KAN DONDURAN BAKIŞLAR

369 33 86
                                    


Havaalanından çıktığında hafif bir esinti karşıladı Demir'i.Ağustos'un sonlarında oldukları şu günlerde şimdiden böyle esiyorsa kışın sert geçeceğini düşündü genç adam.Onun için sorun değildi.Ayazıyla,sıcağıyla seviyordu memleketini.Zaten Demir her şeyi severdi.Mutlu olmak,mutlu etmek onun için zor şeyler değildi.Güneş gözlüğünü çıkarttığında bir kaç turist kızın ona bakıp güldüğünü gördü.

"Canını sevdiğimin memleketi ya!Bereketin hiç bitmiyor."deyip kendi kendine güldü.Onun güldüğünü gören kızlar hayranlıkla iç geçirdiler.Havaalanındaki taksilerden birini durdurup eşyalarını bagaja yükledi.Binmeden önce de kızlara göz kırpmayı ihmal etmedi.Yoldayken cep telefonunu çıkartıp Kıvanç'ı aradı.

"Alo...Kardeşim...Eğer acil değilse ben seni sonra arayayım mı?Şu an biraz meşgulüm de..."Kıvanç'ın sesi nefes nefese geliyordu.Demir meşguliyetinin ne olduğunu hemen anladı.Gülerek

"Tamam kardeşim sorun değil.Ben İstanbul'dayım da haber vereyim dedim.Sen işine bak."dediği anda hattın diğer ucundan bir şeylerin düşme sesi geldi.

"Siktir!Geldin mi lan!-Güzelim dur bir dakika kaldıracağım seni-Oğlum niye haber vermiyorsun!Bekle geliyorum hemen!"

"Dur lan dur!Sen karşıdan buraya gelene kadar ben eve varmış olurum zaten.Taksideyim şimdi.Sen işini hallet görüşürüz akşama."

"Karşı tarafta değilim kardeşim,anlarsın ya.Giyindim bile!Hemen geliyorum.Sen in taksiden otur bir yere bekle."

"Emin misin bak?Kıza ayıp olmasın?"

"Kız ağlıyor şu an zaten bir dakika-Kızım ağlama tamam.Çok mu acıdı kolun?Tamam gel öpeyim de geçsin.Aşk olsun ama bilerek yere atar mıyım seni!Dur kızım ne vuruyorsun ya!-Sen kapat kardeşim.Konum at uçuyorum ben."Sesi o kadar panik doluydu ki Demir kahkaha atmadan duramadı.Telefonu kapattıktan sonra taksiciye sahilde durmasını söyledi.Hala içten içe gülüyordu.Kıvanç'a olan düşkünlüğü bir başkaydı.Çocukluğundan beri hem kardeşi hem arkadaşı hem de yaptığı bütün yaramazlıklarda suç ortağı olmuştu.14 yıldır başı ne zaman sıkışsa Kıvanç'ı yanında bulmuştu.Hayatının en berbat,yanında kimseyi istemediği dönemlerinde bile.Kıvanç'ı defalarca kırmasına rağmen arkadaşı onu hiç terk etmemişti.Derin bir nefes alıp önündeki masmavi denize baktı.Dönmekle doğru bir karar aldığından emindi.Londra'yı,eğlenmeyi,kızlarını,okulunu seviyordu ama hiçbir şey babaanne ve dedesinin,Kıvanç'ın,memleketinin yerini tutamazdı.Okuluna burada devam edecekti.Böylelikle hem ailesinin yanında olup kalan vakitlerini onlarla geçirecek hem de dedesinin işlerine yardım edecekti.

"Şu hayatta sadece senin için sarışın bir afeti boynu bükük bırakırım biliyorsun değil mi?"Kıvanç'ın sesiyle düşüncelerinden kopan Demir gülerek ona döndü.

"Sen gönül almayı iyi bilirsin kardeşim."dedi.

"Ulan dedesine bale taytı giydirdiğimin evladı!Bir adamın her işi mi sürpriz olur lan!"Demir

"Oğlum küfür desen değil,beddua desen değil.İnsan kızamıyor da.Benim işlerim senin de lafların garip ne yaparsın!"deyip ona doğru yürüdü.Kıvanç karşısındaki adama baktı.Özlemişti.O yokken bütün dertler,bütün eğlenceler yarımdı sanki.İşte şimdi tamamlanmıştı.Gülümseyerek kollarını açtı.

"Hoş geldin kardeşim."

"Hoş buldum kardeşim...Demek isterdim ama pantolonunun fermuarını açık unutmuşsun eşşek herif görünce bütün hevesim kaçtı."Kıvanç aceleyle fermuarını çekip

"Gel lan buraya!"dedi.İki arkadaş birbirlerine sıkıca sarıldılar.Arabaya bindiklerinde Kıvanç

"Aç mısın?Hadi yemeğe gidelim."dedi.

SOĞUK NEVALE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin