'LAVİNYA'

Bölüm 13 KANATLARI MI VAR ?

Saat 17:00

-Ablaa benim pembe elbisem nerede? Yıkadınız mı? Ne yaptınız anlamıyorum ki dolabımda yok!

-Ya bu telaşın nedir? Bi sakin olur musun? Kuruyan çamaşırlara bak oradadır.Ben şimdi babamları arıyorum, sen git bak..

Ablam babamla konuşmak için odasına gitmişti. Bende balkona doğru yürüdüm. 'Hah evet buradaymış benim pembe cicili bicili elbisem.. Hemen elbisemi aldım ve odama geçtim, alel acele bir şekilde pembe renginde, üstünde pembe çiçekleri ve yeşil yaprakları olan, büzgülü, biraz mini gelen elbisemi giymeliydim. Hazır babamlar da yok! Bu elbise ile gözüne gözükmemiş olacaktım. Oh mis! Banyoya gittim ve hemen maşayı taktım. Bugün saçlarıma maşa yapacaktım, çünkü daha önce beni öyle görmüş ve beğenmişti.. Saçlarımı taradım ve maşa yapmaya başladım. O sıra da yanıma gelen ablam giydiğim elbiseye şöyle bir bakarak imalı imalı

-Çok tatlı olmuşsun arkadaşların ile buluşmak için fazla güzel değil misin?

-Aa ne münasebet benim her halim güzel..

İnanmamış ama inanmış gibi yaptığı bir tavırla

-Neyse çok geç kalmıyorsun, o telefonda aradığım her fırsatta açılacak .Duydun mu beni?

-Hıhı duydum tamam. Mervoşlara gideceğim sonra çıkacağız haberin olsun.

-Tamam hadi dikkat edin. Mervelere gidince de mesaj at beni ikide bir arattırıp durma kendine! Sen geldiğin de arkadaşlarım evde olur ona göre!

-Tamam abla tamam, anladık, bb!

Evden hızlı adımlarla çıktım. Yürüyorum ama bu nasıl bir yürümek! Koşuyorum desem daha yerli bir anlatım olabilir. Resmen tabakaneye bok yetiştiriyor gibiyim! 'Ayy ben şimdi bulaşacağım ama ne yapacağım ne diyeceğim hiç bilmiyorum ki. İnşallah rezil olmam, lütfen Allah'ım lütfen bana yardım et.'

Mervelerin kapısına geldim. Dış kapı kapalı olduğundan zile ne kadar çok bastıysam artık, ki o an fark edemedim ne kadar bastığımın, evlerine çıkıp babasının beni sinirli bir şekilde karşılamasından anladım.

-Kim oo? Gelen kim? Kim üst üste basıyor zile?

-Ayy Mustafa amca benim Lavinya, kusura bakma aşağıdan zil çalışmıyor sandım sanırım üst üste çok basmışım. Özür dilerim.

-Gel Lavinya, önemli değil. Bende başkaları basıyor sandım.

-Ayy Lavii hoş geldin!

-Hoş bulduk Merve

İçeriye girer girmez kimseyle doğru düzgün konuşmadan Merve'nin odasına gittik.

-Ayy kızım inanamıyorum ya baya baya buluşmaya gidiyorsun he şimdi? Ben bile çok heyecanlıyım ya. Aradı mı peki?

-Heycandan saçmalayacağım diye korkuyorum Merve! Biliyorsun saçmalama gibi bi huyum var. Ne yapacağım ya? Acaba vazgeçsem mi? Ben yapamayacağım ya! Aramadı benden haber bekliyor.

-Ya sen deli misin? Ne vazgeçmesi. Hayır öyle düşünme Lavii her şey çok güzel geçecek tamam mı? Senden olan biteni dinlemek için meraktan öleceğim yemin ederim! Ayrıca senden haber bekliyorsa çocuğa ona hazır olduğunu söyledin mi?

-Hayır söylemedim, seninle konuşmadan hareket etmek istemedim.

-Ayy Lavii bu konular da ne kadar safsın! Benim ağzımdan çıkacak olan kararları bekliyorsun öyle mi? Ha ha ha. Rüyam da görsem inanmazdım.

-Off Merve uzatma birşeyi de ya! Ne yapayım şimdi ben?

-Ne yapayım mı? Şu çocuğu ara ve hazır olduğunu söyle!