Haykırışları, feryatları kuru kahkahalarla televizyon şovlarının gürültüsüyle bastırılmış bir çocuktu Aymergen. Çok şey aldılar ondan. Çok şey gitti ondan. Konuşmaya korktu o. Hep ağladı, bağırdı, çağırdı belki ama onun yangını hep içindeydi. Ta ki o geceye kadar. O gece kırdı zincirlerini Aymergen. Kurtuldu kaderin acı pençesinden. Kendi yolunu çizdi... O yoldan yürüdü. Ateşe verdi o gece Aymergen tüm geçmişini. Annesinin, babasının olduğu o evi. Ama o gece o kirli kaderden kimse kaybolmadı. Hepsi artık Aymergen'in çizdiği yolun yolcusuydu. Ama o gece Aymergen çok şey kaybetti. Onu o yapan bir çok şey gitti ondan. Önce geçmişi, sonra sesi. Sessizlik hüküm sürdü hayatında. Kendi sesi onu öylece çaresizliğe, kimsesizliğe terk ettti. Ama o gecenin tek bir getirisi oldu Aymergen'e. Beyoğlu... Hayatın ona tek armağanıydı. Ona çok görmediği tek şeydi. Sesini huzur bildiği adamın katran karası gözlerinde gördüğü huzurdu. Tanımadığı bir adamın sesinde huzur arayan kalbiydi...
8 parts