'LAVİNYA'

Bölüm 8 İLK GÖRÜŞTE AŞK

Günlerden Pazartesi

Saat 07:00

Uykumun en tatlı yerinde beni uyandıran ablam,

-Günaydın Lavinya bugün sabaha kadar uyuyamadım. Kahvaltın hazır ben geri yatacağım sen kahvaltını güzelce yap. Dedikten sonra odamdan çıkmıştı. Yatağımdan kalktım ve her gün ki gibi banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım ve saçlarımı tarafım. Odama gidip üstümü giyindim çantamı alıp mutfağa kahvaltımı yapmak için gittim. Bir bardak çay içip, ablamın hazırladığı kahvaltı tabağıma dokunmadan masadan kalktım. Bugün ki ruh halim bok gibi, umarım böyle devam etmez...

Kapıya indiğim de Ezgi'nin çoktan gelmesine şaşırmıştım ki,

-Günaydın lavii, heyy neden suratsız duruyorsun? Normal de 10 metre öteden gülümseyişini görürdüm. Hayret bugün kuşlarla da konuşmuyorsun, ha ha ha..

-Günaydın, evet bugün nedense istemsiz bir şekilde canım sıkkın. Neyse beni boşver hafta sonun nasıl geçti?

- Gayet güzel geçti Lavii. Kuzenlerim bize geldiler, dışarıda apaçi arabaları ile dolaştık ve baya da eğlendik. Ha ha ha! Hatta bir ara seni de çağırmaya yeltendik ama sonradan ailenlesindir diye vazgeçtik.

-Yeltendik derken kiminle yeltenmiştiniz? -Ay Lavii yanlış konuşmuşum işte yeltendim demek istemiştim.

-Peki canım bir şey demedim hah Merve de geliyor zaten.

- Günaydın arkadaşlarım nasılsınız?

-Günaydın mervecim iyiyiz sen nasılsın?

-İyi değilim tabi ki, sabah kalkmaktan nefret ediyorum.

Deyip mızmızlanmıştı. Bu sıra da korna basarak gelen Salih amcamız, bizi onu beklerken görünce çok şaşırmış ve sevinmişti.

-Günaydın kızlarım, sizi beni beklerken görmek ne güzel, artık bir şeyleri idrak edebiliyorsunuz demek ki?

-Ah Salih amca, böyle konuşmaya devam edersen yarın bir saat seni bekletir, beni almadan gidersen de arabanın lastiklerini indiririm!

-Aman Lavinya, şaka takılıyorum kızım, hafta sonu senin için iyi geçmemiş anlaşılan.

Demesi üzerine Merve ile göz göze geldik. Ezgi'nin yanın da bir şey soramadığını bildiğim için de içten içe gülüyordum. Artık okulun kapısının önüne gelmiştik , servisten indiks, kapıdan içeriye girdik.

-İyi dersler Mervecim çıkışta görüşürüz. dedikten sonra Merve'nin Ezgi duymaması için kısmış olduğu ses tonu ile 'gıcıksın' dediğini duymuştum. Sınıflarımıza girdik ve yine arka dörtlü de yerimizi aldık. İpek, Melisa, Ezgi ve ben. Sınıfımızın muhteşem dörtlüsü tam kadro oturduk, yine hiç dersi dinlemek istemediğimiz bir tavırla hocamızı bekliyordurduk.

Hocamızın sınıfa girmesi üzerine, tarih dersimizi işmeye başladık. İçimizden birilerini seçip sürekli sen devam et deyip, bizi kontrol etme çabasında olan hocamızın bu hareketlerini gülerek karşılıyorduk. Hele ki bizden birisine devam et derse, o zaman bak sen işe.

Melisa okurken sürekli yanında başka şeyler mırıldanırım ki okuduğunu unutsun ve şaşırsın. Biz de böylelikle dersi kaynatmış olalım.

Dersi böyle kaynattıktan sonra artık çıkış zili çalmasını iple çekmeye başladık.

Son dersimize girdğimiz sırada 2 hocamız birden içeriye girdi ve o çok sevdiğimiz kahraman hocamız aynı zaman da bize tiyatro dersi verecek olan canımız bir an da bizim isimlerimizi okumaya başladı. Sanırım yine bize disiplin yolu gözükmüştü. Acaba tuvalette gizli gizli sigara içtiğimiz mi ortaya çıkmıştı?