Sevgili dost.. Muhammed bu iki kelimeyi ilk yazarken, yazdığı kadını ne tanıyordu, nede onu farketmişti. Belki defalarca görmüştü onu o aynı mahallede..belki belki bir bankta Yanyana oturmuş, belki birbirlerini görmeden aynı otobüse binmişlerdi. Onu adını bilmediği, kaçtıkça içine düştüğü, attıkça kurtulamadığı, arkasını döndükçe karşısında bulduğu bu çembere çeken kadını ilk bu kelimeleri yazarak hayatına aldı.. Sevgili dost.. Sevgili dost.. Devâ bu iki kelimeyi ilk okuduğunda ne ona bunları yazan adamı tanıyordu, nede onu farketmişti. Aynı mahallede evlerine giderken kimbilir kaç kere rast gelmişlerdi. Kimbilir kaç kere eve aynı saatte girmişler, yada kaç kere aynı saatte odalarının camını açıp aynı temiz havayı içlerine çekmişlerdi. Onun kalbini tanımadığı bu duyguya esir eden, aynaya baktığında içindeki varlığını gördüğü, sanki ondan bir parçaymış gibi hissettiği, onu iyileştiren ve aynı zamanda hasta eden, onu bu ateşe düşüren aynı zamanda onu bu ateş olmadan donmaktan kurtaran bu adamı hayatına ilk bu kelimeleri okuyarak aldı.. Sevgili dost.. Bu iki kelime onları hem birleştirdi, hem ayırdı. Hem yaktı, hem tedavi etti. Hem susattı, hemde suya kandırdı.. Bu iki kelime onları uçsuz bucaksız aşıklar çölünde, sonsuz Sevda yoluna saldı.. Selam olsun sevdalılara ve selam olsun o yolda alnı ak yürüyebilenlere.. Sevgiler..
20 parts