"Sana yalan söyledi." Baran oturduğu soğuk zeminde rüzgarın etkisiyle havalanan perdeyi izliyordu. "O bana yalan söylemez."
Gecenin karanlığı odasına dolarken, içeriyi aydınlatan tek ışık gökyüzündeki ay'a sahipti. "Şu an ona başkaları dokunuyor." Kafasını iki yana hızlıca salladı. "Onlardan birisine aşık olacak."
Camdan giren soğuk rüzgar çıplak ayaklarına değdi. "Seni bırakacak." Ellerini kulaklarına sıkıca bastırdı. "Ege beni bırakmaz. Beni seviyor."
Ayağa kalktı. "Senin kim olduğunu bilmiyor." Karşısındaki surata baktı. "Biliyor." Telefonu çaldı. Yatağın üstüne fırlattığı telefona yürüdü. Arayan kişi Ege'ydi. "Gelmeyeceğini söylemek için arıyor."
Telefonu açmadı. Çalan telefon kendiliğinden susunca kilit tuşuna basılı tuttu ve telefonu tamamen kapatıp tekrar yatağa fırlattı. "Sence söylediğin yalana inandı mı?"
Karanlık odanın diğer ucuna doğru yürüdü. "Ona yalan söylemedim." Olduğu yerde duramıyor, odanın içinde dönüp duruyordu. "Gerçeği öğrenecek."
"Hayır...hayır.." diye sayıkladı. Sonra birden durdu. Hızlıca ona bunları söyleyen suratın karşısına geçti. "Hem öğrense de beni bırakmaz." diyerek güldü. "Çünkü beni seviyor."
"Ona zarar vereceksin." arkasını dönerek pencerenin önüne geçti. Ay'ın ışığı yüzünü aydınlatıyordu. "Onu kendinden uzak tutmalıydın."
Masanın üzerinde duran sigara paketine doğru yürüdü. Titreyen elleriyle paketin içinden bir dal çıkarıp dudaklarına götürdü. Diline gelen saman ile sigarayı ağzına ters yerleştirdiğini anladı. "Ben tutmak istedim." Sigarayı sarı çakmağıyla yakıp içine derince bir nefes çekti. "O istemedi." Koyduğu yeri unuttuğu küllüğü aramaya başladı. "Onu koruyabilirim."
"Kimden?" karanlık odada görmeyen gözlerle küllüğü aramaya devam ediyordu. "Onu kimden koruyacaksın?" Dışarıdan bakan birisi bu genç çocuğun delirdiğini iddia edebilirdi.
"Senden." küllüğü aramayı bırakmış sigarayı bitirmeye odaklanmıştı. Bir kahkaha duydu. "Sen daha kendini koruyamıyorsun."
Baran'ın gözlerini dehşet bürümüştü. Nefesleri hızlandı. Elindeki sigarayı zar zor parmaklarının arasında tutuyordu. "Ona zarar vermene izin vermem."
Odayı soğuk rüzgara rağmen ateş sarmış, Baran'ın vücudu yanmaya başlamıştı. Üzerindeki kazağı çıkardığı sırada zil çalındı.
Az önce odayı dolduran sesin karşısına geçti. "Gördün mü?" dedi gülerek. "Geldi." yere bıraktığı kazağı eline alıp giyinmeye başladı. "Beni seviyor." Elini saçına atıp düzeltti. "Beni bırakmayacak."
Elini kaldırıp işaret parmağını karşısındaki sese doğrulttu. "Sana rağmen, onu koruyacağım."