Bölüm 1:Kehanet

5.1K 155 54
                                    

PERCY

Percy şu yeşil sisten nefret ediyordu.

O akşam kano gölünün iskelesine oturmuş yüzlerce yıldızın göldeki yansımasını izliyordu.Akşam karanlığında göl siyah bir masa örtüsünü andırıyordu.Yüzlerce yıldız da bu masa örtüsüne dağılmış tuz taneleri gibi parlıyordu.Ilık bir Ağustos akşamıydı.Hafif bir esinti saçlarını okşadı.Percy derin bir nefes aldı.İçinde uzun zamandır hissetmediği ona yabancı gelen bir his vardı.Huzur.Percy bu hissin tadını çıkarmaya çalıştı ama her zamanki gibi pek uzun sürmedi.

Toprak ana Gaia ile olan savaştan yalnızca iki hafta geçmişti ama Percy e sanki aylar geçmiş gibi geliyordu.Savaşı kazanmışlardı ama büyük kayıplar da vermişlerdi."Leo" dedi usulca.İçine yine bir hüzün dalgası yayıldı.Leo bu savaşı kazanabilmeleri için kendini feda etmişti.Percy ne zaman onu düşünse hem üzülüyor hem de ona yardım edemediği için kendine kızıyordu.Percy böyle düşüncelere dalmışken arkadan birinin iskele tahtasını gıcırdatan ayak sesini duydu.Birden bu iç karartıcı düşüncelerden sıyrılıp yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi.Kimin geldiğini biliyordu.Ama arkasını dönmedi.Ona küçük bir sulu şaka yapmaya karar verdi.Suya odaklanıp ince bir çizgi halinde arkasındaki kişiye fışkırttı.

"Ayy.."dedi Annabeth "YOSUN KAFA" diye bağırdı sonra.Percy gülmemeye çalışarak kalktı ve arkasını döndü."Aaa.. Sen miydin? Şey affedersin seni salakça bir şaka falan yapacak Hermes çocuklarından biri sandım da." Kendini tutamayarak sırıttı.Annabeth kızgınlıkla "Elbette benim.Ben olduğumu biliyordun bunu bilerek yaptın değil mi?"dedi.Percy bu dediğine inanamıyormuş gibi yalancı bir şaşkınlıkla "NEE..Asla böyle bir şey yapmam."dedi.Ama Annabeth in fırtına grisi gözlerinden "seni çok iyi tanıyorum Yosun Kafa, kes artık zırvalamayı" mesajları geliyordu.Annabeth "Yalan söylemeyi hiç beceremiyorsun Yosun Kafa" dedi.Percy gülümseyerek kız arkadaşının yanına gidip yanağına bir öpücük kondurdu."Özür dilerim" dedi en masum bakışıyla ve Annabeth in suratına çarpıp Melez Kampı tişörtünün önünü ıslatan suyu kontrol edip göle geri dönmesini sağladı.Tişörtü eski kuru haline dönen Annabeth in bakışları yumuşadı."Bunu bir daha yaparsan,kendini kollasan iyi edersin şakacı çocuk."dedi meydan okur gibi.Percy onun şakayla karışık söylediği bu sözün arkasında aslında ciddi olduğunu biliyordu.Savaş stratejileri tanrıçasının çocuklarına meşhur kamp şakalarından yaparken iki kez düşünmek gerektiği bilinen bir gerçekti.Şakacı(!) Hermes çocukları bile Athena nın çocuklarından çekinirdi.Cidden sonuçları korkunç olabiliyordu.Percy geçmişte yaşanmış birkaç olayı düşününce ürperdi."Hıhı" dedi aman der gibi bir gülümsemeyle."Her neyse.Sen niçin gelmiştin?".

"Seni akşam yemeğine çağırmak için elbette.Herkes seni bekliyor."

***

Kol kola girip kamp ateşinin olduğu yere doğru yürümeye başladılar.Kamp ateşinin göğe yükselen görkemli alevleri buradan bile gözüküyordu.Bu ateşin sıcaklığı her zaman Percy e evinde olduğu hissini verirdi.Yemek masaları kamp ateşinin etrafına yerleştirilmişti.Kampçılar kendi kulübelerindeki kişilerle bu masalara oturur,yemek yer ve sohbet ederlerdi.Ama son zamanlarda bu durum değişmiş gibiydi.Artık masalara kulübelerine göre değil karışık bir şekilde oturuyorlardı.Yalnızca Ares in çocukları hala birlikte oturmaya devam ediyorlardı.Ama Percy bunun kulübe liderleri Clarisse den çekindikleri için olduğunu tahmin etti.Ama yakında onlarında bu duruma uyum sağlayacaklarına emindi.Bu durum Percy nin hoşuna gitmişti.Son savaştan beri kamptakiler birbiriyle daha çok kaynaşmıştı.Herkes herkesle konuşuyor ve gereksiz tartışmalardan kaçınıyordu.Hem artık o ve kiklop kardeşi Tyson koca masada tek başlarına takılmak zorunda kalmayacaklardı.Annabeth le kamp ateşinin olduğu açıklık alana vardıklarında Percy onu bekleyen arkadaşlarına baktı.Bugün 17 Ağustostu.Dün Percy nin doğum günü için Jüpiter Kampından arkadaşları gelmişti.Frank ve Hazel.Sibil Kitaplarını incelemek için roma kampına giden kahin arkadaşı Rachel Elizabeth Dare bile gelmişti.Ve tabi ki Rachel a yardım etmek için onunla birlikte kampa giden Tyson ve Tyson un gördüğü,duyduğu,okuduğu her şeyi ezberleme yeteneğine sahip süper zeka harpya kız arkadaşı Ella da gelmişti.-evet oldukça garip bir ikiliydiler.-Reyna da gelmek istemişti ama kampı en son başı boş bıraktığında neler olduğunu görmüştü.Neredeyse 1.Kamp Savaşı çıkıyordu.Bu yüzden en azından bir preatorun kampta kalması gerektiğini söylemiş ve Percy nin yeni yaşını görüntülü bir mesajla kutlamıştı.Ayrıca önünde yeni roma manzarası olan bir doğum günü kartı göndermişti.Hayır kartı açtığında neşeli(!) bir melodi çalmıyordu.Percy bunu birkaç kez denemişti.En sonunda Reyna nın melodiyi çalan cihazı kılıcıyla ikiye ayırdığına karar verdi.

Olimpos Muhafızı (PJO)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin