6-Yükselen Sesler

245 35 23
                                    

      
     "Meraklandırmayı bırakta anlat artık" İno'nun bu sitemli sesi beni daha da eğlendiriyordu. Şu an karşımda merakten çatlayan ikiliyi izlemek acayip zevkliydi.

Onlarla daha fazla uğraşmak adına "İlk önce yemekleri çıkarmalıyım." Dedim. Bu lafımı işiten İno sinirle gözlerini devirdi. Hemen piknik sepetinin içinden yemekleri çıkarmama yardım etmeye başladı.

    Akşam saatlerinde deniz kıyısına piknik yapmaya gelmiştik. Onlara bir hediye olarak tüm yemekleride ben yapmıştım.

   Dün Sasuke ile buluştuğumdan bile haberleri yoktu. Sadece onunla karşılaşabilmek için evinin oralarda dolaşma planımı biliyorlardı. Açıkcası yaşadığım şeyleri öğrendiklerinde verecekleri tepkileri büyük bir zevkle bekliyordum.

     Yemekleride dizmeyi bitirdiğimizde Naruto'nun gözleri büyük bir ışıltıyla parıldamıştı. Bu çocuk her zaman açtı.

"Sakura-chan başka bir bahanen yok artık. Anlatmak zorundasın." Diyerek hazırladığımda poğaçalardan birini yemeye başladı.

Bu lafın üzerine düşünür gibi yaptım.

"Yeter bu kadar geniş alın! Delirtme beni anlat artık." Keyifle gülümsedim. İkisini kudurtmak eğlenceliydi. Ama artık anlatmalıydım. Bende merak ediyordum verecekleri tepkileri. "O zaman başlıyorum."

    İkiside merakla açmış gözlerini bana doğrultular. Heyecanla anlatmaya koyuldum.

"Ben yaklaşık akşam 7'ye kadar orada dolanıp durdum fakat onu hiç göremedim. Sonra onun evinin önünde otururken bir anda karşıma çıktı." Yaptığım patateslerden birini ağzıma attım.

     Onlara tüm ayrıntıları anlatmayacaktım. Olayları genel hatlarıyla söyleyecektim. Çoğu şeyin sadece Sasuke ve benim aramda kalmasını istiyordum.

"Daha sonra ne oldu?" Heyecanla soran İno'ya dolu olan ağzımı elimle gösterdim.

"Aman sanki anlattıktan sonra yesen ölürdün." Bana gıcık olmuştu. Keyifle küçük bir kıkırtı çıkardım.

Lokmamı bitirdikten sonra boğazımı temizledim ve sözüme devam ettim.

"Beni farkettiğini söyledi. Dediğine göre camdan baktığı her vakit beni görmüş."

İkisinden de büyük bir kahkaha fışkırdı.

"SEN GERÇEKTEN GERİZEKALISIN." İno domuzu gözlerinden yaşlar gelicek kadar gülüyordu. Suratımı iyice somurttum. Ben beni övürler diye bekliyordum. Sonuçta bu iş cesaret isterdi. Ama bu aptallar benle dalga geçiyordu.

Naruto ağzındaki yemekler beraber güldüğünden boğalacak gibi bir hali vardı. Açıkcası bende aptal olduğumu kabul ediyordum. Ama başka ne yapabilirdim ki?

"Bana bu fikri veren sensin Domuz." Diye çemkirdim.

"Ben sana oralarda gez dedim. Sürekli 2-3 sokağın içinde gezersen olacağı budur zaten."

"Nasıl yani?"

"Ben sana o mahalleyi gez anlamında demiştim. Çocuk seni her camdan baktığında görüyorsa büyük ihtimalle 2 sokak arasında gidip gelmişsindir." Alayla gülümsüyordu.

    Belki 2 sokak olmasa da 4 sokak arasında gidip gelmiştim sürekli.

"Aman olan oldu artık. Neyse daha sonrasında ben utancımdan dayanamayıp kaçtım."

"Kaçtım derken?" Anlamsızca bana bakıyordu.

"Koşarak kaçtım işte." Birazcık çekimser bir şekilde konuşmuştum. Dalga geçiceğini çoktan sezmiştim.

Özgür Ruh -Sasusaku-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin