3. BÖLÜM; PART 2

788 126 140
                                    

Bu bölümü medinesonmez62 isimli okuruma ithaf ediyorum. 💜

Keyifli okumalar...


***

"Nare neyin var iyi misin?"

"İyiyim neden sordun ki?"

"Böyle nasıl desem değişiksin, yani hep güler yüzlü gördüğüm için seni bir garip gözüktün gözüme."

Okula gelmiştik fakat derslere asla odaklanamıyordum üstüne üstlük Esila'da birşeylerin farkında varmıştı. Off ne deseydim 'ağabeyin bugün elini koluma mühürledi' desem önce anlamaz tekrar sorardı sonra, bende 'ağabeyin beni sıkıştırdı' derdim ve Esila'nın cenaze namazını kılardık.

"Ha şey yok birşeyim sadece öyle genel sıkıntılar işte."

Bana inanmamış gibi bakıp önüne döndü. Yani...ben olsam bende bana inanmazdım. Yalan söylemeyi bile beceremiyordum. Oflayıp camdan dışarı baktım. Hava inanılmaz güzeldi ama benim içimde volkanik patlamalar yaşanıyordu. Aklımdan bir türlü çıkmıyordu. Neden sürekli bakmıştı? Hemde hiç bıkmadan usanmadan? O an kalbimin nasıl hızlı attığını hatırladım. Korkudan mı yoksa heyecandan mı o kadar hızlı atmıştı acaba? Mantıklı yanım korkudan derken yüreğim heyecandan diyordu.

Gözlerim bahçede futbol oynayan öğrencilere doğru kaydı. Biraz dikkatli bakınca okulun futbol takımı olduğunu gördüm. Ve Oğuz o takımdaydı hatta şuan tam olarak kaleye doğru topu sürüyordu. Yavaş yavaş yaklaşıyordu fakat rakipleri ayağındaki topu almak için bir bir önüne geçiyordu.

"Bıraksanıza lan çocuğu!" diye bağırdım ve kendimi ayakta buldum. Çok pis gaza gelmiştim. Dayanamayıp camı açtım ve ordan bağırmaya başladım.

"Hadi Oğuz bastır yiğidim. Lan bıraksanıza çocuğu bak bak nasılda tutuyor hakem hop hocam faul faul görmüyor musunuz çocuğun tişörtünden tutuyor? Ay faul muydu ki o acaba? Aman neyse hocam oha oha çocuğu düşürdü hocam!"

Bahçede dahil olmak üzere herkes bana bakıyordu. Şey...sanırım ben Oğuza tezahürat yapacağım diye azıcık camdan dışarı sarkmış olabilirim azıcık da hocaya şey etmiş olabilirim.

"Nare! Ne yapıyorsun orda?"

Aha bu ders bizim keltoş Şaban'ın dersiydi ya lan! Onu dinlemeyip Oğuza yönelik bağırmaya devam ettim.

"Oğuz eğer düşersen bundan sonra sana istediğin hiçbir tatlıyı yapmam anladın mı!? O göl atılacak! Duydun mu? Hakem bey hocam lütfen sizde şu dingonun ahırından çıkmış arkadaşlara biraz daha yavaş oynamalarını söyler misiniz?"

"Kızım gir içeri!" diye bağırdı hakem bey olan hoca.

Oğuza baktığımda gülerek bana bakıyordu. Ona gülümseyip camdan içeri girdim ve açıkçası tam dibimde bekleyen bir keltoş Şaban beklemiyordum. Göz ucu ile hemen ön sırada oturan Asaf'a baktığımda kızgın gözlerle bir bana bir hocaya bakıyordu. Ondan yardım alamayacağımı anladığımda tekrar keltoş Şabana baktım.

"Ee şey hocam şimdi ben Oğuz'u görünce orda heyecanlandım. Bide tabii hani yakın arkadaşım olunca duble heyecanlandım sonra işte hemen tezahürat yapayım dedim yaptım," şirince gülümseyip "öyle işte." diyerek sözü bitirdim.

Bütün sınıf pür dikkat bize bakarken ben keltoşun kel kafasına doğru bakıyordum zira o kötü kötü bakan gözlerini görmekten çok daha iyidir derken kel kafasına bir sinek kondu. Kaşlarımı çattım ve sessizce fısıldadım.

ASOSYAL KOMŞUM ~ə~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin