1,5 hafta sonraEbru'dan
-Seni seviyorum. (Ebru)
-Bende seviyorum, hemde tahmin edemediğin kadar çok seviyorum. (Akın)
-Benim kadar sevemezsin. (Ebru)
-Öyle mi? (Akın)
-Öyle. (Ebru)Dudağıma yaklaştı...
-Kestik! Çok iyidi. Akın, Ebru ilk sahne için mükemmeldi. 2.sahneyi öğlenden sonra çekelim. Şimdilik herkes molada, öğleden sonra görüşürüz. (Yönetmen)
-Sonunda bitti. İlk sahne olduğu için biraz heyecan bastı. (Ebru)
-Benimde heyecan bastı, normalde öyle olmaz. (Akın)Evet filmin çekimleri başlamıştı. Deniz kenarındaydık, filmin ilk sahnesini çekmiştik. Sahnede ikimiz yerde havlularımızın üstünde yan yana uzanıyorduk. Aşıktık birbirimize, filmde tabi. Bu kadar yakın sahneler olacağını biliyordum ama tanıdığım birisiyle olunca daha bir farklı oluyordu. Bunları boşverip kalktım yattığım yerden. Üstümde mayom olduğu için biraz üşüyordum. Set ekibinden bir bornoz istedim.
-Bana bir bornoz getirir misiniz? (Ebru)
-Getiriyorum hemen Ebru hanım. (Set çalışanı)
-İlk sahne için başarılıydın partner. (Akın)
-Sende partner hıhıı... (Ebru)
-Sağol. Ya Ebru biz tam konuşamadık geçen gün, öyle gittim görüşürüz demeden. Hiç doğru dürüst konuşmadık o günden beri. Bi ara oturalım mı bir yerde? (Akın)
-Olur. Bende seninle konuşmak istiyordum. Sana sevgilim var... (Ebru)
-Sevgilin rahatsız olacaksa boşver. (Akın)
-Yok. (Ebru)
-Ebru hanım buyrun karavana geçin. Bornozunuzu da getirdim. (Set çalışanı)
-Tamam geliyorum. Sonra konuşalım mı Akın? (Ebru)
-Olur, bende karavanıma geçicem zaten. (Akın)Karavanıma geçtim, kendi kıyafetlerimi giydim. Çıkıp otelime doğru yürümeye başladım. Yürürken çok sıkılmıştım. Cebimdeki kulaklıkları çıkartıp müzik dinleyecektim ki Akın'ın sesini duydum. Arkama baktım, hızlıca yanıma geldi.
-Akın? (Ebru)
-Beni sevgilinle tanıştırsana. (Akın)
-Ne? (Ebru)
-Tanıştır işte, hem biz arkadaş değil miyiz? (Akın)
-Tamamda benim sevgilim... Nasıl desem? (Ebru)
-Senin sevgilin yok ve bana hala aşıksın. Hemde ilk günden daha fazla aşıksın. (Akın)
-Doğru ama benimkisi platonik, karşı taraf biraz soğuk bana. (Ebru)
-Nerden biliyorsun karşı tarafın soğuk olduğunu? (Akın)
-Aşkımı itiraf ettim, beni kibarca reddetti sanırım ama ben yanlış anlamış olabilirim. (Ebru)
-Belkide en doğrusu oydu onun için, belkide gerçekten seni çok seviyordu. Onun için zor bir karardı büyük ihtimalle. Nerden biliyorsun? (Akın)
-Akın sen ne diyorsun? Seni ben mi reddettim? Beni sevseydin bize bir şans verirdin. Şans bile vermedin. Bak Akın senin ne yaşadığını anlayamam. Yaşadıkların çok acı, ben sana yardım etmek istiyorum. Birbirimizin yaralarını saralım istiyorum. Sen kabul etmiyorsun. (Ebru)
-Sen sadece bardağın dolu tarafını görüyorsun. Sana anlattıklarım bu kadarla kalmıyor. (Akın)
-Anlat o zaman, anlat ki anlayayım seni. Ben anlayamıyorum çünkü! (Ebru)
-Git Ebru. Seni yeterince tuttum. (Akın)
-Anlatmayacaksın yani. (Ebru)
-Anlatamam, kendim anlatınca senden çok ben üzülürüm. Bundan dolayı hiç bir şey anlatamam, ben acınılacak halden bile kötüyüm. Sana anlatırsam kendime acırım. (Akın)Gitti, hiç bir şey anlamadan gitti. Haklı sebepleri vardı. Üstüne çok gidiyordum. Ne zaman anlatmak isterse o zaman anlatması gerekirdi. Benim onun üstüne gitmem aksine durumu daha kötü yapıyordu.
Akın'dan
Otele gittim. Söylediklerimi düşündüm, doğru konuşmuştum. Hiçte pişman değildim söylediklerimden. Kendime acımak yapmak istediğim son şeydi.
Odama girdim. Duşa girdim, her yerim kum ile doluydu. İyice temizlendikten sonra odamdan çıktım. Otel'in restoranına indim, yemek sipariş ettim. Geldiğimiz otel çok keyifliydi. Her akşam bir etkinlik düzenleniyordu. Bu akşam kafa dağıtmak için katılacaktım etkinliğe.
Ebru'dan
Otele gidip duşumu almıştım. Biraz dinlendikten sonra restorana indim. Tesadüf tabikide peşimi bırakmıyordu, Akın biraz ilerimdeki masada oturuyordu. Şimdilik birbirimizle konuşmamamız daha iyidi. Hiç aldırış etmedim ve yemeğimi sipariş ettim. Bir kaç dakika sonra filmde oynayan bir oyuncu arkadaşım yanıma geldi. Toplantıda tanışmamıştık, Ağva'ya ilk geldiğimizde tanışmıştık Arasla. Evet meşhur Aras Bulut İynemli bizimle beraber aynı filmde oynuyordu.
