24 Saat dolmuştu polisler Doruğu aramaya ilk olarak Doruğun yaşadığı evden başliycaklardı. Ama yollar değişik bir şekilde ıssızdı.
Üç memur görevlendirilmişti eve bakmak için ilk memur uzun boylu biraz kilolu ve çok kalıplıydı ama çok ponçik gözüküyodu yanakları . Adı Filip'di. İlk defa böyle bir vakaya giriyodu. Gözlerinden heyecan endişe ve yapamama korkusu bariz bir şekilde gözüküyodu.
Öbür polis memuru jilet sakalı olan ciddi uzun boylu bir sıska bir adam olan Yürik ti. Yürik işin en tecrübelisiydi ama yaptığı bir hata yüzünden komiserlikten buraya kadar düşmüştü. O aşırı durgun soğuk kanlı davranıyodu ama böyle vakalar hep sıra dışı çıkmıştı. O yüzden onda net bir şekilde fark edilmese de bir korku ve endişeyi hissi vardı.
Sonuncu memurumuz ise Dimitrios du. Dimitrios'un ilk göreviydi ve ataması belki Rusya'daki en zor yer olan Sibiryaya düştü.(söylemeyi unuttum azıcık sakar tamam belki Rusya'nın en sakar insanı olabilirdi) Onda herkesten çok korku endişe ve heyecan vardı bunları anlatırken yine düştü. Eve çok yaklaşmışlardı ama ıssızlık hala devam ediyodu. Evin bacası bile tütmüyodu memurların korkusu artmaya başlamıştı evet elektrikli ısıtıcı kullanıyo olabilirdi ama hangi elektrikli ısıtıcı Sibirya soğuğunda evi ısıtabilirdi. Yavaş yavaş yürüdüler saniyeler saatler gibi geliyodu. Sonunda kapıyı çaldılar dan dan ses gelmedi tekrar daha emin şekilde dan dan ama yine bir tık yoktu. Kapıyı kırmak zorundalardı ve öyle oldu kapıyı açtıkları zaman da evdeki kedinin(Mızmız'ın) çok üşüdüğünü fark ettiler. Hemen Filip atılıp ay şen tatlı kedisin dedi sonra Mızmız onun yüzünü tutmaladı neyse orayı geçiyorum. Eee Nermin hanım yoktu. O neredeydi.
Okuduğunuz için teşekkürler bölümün uzunluğu istekleriniz sayesinde arttı eğer başka istekleriniz varsa yorumlarda yazabilirsiniz iyi günler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sınırsız beyazlık
Historia CortaO sadece atıyla okula gitmek istiyodu başına gelenler onun suçu değildi.