Bölüm 12

21.2K 659 119
                                    

Burak az önce sevgili olduğumuzu söylemiş sonra da arkamızda Barlas ve Ala'yı şoka girmiş bir şekilde bize bakarken bırakıp beni kolumdan tutup yanlarından geçirmişti. Ben hâlâ ağzımı açıp bir şey diyememiştim.

Biraz uzaklaştıktan ve onların görüş alanından çıktıktan sonra beni yere çekip oturtmuştu. Öyle bir şoka girmiştim ki buraya kadar beni bez bebek gibi sürükleyerek getirmişti. Yanıma oturdu ve beni omuzlarımdan sarsmaya başladı.
"Esin"
Sesi tereddütlüydü.
"Sen ne yaptın Burak?"
"Kanka önce sakin ol. Bir planım var."
Kendime gelmiştim. Ayağa kalkıp karşısına dikildim.
"Sen ne planından bahsediyorsun ya. Ne demek sevgiliyiz?"
Konuştukça sinirleniyordum.
"Neden sevgiliyiz dedin? Ala'yı kıskandırmak için resmen beni kullandın. Ayrıca hani artık Ala'ya olan umudun bitmişti?"
"Esin saf mısın, salak mısın anlamlandıramıyorum. Kızım adam benim elimi senin kolunda görünce sinirleniyor. Benim senin yanında olmamdan hoşlanmıyor. Peki sence neden? Asistanı olduğun için mi? Sana karşı bir şeyler hissediyor ama mal olduğundan fark etmiyor. O yüzden uyuyan devi uyandıracağız. Senin onun avcunda olmadığını seviyorsa veya hoşlanıyorsa bir şeyler yapması gerektiğini göstereceğiz."
Haklı olabilirdi ama eğer bana karşı bir şey hissetmiyorsa büyük hayal kırıklığına uğrardım. Gerçi kaybedecek bir şeyim yoktu. Burak'ın planı elimdeki tek plandı.
"Planın ne?"
"Sonunda sanırım beynini kullanacaksın kankaların en bir güzeli."
"Başka çarem yok."
"O zaman dinle."

Burak ile planımızı yapmıştık. Biz plan yaptıktan sonra Barlas aramış birlikte baş başa yemek yiyeceğimizi, kafeteryaya gelmemi söylemişti. Ayrıca baş başa kısmını üç kere vurgulamıştı. Bir de tabi yanında iş konuşacağımızı eklemişti. Biz de Burak ile kafeteryaya yürüyorduk.

Yaklaştığımızda Burak elini bana uzatmıştı.
"Kanka bak pot kırmak yok."
"Anladım Burak. Salak değilim."
"Şüpheliyim."
Kafasına her ne kadar patlatmak istesem de Barlas'ın görüş alanına girmiştik. Heyecanlanmıştım.
"Gül biraz kanka."
Bakışlarımı Burak'a çevirip gülümsedim.
"Hatırlat sana bir tane patlatacağım. Kankacım."
Kanka kısmında dişlerimi sıkmıştım. Ama hâlâ gülüyordum.

Bakışlarımı Barlas'a çevirdiğimde bakışları üzerimizdeydi. Bıraktığımız gibi hatta belki daha da sinirliydi. Burak da fark etmiş olacak ki durdu.
"Evet şimdi rol zamanı."
Beni omzumdan tutup kendine çekti. Yanağımdan öptüğünde gülümsemeye çalıştım.
"Akşam ararım kanka. Bakalım neler olacak? Ayrıca sanırım birazdan kalkıp bana dalacak. Çok korkutucu bakıyor. Her an plandan cayabilirim."
Bir yandan hâlâ gülümsüyordu.
"Hadi git yanına."
Ben de gülümseyip yanına yürümeye başladım. O kafeteryanın çıkışına yönelmişti. Arkasından el sallayıp gülümsemeye çalışarak geri önüme döndüm.

Döndüğümde Burak'ın ne demek istediğini anlamıştım. Resmen gülüşüm yüzümde eridi. Yavaşça yürüyüp karşısına oturdum.
"Merhaba Barlas Bey"
Bakışları bir nebze bile yumuşamamıştı.
Yanımıza garson geldiğinde siparişleri vermişti ama benimle hâlâ konuşmamıştı.
"Bir sorun mu var Barlas Bey?"
"Yok."
Hadi ama plan ters mi tepmişti? Benden tamamen uzaklaşmasını istemiyordum. Konuşmasını sağlamalıydım.
"Barlas Bey Ala ile barıştınız mı?"
Kaşlarını kaldırmıştı.
"Niye soruyorsun?"
"Öylesine."
Yine cevap vermemişti.

Yemekleri yiyip kalkana kadar hiç konuşmamıştık. İş ile ilgili konuşacağımızı söylemişti. Ama iş bile konuşmamıştı.
"Barlas Bey yarın kimler gelecek acaba?"
"Şirketten gelmek isteyen herkes."
"İş için gelmemiş miydik?"
"İş kısmını çoktan hallettim. O yüzden gelecekler isteğe bağlı, yani şirket tatili."
Şaşırmıştım. Biz niye hâlâ buradaydık o zaman?
"Acaba nerede kalacaklar?"
"Tüm villalar şirket tarafından kiralandı."
"Anladım. Peki ne zaman döneceğiz?"
"Biraz daha uzatacağız. Şimdilik tam belli olmasa da iki veya üç gün daha kalacağız."
"Eğer iş ile ilgili değilse ben erken dönebilir miyim?"
Asuman teyzeyi ve annemin mezarını ziyarete gitmek istiyordum. Hem ziyaret etmiş olurdum hem de Asuman teyzeye borcunu verirdim.
Kapıya gelmiştik ama kapıyı açmayıp bakışlarını bana çevirmişti.
"Neden erken dönmek istiyorsun? Ayrıca nasıl dönmeyi planlıyorsun?"
Burak döneceğini söylemişti. Gerçi o bu plandan önceydi ama aklıma onunla dönmek gelmişti. O gelmese bile otobüsle dönebilirdim."
"Burak dönmeyi düşünüyordu. Onunla dönerim diye düşünmüştüm ama eğer sizin için sıkıntı olacaksa kalabilirim."
Yine sinirlenmiş gibiydi.
"Siz Burak ile yeni tanışmadınız mı? Ne bu hız? Neyine güveniyorsun?"
Sorusuna şaşırmıştım. İçimden geçenleri söylemeye karar verdim. Yalan söylemekten daha kolaydı.
"Ona çok çabuk ısındım. Yani sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi hissediyorum. Ona güvenmemem için herhangi bir sebep yok."
Benim sözümü bitirmemle önüne dönüp villaya girdi. Hadi ama hem sinirleniyordu hem de umursamaz davranıyordu.

KİŞİSEL ASİSTANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin