•7. Bölüm | Yaş 17'den 18'e: Kızınızı Korumak İstiyorum•

31 8 59
                                    

Yaş 17'den 18'e: Sevgi, her zaman "seni seviyorum" demek değildir. Bazen, kendine dikkat et, demektir. Bazen "evet", bazen "hayır" demektir. Bazen "git", bazen "gitme" demektir. Bazen gitmek, bazen kalmaktır. Bazen "yap", bazen "yapma" demektir. Bazen yapmak, bazen yapmamaktır. Bazen gülmek, bazen ağlamak, bazen koşmak, bazen durmak, bazen sımsıkı sarılmak, bazense yanağa konulan ufak bir busedir. Sevgi, her zaman "seni seviyorum" demek değildir. Sevgi, aslında korumak istemektir, korumaktır.

Doğum günü!

Jonghyun ile birlikte kutlayacağı üçüncü doğum günü olacaktı. Ancak bu hepsinden farklıydı. Artık reşit oluyordu! Önünde kendisini bekleyen bir üniversite sınavı vardı. Eğer istediği puanı alabilirse, Jonghyun ile birlikte şehir dışına gitmek istiyordu. Reşit olmanın güzel tarafı buydu! Karar kendisine ait olacaktı. Heyecanlıydı.

Odasındaki aynanın karşısında durmuş üstündeki elbiseye bakıyordu. Kırmızı, üzerinde beyaz kiraz çiçekleri olan mini bir elbiseydi. Beyaz tenine güzel olmuştu. Hem zarif hem de fazla gösterişli olmayan bir elbise. Saçlarını açık bırakıp hafif de makyaj yapmıştı. Güzel görünmek istiyordu. Jonghyun'un geleceğini bildiği için bu istek daha da katlanıyordu.

 Jonghyun'un geleceğini bildiği için bu istek daha da katlanıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aynadan kendini kontrol ettikten sonra pencerenin önüne gitti. Baktığı ilk yer Jonghyun'un odasına ait olan pencere olmuştu. Odasının ışığı açıktı ama perdesini çekmişti. Bu yüzden ne yaptığını göremiyordu. Bu sefer başını kaldırıp gökyüzüne baktı. Gökyüzündeki bulutlardan yeryüzüne düşen kar tanelerinden biri burnunun ucuna konmuştu. Gözlerini yumdu ve gülümsedi. Kış ayıydı. Kışı çok seviyordu, kar yağmasını çok seviyordu. Jonghyun'da severdi. Bu yüzden kış, onun için daha da özel olmuştu. Sevdiğimiz birinin bir şeyi sevmesi, bizi de o şeyi sevmeye yönlendirirdi. Başta sevmesek bile sonra bir bakmışız, o şeyi, o kişiyi sevdiğimiz kadar sever, değer verirdik. Sevginin böyle de bir gücü vardı işte. Bu yüzden kış ayı, dondurucu soğuğuna rağmen en sevdiği mevsim olmuştu. İnce giyindiği için üşümeye başlayınca pencereyi kapattı ve son kez Jonghyun'un odasına doğru baktı. Işığı sönmüştü. Ardından ise aşağı kattan gelen zil sesini duydu. Genç kız odasından çıkmak için hemen kapıya yöneldi ama sonra durmuştu.

"Acaba güzel oldum mu? Ya bunları bana yakıştırmasa," dedi endişeyle. Odasının kapısı çalınınca hızla kapıya gitti ve derin bir nefes aldıktan sonra kapıyı açtı. Babası gelmişti.

"Tatlım, komşumuz Bayan Lee çocuklarıyla geldi. Jonghyun'da geldi," dedi Jonghyun'u imayla söyleyerek. Genç kız, yanaklarının kızardığını hissetmişti.

"Babacım..." Babası gülerek karşılık vermişti.

"Hadi kızım, gel artık. Bekletmeyelim. Hem..." Gözleri artık büyüyen genç kızının üzerinde gezindikten sonra yüzüne baktı. Ase, babasının gözlerinin dolduğunu fark etti. "Çok güzel olmuşsun. Benim minik kızım büyüyor hm," dedi titreyen sesiyle. Gülümsedi genç kız ancak onun da gözleri dolmuştu.

•Bir Küçük Tatil Köyü Meselesi•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin