itiraf etmek istiyorum, şu zamana kadar yazmış olduğum bütün kitapların arasından en sevdiğim karakter, Doğan arkadaşlar. Doğan'a kitap yazmamak için kendimi aşırı zoe tutuyorum...
Neysem, Keyifli okumalar. 💜🌈