Bütün sevdiklerime.*
19 Mart 2156,
Yazarın Anlatımıyla.
Bundan tam 136 yıl önce bir nükleer kıyamet yeryüzündeki her şeyi yok etti. Bütün Dünya, bütün insanlık kuraklıkla, açlıkla, ölümcül bir virüsle savaşmak zorunda kaldı. Nükleer patlama bütün gezegeni radyasyon içinde bıraktı. Hayata tutunabilenler sımsıkı tutundu, tutunamayanlar sevdiklerinin dizinde hayata veda ettiler. Bundan tam 136 yıl önce Dünya'da bir kıyamet koptu ve bu gezegenden geriye kalan sadece sekiz genç oldu. Hayata tutunmak, sevdikleri olmadan, tek başlarına bitmiş bir Dünya'da yaşamak onlar için kalbe bir mızrağın defalarca kez sokup çıkarılması niteliğindeydi. Ancak onlar pes etmediler. Onlar, hayata tutundular. Onlar, kendilerine bambaşka bir evren kurdular.
Aşk, arkadaşlık, aksiyon, kardeşlik ve kopamayacak kadar güçlü bağların bulunduğu bir evren.
Korhan Pamir Aldemir, Anka Serez, Masal Samyeli, Bars Aldemir, Lâhza Aldemir, Çağıl Karademir, Eflâh Karademir ve Zede Alkoç.
Peki siz, onların evrenlerine bir yolculuk yapmaya hazır mısınız?
Ben hazırım.
*
"Gözlerini açmıyor."
Genç kız başucunda konuşulanları duymuyordu, bilinci açıktı ancak gözlerini açma gücünü kendinde bulamıyordu. Sonsuza dek bu hâlde, böylece uyumak istiyordu. Ruhu ve bedeni acı içindeydi. Nefes aldıkça can çekiştiğini hissediyordu. Hissetmekten de öte, artık bundan tam anlamıyla emindi.
Başında anlamlandıramadığı bir ağrı, çatlamış dudaklarında kuruluk, alnının üzerinde ıslaklık ve ellerinde gezinen bir el vardı.
Etrafında üç farklı ses vardı ve onlar konuştukça canı daha da çok yanıyordu. Sanki megafonla sesleri kulaklarına ulaşıyormuş gibi, rahatsız oluyordu.
"Neden uyanmıyor? Ya bir şey olursa, ya ölürse?" Telaşlı bir genç kız sesi duydu. Yumuşacık bir ses. Onu rahatsız etmeyen aksine en sevdiği melodiymiş gibi gelen bir ses. Ne de güzeldi bu genç kızın sesi, tıpkı minik kardeşi Esila'nın sesi gibi. Artık hayatta olamayan, bir daha yüzünü asla göremeyeceği, sesini asla duyamayacağı minik kardeşi Esila...
"Bir sürü insan kaybettik. Muhtemelen o da ölecek. Ailemiz gibi. Tanımadığımız birinin ölmesi onların ölümü kadar koymaz en azından." Acımasızca bu sözleri sarf etmesi kızın kalbinin kanayan yaralarından birine saplandı, acı içinde kaldı, o yara sızım sızım sızladı. Hayatta artık onun ölümü için üzülecek, onun için ağlayacak kimsesi kalmamıştı. Ölümü bile değersizdi artık.
"Saçmalama abi! Onu böylesine ölümü terk edecek değiliz. Ailemiz öldü diye daha fazla insanın ölmesine göz mü yumacağız?" Korhan'ın kardeşi, Bars sözlerini tamamlayamadan sertçe yutkundu. Bu yutkunuş, tüm odada yankılandı. Lâhza, abisinin konuşamayacağını anladı.
"Abim haklı abi. Bizden başka yaşayan birini daha bulmuşken, ölmesine izin veremeyiz. Belki de yaşayan başka birileri daha var. Belki biz onlara ulaşamıyoruz. Bu kız, bunların anahtarı olabilir. Diğer insanları kurtarmamız için bize yardım edebilir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜL SERİSİ - I
FantasíaBundan tam 136 yıl önce bir nükleer kıyamet yeryüzündeki her şeyi yok etti. Bütün Dünya, bütün insanlık kuraklıkla, açlıkla, ölümcül bir virüsle savaşmak zorunda kaldı. Nükleer patlama bütün gezegeni radyasyon içinde bıraktı. Hayata tutunabilenler s...