1. BÖLÜM

1.4K 184 309
                                    

Keyifli okumalar...

***

"Abla hadi kalk okula geç kalacaksın ya!"

Duyduğum bu ses erkek kardeşim Meriç'e aitti. Yine horozlar gibi başımda dikilmiş uzunca bir konuşma merasimine hazırlanıyordu. Her sabah olan klasik bir merasim...

"Abla bak kalkmazsan, gider babama söylerim valla seni."

Gözlerimi pörtleterek açtım ve yataktan doğrularak yerdeki terliğimi elime aldım. Meriç gömleğinin düğmeleri ile uğraştığı için hiçbir şeyin farkında değildi çünkü her sabah, bir önceki sabahın aynısını yaşıyorduk.

Terliği tam kafasına gelecek şekilde hedef aldım ve...hedef başarılı. Anlı'nın tam ortasına denk gelen terlik ile neye uğradığını şaşıran kardeşim acıdan çığlık atarak mavi gözlerini gözlerime kilitledi. Şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu çünkü normalde asla böyle birşey yapmazdım.

Meriç salağının çığlığını duyan ablam hemen odama damlamıştı. Önce bana sonra Meriç'e baktı. Sonra tekrar bana baktı ve gözleriyle ağzı aynı anda açıldı. Şuanda karşımda yıllarca kahkaha atabileceğim bir manzara vardı.

İkisininde mavi gözlerine zıt olan yeşillerim onlara garip bakışlar atıyordu. Çünkü biri canının acısıyla anlını ovuşturuyor bir yandan da büyümüş gözlerle bakarken diğeri tamamen dehşet bir halde bana bakıyordu.

"Ya siz iyi misiniz? Niye öyle bakıyorsunuz bana?"

"Allah'ım ben doğru mu görüyorum? Benim bu yetersiz bakiye ilk defa kendi kendine mi uyandı yani?"

Ablam cümlesini bitirir bitirmez yanıma gelerek yatağıma oturdu ve elinin tersini anlıma koydu. Hem düşünceli hemde şaşkın haline göz devirdim. Elini anlımdan çekip yanaklarıma dokundu. Sorgulayan gözlerle ne yaptığını anlamaya çalışıyordum.

"Hayır ateşinde yok ki," Meriç'e dönerek; "Kız sen buna bişey mi yaptın yoksa?"

Meriç korku ve şaşkınlıkla ablama bakarak konuştu; "Abla çıldırdın mı sen? Ben napabilirim ya, her sabah olduğu gibi uyandırmaya çalıştım sadece. Ama bayan malak ben daha ne olduğunu anlayamadan terliği kafama fırlattı!"

Sesinde ki sitem bariz belliydi. İçten içe kahkaha attım onun bu haline.

"Sensin lan malak! Düzgün konuş benimle tavuğun götü."

Küçük kardeşim sinirli bir şekilde odamı terk ederken ablam hala bana bakıyordu. Ona göz kırıp kafamı 'ne bakıyorsun?' dercesine iki yana salladım. Omuz silkip dolaba doğru yöneldi ve okul formamı çıkartıp yatağımın üzerine fırlattı!

Bayan kokoşa öldürücü bakışlar atarken o, çoktan makyajını yapmaya başlamıştı. Aklıma gelen şeyle hemen telefonumu alıp saate baktım. Dersin başlamasına yarım saat vardı ve ben daha hazırlanmamıştım.

Hızla ayağa kalkıp lavaboya gittim ve rutin işlerimi hallettim. Daha sonra tekrar odama gelip hızlı bir şekilde üstümü değiştirip formamı giydim. Ablam odada yoktu büyük ihtimalle aşağıda çay keyfi yapıyordu. Forma aşırı iğrenç bir şeydi. Kısacık eteği başlı başınca bir sorundu zaten. Allah'tan külotlu çorap denilen birşey var yoksa güzelim bacaklarım sanki pazardaymış gibi meydana çıkardı.

Hazır olduğuma kanaat getirip yerde, dün geceden hazırladığım çantamı alarak aşağı indim. Makyaj yapmazdım hatta makyaj kelimesi benim lügatımda bile yoktu. Sadece bir kaç bakım kremi uyguluyordum yüzüme onun dışında gayet sıradan bir kızdım.

Merdivenin son basamağına geldiğimde mutfaktan sesler duymaya başlamıştım. Hızla adımlarımı oraya yönlendirip ailemin görüş açısına girdim.

ASOSYAL KOMŞUM ~ə~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin