"Aşık olmak anlık bir şey. Birden her şeyin çok parlak göründüğü, birden en pastel renklerin bile ısınmaya başladığı, birden tüm yemeklerin bile çok daha lezzetli olduğu bir an bu. İnsan karar vererek aşık olmaz. Sadece bir bakar, olmuş..."
☆☆☆☆☆☆☆
Ron Weasley tabağındaki tavuklara hiç dokunmamıştı.Bilirsiniz konu Ron Weasley olunca bu absürd bir durumdu.
Son bir haftadır,yani o malum aydınlanmayı yaşadığı iksir dersinden bu yana iştahı kesilmişti.Kendini ne kadar zorlarsa zorlasın eski haline dönemiyordu.
Hala inanmakta güçlük çekiyordu, nasıl olur da Blaise Zabini denen o herife karşı romantik hisler beslerdi.Saçmalıktan başka bir şey değildi.
Önünde ki tavuklarla olan bakışmasını kesip,arada Slytherin masasına kaçamak bakışlar atmayı ihmal etmiyordu. Blaise Zabini her zaman ki yerinde tam Draco Malfoy'un yanında oturuyordu,diğer tarafında oturan Pansy Parkinson siyahi gence bir şeyler anlatıyordu. Lakin görünen o ki Zabini bu konuşmadan oldukça sıkılmıştı.
Parmağını ritmik bir şekilde masaya vuruyor ve arada sadece ilgileniyormuş görünmek için kafasını sallıyordu.Biraz sonra ise sanki üzerinde gezinen bakışları hissetmiş gibi gözleri Gryffindor masasını bulduğunda Ron hemen bakışlarını önüne çevirmişti. Zira Zabini'yi izlerken yakalanmak pek tercih ettiği bir durum değildi.
"Neyin var senin?"
Hermione, masaya oturduklarından bu yana henüz tek lokma yememiş arkadaşına baktı. Ron son günlerde oldukça garipti,yemek yemiyor ve dersler dışında sürekli uyuyordu.
Genç kız bu durumun Amortentia olayından kaynaklı olduğuna emindi. Hatta emin olduğu başka şeylerde vardı ama şimdilik bunları kendine saklaması en doğrusuydu."Bir şeyim yok"dedi Ron ama unuttuğu bir şey vardı. Hermione Granger'a boşuna çağının en zeki cadısı demiyorlardı.
"Herkesi kandırabilirsin,"derken oldukça ciddi görünüyordu genç kız.
"Amortentia olayı yüzünden bu halde olduğunu biliyorum Ron."Ron kabarık saçlı arkadaşının bu kadar zeki olmasından nefret ediyordu.
Hermione önüne gelen bir kaç tutamı kulağının arkasına sıkıştırdı.Ondan bir şeyler saklamanın zor olduğunu sevgili arkadaşları hala öğrenememişti.
"Ronald Bilius Weasley bu gece ortak salonda bu durumu konuşacağız!"dediğinde, Ron daha fazla onlardan kaçamayacağının kabullenişi ile kafasıyla onayladı genç kızı.
Eh kaçış buraya kadardı.
☆☆☆☆☆☆☆Saat gece yarısını gösterdiğinde Gryffindor ortak salonunda bir kaç öğrenci dışında kimse kalmamıştı. Altın üçlü gözlerden uzak bir köşeye oturmuştu.
"Evet"dedi Hermione, karşısında duran genç biraz sonra ruhunu teslim edecekmiş gibi duruyordu."Seni dinliyoruz."
Ron kendisine dikkatle ve fazlaca ciddi bakan arkadaşlarından bakışlarını kaçırdı,"Amortentia'dan kimin kokusunu aldığımı buldum"dedi.
Tam şu anda ölmek istiyordu ya da yerin dibine girmek...Yüce merlin.
Harry Potter yüzünde koca bir sırıtmanın oluşmasına engel olamamıştı."Tebrik ederim dostum kim bu şanslı kız."