Şayet yolum düşerse çorak topraklara ilk işim göz yaşlarımla sulayacağım bir gül dikmek olacak.
Gecenin karanlığına kalbimdeki yanan kandille ışık tutacağım.
Sırtımda biriken yüklerle umuda bir yolluk sereceğim.
Sessiz feryadımı taşına, toprağına, dağlarına nakşedeceğim.
Görkemiyle karanlığı yarıp doğan güneşe gözüm kapalı selamımı ileteceğim.
Doğunun hırçın çocuklarının sesinden türküler armağan edeceğim yeni güne.
Bozkırın en narin çiçeğine sarılacağım.
Belki de göğe uzanıp ellerimle ağaçtan elma toplar gibi bulutları toplayacağım.
Şayet yolum düşerse çorak topraklara ayaklarımı yere sürtmeden yol alacağım.
Gördüğüm ilk güzelliğe adımı sunacağım.
Kalbimde ki kalabalığı tohum niyetine ekeceğim.
Çorak bir ruhun yolu düşerse çorak topraklara kendisinde olmayan güzellikleri sunar gibi sunacağım tüm güzellikleri.
Küçük asimlarla yürüyeceğim mesela, anne koynunda uyuyan küçük tavşanı ürkütmemek için.
Serçelerle arkadaş olmak için onların dilini öğreneceğim.
Bir umut içinde saklı ağaç kökü arayacağım mesela.
Yolum düşerse çorak topraklara oralara insanda eksik olan sevgiyi, iyiliği götüreceğim.
Kalp başkentinde güzellikler, iyilikler, sevgiler, saygılar şehirlerini kuracağım.
Gecenin yalnızlığına benden kopan çiçekler ekeceğim.
Yolum düşerse çorak topraklara aşk suyunu götüreceğim.
En karanlık mağarada hazine niyetine saklayacağım.
Çünkü kimsenin gerçek manada bilmediğini, sahiplenmediğini saklamakla koruyacağım.
Yalnız başıma çorak topraklarda dik duran ağaç gibi duracağım.
Birgün yıkılsam da köklerim duracak o topraklarda.
Herkesten, her şeyden kaçar gibi kendimden de kaçıp çorak topraklarda işte böyle hayat bulacağım.
Dünyanın telaşından kopup ölüm gerçeğini arkadaş edineceğim.
Geceleri şiire, kitaba sarılıp uyuyacağım.
Şayet yolum düşerse çorak topraklara oralara yazının güzelliğini sunacağım.
Bir kitap tarlası ekeceğim, içinde insana huzur veren kokusunu saçarcasına.
Yağan yağmuru elimle alıp tarlamı sulayacağım.
Şayet yolum düşerse çorak topraklara kendimi sunacağım.
Beni bu huysuz yalnızlığıma iten ne varsa onlara sitem edeceğim.
Yalnızlığımla barışacağım.
En yakın dost edindiğim geceyle dertleşeceğim.
Gelen börtü böceğe demli çay ısmarlayacağım.
Yolum çorak bir gönüle düştüğünde beni benden alan ne varsa çorak bir toprağa yolum düşerse onu gerçekleştireceğim.
Şayet yolum bana düşerse kendimi bulacağım.
Çorak topraklarda, uzak diyarlarda çorak gönlümü yalnızlığımla ölüme dost edineceğim...