-Selam Ebru. (Aras)
-Selam Aras. (Ebru)
-Oturabilir miyim? (Aras)
-Otur tabi. (Ebru)Tam karşıma oturdu. Film ile ilgili konuşmaya başladık, sonradan konular başka yerlere saptı tabi.
-Bu sabah ilk sahneyi çekmişsiniz. Nasıldı? Güzel geçti mi çekimler? (Aras)
-İyi geçti. (Ebru)
-Ebru senin üstünde bir burukluk mu var? Yüzün ben beyaz. (Aras)
-Hiç sorma, bu aralar çok fazla meselem var. Her şeyle uğraşmaktan sıkıldım. Bu filmi biraz kafamı dağıtmak için kabul ettim zaten ama Akın'ı burda görünce daha da yoruldum her halde. (Ebru)
-Eskinizden bir ilişkiniz vardı değil mi? Böyle biliyorum ben. (Aras)
-Eskiden dediğin? Bir ay oldu sadece. Partneriz birde, iyi olmamı bekliyor herkes. İyi olamıyorum. (Ebru)
-Bir zamandan sonra alışıyorsun, merak etme. Asla unutamazsın ama alışırsın. (Aras)
-Bilmediğin şeyler var. O beni bıraksa ben onu bırakamıyorum. (Ebru)
-Özel hayatını çok kurcalamak istemiyorum, bu yüzden bence bu konuyu burda kapatalım. (Aras)
-Bencede kapatalım, hiç burda konuşulacak konular değil. (Ebru)
-Neyse. Öğleden sonra beraber bir sahnemiz var, üçümüzün yani. (Aras)
-Evet biliyorum, hazır mısın? (Ebru)
-Hazırım tabiki. Hem hatırlatayım yıllardır oyuncuyum ben. (Aras)
-Allah Allah biz boş muyuz burda😅. (Ebru)
-Sizden daha yetenekli olduğum aşikar Ebru hanım. (Aras)
-Öyle mi Aras bey? Bakalım kim oyunculuğunu daha iyi sergileyecek. (Ebru)
-Bak işte gülüyorsun. Demek ki seni güldürmek bu kadar basit. Hem gülmek sana çok yakışıyor, bence daha fazla gül. (Aras)
-Herkes çok güzel güldüğümü söyler. Sende onlardan birisin. (Ebru)
-Yemekleriniz geldi efendim. (Garson)
-Teşekkürler. (Aras)Çalışan yemekleri masaya bırakıp gitti.
-Kızarmış somon. İyi tercih. (Aras)
-Ağzımın tadını biliyorum diyelim. (Ebru)
-Selam. (Akın)
-Selam Akın. (Aras)
-Oturabilir miyim? (Akın)
-Valla Ebru'ya sor, o isterse oturabilirsin. (Aras)
-Oturabilirsin. (Ebru)
-Sağol. (Akın)Akın tam yanıma oturdu.
-E heyecanlı mısın Aras? Öğlenden sonra beraber ilk sahnemizi çekiyoruz. (Akın)
-Ebru gibi güzel ve harika biri ile oynayınca insan daha da heyecanlanıyor. (Aras)
-Aras alemsin gerçekten😄. (Ebru)
-Maşallah Allah bozmasın. (Akın)
-Neyi? (Ebru)
-Bu mutlu hallerinizi. (Akın)
-Sağol😏. (Aras)
-Neyse ben kalkayım, siz rahat rahat yemeklerinizi yiyin. Sonra görüşürüz. (Akın)
-Görüşürüz. (Aras)Akın biraz kırılmıştı belliydi. Aslında kırılmaktan çok kıskançlık yapmıştı. Biraz bize baktıktan sonra sandalyeden kalktı ve restoranı terk etti.
-Ne oldu şimdi? Yüzünü neden astı? (Ebru)
-Yüzünü mü astı? Hiç fark etmedim. Boşver sen bunları. Hadi yemeğini ye. (Aras)Akın'dan
Aras'ın ne yapmaya çalıştığını anlamıştım. Amacı beni kıskandırmaktı, amacına da ulaşmıştı zaten. Bu kadarı fazlaydı, Ebru'nun benim üstüme bu kadar gelmesi beni sıkıyordu. Sanki ben haksız mışım gibi davranıyordu. Ondan kaçıyor muşum gibi. Kaçmıyordum, bir sebebim mi vardı ki kaçmak için?
Canlar ben geldim, bakalım bu bölümü beğendiniz mi? Aras karakteri sizce nasıl bir karakter? Nasıl bir etkisi olacak?
Arkadaşlar birde son söylemek istediğim bir şey var. Vote sayımız ve yorum sayımız düşük. Beni motive eden sizin yorumlarınız ve vote'larınız. Lütfen eksik etmeyin. En önemlisi de yorumlar benim için. Nasıl hatalar yaptığımı öğrenmek için çok önemli. Biraz uzattım😊. Bir dahaki bölüm görüşmek üzere🤚.
20 vote
15 yorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son bir defa - AkRu (DURDURULDU)
FanfictionAkın ve Ebru'nun çok farklı hayatları birden kesişir. İkisi de hayatlarında çok şey yaşamış insanlar... Peki aşk her şeyi affeder mi? Ya da kabuk tutmamış yaraları iyileştirir mi? (Gerçek kişilerle alakası yoktur)