~Keyifli Okumalar~
Koca bir boşlukta, soğuk duvarların oluşturduğu bir odadayım. İçinde bulunduğum oda kocaman geliyor bana sensiz. Sığamıyorum bulunduğum yere, küçücük kalıyorum. Tenim ürperiyor bu kocaman yerde. Solumda yine bir boşluk hissi, sızlıyor. Ne yaparsam yapayım dolduramıyorum içimdeki bu anlamsız boşluğu da bu odayı da. Ellerin ellerimden gittiğinden beri üşüyorum. Ne yüreğimi ısıtabiliyorum ne tenimi.En çok karanlığı seviyorum yokluğundan beri. Karanlıktayken çıkıp geliyorum sana, sen bilmeden. Ellerim dolanıyor teninde, boynunda soluklanıyorum. İşte o zaman bir sıcaklık sarıyor bedenimi ısınıyor ellerim, dolup taşıyor sol yanım. Karanlık gecelerde sarılıyorum sana, gökyüzünün şahitliği altında. Karanlık gecelerde kavuşabiliyorum bir tek sana. Karanlık göğün attığı çığlıkların eşliğinde koşuyorum kollarına. Hiç bilmediğim huzuru tadıyorum yanında. Diniyor özleminin ateşi boynunda.
Gecenin üstüne serilen beyaz perde her şeyin katili oluyor. Diğer insanlar serilen beyaz perdenin altında hayatlarına devam ederken benim perdem kana bulanıyor. Kızıl rengin altında hasretini çekiyorum. Karanlığın tekrar gökyüzünde hakimiyetini kurup sana kavuşacağım anı gözlüyorum. Parlak ayın ışığında seninle dans ediyorum. Bu yüzden;
Karanlık güzeldi,
Karanlık özlemdi,
Karanlık hasretti,
Karanlık sarılmaktı,
Sevdaydı, huzurdu,
Karanlık ateşti,
Karanlık SEN' din...Gözlerimi araladım. Gökyüzü karanlıktı. Yanımda o vardı. Elleri yine yanaklarımda, nefesi yine tenimdeydi. Karanlık bir kez daha getirmişti bizi bir araya. Karanlık göğün şahitliği altında buluşmuştuk. Konuşuyordu ama sesi bir uğultudan ibaretti. Daha fazla dayanamadan sardı kollarını bedenime. Ne söylemem ya da ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Burada ne işin var? Buraya neden geldin? Bunları telaffuz etmek dahi istemiyordu dilim. Bir yanım sonsuza dek bu kolların arasında kalmak istiyor diğer yanım yanlış olduğuna dair alarmlar çalıyordu beynimin içinde. Bir daha bu tende soluklanamazdım. Ateş olup beni küle çevirmiş bir bedenin kollarında huzuru soluyamazdım.
Sesler normale döndüğünde kendimi geri çektim. İçim tekrardan acıdı. Gözlerine baktım, belki de hiç bir zaman sevgiyle karşılık bulamayacağım ve ömrümün sonuna kadar bakamayacağım. O sadece yaraydı benim için. Her kabuk bağladığında inatla soyup tekrar tekrar kanattığım.
Islak saçlarımı geriye çekti. "Su bir şey söyle lütfen, iyi misin?"
Kafamı iki yana sallayabildim sadece. Gitmek istiyordum tekrardan. Onunla olan bu karşılaşmayı unutana kadar saklanmak istiyordum boğucu duvarların arasında. Ayağa kalktım. Sırılsıklam olmuş kıyafetlerimden sular damlıyordu. Ve onunda benden bir farkı yoktu. Üstümde birikmiş kumları silktim aceleyle. Beni izlediğini hissedebiliyordum. Hala bir şey söylememi belki de boynuna atlamamı bekliyordu. Ama bunların hiç birini yapmadım. Arkamı döndüm ve arabamı bıraktığım yere doğru ilerlemeye başladım hızlıca.
"Su!" Arkamdan seslenmesine aldırış etmeden koşmaya başladım. Gözyaşlarım da akmaya başlamıştı çoktan. Bir anda dirseğimden yakalayıp kendine çevirdi beni. Artık içli içli ağlıyordum. Vücudum titremeye başlamıştı.
"Bırak!" diyebildim sadece. Ama bırakmadı. Beni kendine çekti daha çok ve tekrardan sarıldı. "Bırak Atakan, bırak!"
"Sakin ol Su, lütfen."
Bağıra bağıra ağlamak istiyordum. Saçımı başıma yolarak delirmek istiyordum. Kaçmak istiyordum, koşmak istiyordum nefesim kesilene kadar. Ama burada kalmak istemiyordum. "Bırak!" diye sesimi yükseltip iktirdim gücümün yettiği kadar. Islak bedenlerimiz ayrılmıştı ama hala yakındık birbirimize.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH-U REVAN
Teen Fictionİnsanı en çok acıtan şey: bir zamanlar deli gibi sevdiği ve hiç aklından çıkaramadığı kişinin zamanla siliniyor olması... ‼️Eğer benim hikayem üzerinden başka biri yararlanmışşa ya da yararlanmaya devam ediyorsa bu durumdan Wattpadd yetkilileri soru...