8-Aynı Anda Üç Kayıp

208 34 44
                                    

Onları anlayamıyordum.

Rezil bir kargaşa çıkararak neden buradaydılar?

"Sen ne hakla bir kızı bu saatte buraya çağırıyorsun? Aklındaki şeyi tahmin edebiliyorum. İlk önce güven kazanıp daha sonrasında ona beter şeyler yapacaktın öyle değil mi? Bu numaraları o yese bile ben yemem." O iğrenç sesi ile tüm ormanı kaplayacak şekilde bağırıyordu. Ardı ardına bir sürü şey saçma sapan ahlaksız imalarda bulunuyordu.

Başıma giren ağrı ile karnıma saptanan o acı benim nefes almamı daha da zorlaştırıyordu.

"Hanımefendi sözlerinize dikkat edin. Aklınızdan hangi şeyler geçiyor bilmiyorum ama lütfen haddinizi bilerek konuşun. Karşınızda bir amele yok." Sinirle soluduğu belliydi ama olabildiğince saygılı bir uslüp ile konuşuyordu.

"İyi rolü oynamayı kes. Ben sizin gibileri emin ol iyi tanıyorum. Sizin gibiler bu devirde heryerde." Kollarını göğüsünün altında birleştirmiş aptal gibi bağırarak konuşuyordu.

"Siz ahlaksız herifler bulduysanız suçlusu ben değilim. Gördüğün herkesi aynı zannederek büyük bir hata yapıyorsunuz." Sesi öncekine göre daha sert ve yüksek çıkmıştı. Sasuke bu ortamdan uzaklaşmak adına hızla İno'nun yanından geçip gidecekken İno onu bileğinden tutarak durdurdu.

"Kolayca kaçabileceğini sanma." Gerçekten İno havalı ve asabi olmaya çalışırken salak gibi gözüküyordu.

Sertçe elini geri çeken Sasuke "Bana dokunma hakkını nereden buluyorsun? Terbiyeni takın ve öyle konuş. Yoksa daha fazla müsade etmeyeceğim." Dedi.

Ben ise dilsiz gibiydim. Sadece olanları izlerken Naruto'nun bir arkasında duruyordum. Hala anlam veremiyordum. Bu iki aptal neden buradaydı?

"Sanki haklı olan senmişsin gibi konuşma. Teker teker aklında olan şeyleri söylemeden seni bırakmayacağım. Yapmayı planladığın herşeyi itiraf et. Et ki Sakura da bizim haklı olduğumuzu anlasın."

O an Sasuke'nin gözleri benimle buluştuğunda korkudan yerimde titredim. Gözlerindeki o nefret ve sinir benim için adeta kıyametin kopması gibiydi. Ciğerlerimdeki tüm havanın boşaldığını ve nefessiz kaldığımı hissetmiştim.

"B-ben..ben." Titreyen dudaklarımla ağzımdan doğru dürüst bir kelime çıkaramadım. Naruto tam önüme geçerek görüş alanımı tamamen kapattı.

"Açıklama yapmak zorunda değilsin Sakura-chan." Koruyucu bir abi edasıyla benimle önüme geçmişti.

Alayla bir gülüş sesi duydum. Bunun kimden geldiğini iyi biliyordum. Bu beni az da olsa kendime getirmişti. Ben ona yaşattığım bu iğrenç muameleyi durdurmalıydım. Benim yüzümden hiçbir insan böyle bir duruma düşmesine izin vermezdim. Özellikle Sasuke'nin.

"Sakura. Senden basitçe istediğim iki isteği de yerine getirmediğin içinde sana minnettarım. Birkez daha birine güvenmenin aptalca olduğunu öğrenmiş oldum."Ben daha konuşamadan o konuşmaya başlamıştı. Alay damlayan her bir kelimesi beni daha da utançla dibe batırıyordu.

Ben bir şeyler söylemeliydim. Ben artık saklanmak istemiyordum. Hızla teker teker akan gözyaşlarımı sildim. Naruto'yu kenara ittirince tekrardan Sasuke ve İno görüş alanıma girmişti. Eğer bakarsam göreceklerimden korkutuğumdam gözlerimi asla Sasuke'ye çeviremiyordum. Yavaşça İno'nun bileğinden tuttum.

"İno sus artık. Olayı fazlaca yanlış anladın. Daha fazla rezillik çı-"

"Sakura karışmayı kes. Senin gözün kör olmuş." Tuttuğum bileğini sertçe geri çekti ve tekrardan Şeytani bakışlarını Sasuke'ye çevirdi.  Bir parmağını onun üzerine doğru işaret ederek "Sende suçlu olan Sakura'ymış gibi davranma. Suçlu olan sensin. Bir kızdan nasıl öyle isteklerde bulunabiliyorsun? Ayrıca kimseye söylememesini istiyorsun. Bunu kendi güvenliği için biriyle paylaşmalı. Bunu sende biliyorsun." Hiç nefes bile almadan sıraladığı saçmalıklar yeteri kadar sinrimi bozarken birde beni konuşturmuyordu. Derince bir nefes aldım ve tekrardan olayı düzeltme uğruna birşeyler geveledim.

Özgür Ruh -Sasusaku-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin