'LAVİNYA'

Bölüm 16 LAVİNYA!

Kendimi canlandırmam gereken başrolü sürekli tekrar ederken buldum. Doğu da geçen bir aşk hikayesi idi. Canlandıracağım kızın adı 'Şevin' idi. Büyük bir aşk yaşayıp sonunda kavuşuyorlardı fakat lanet gelesi töre peşlerini bırakmıyor ve ikisi de sonunda ölüyordu. Elimden gelenin en iyisini yapmak için uğraşıyorum. Bana verilen bu görevi en iyi şekilde hakkından gelmeliyim. Saatlerce rolüme çalışıp bir gram bile kendimi yorgun hissetmediğim sırada ablamın yanıma gelmesi ile biraz soluklanmıştım. 

-Lavinya, babam ile abim bir hafta sonra yola çıkacaklar, senin gösterin de bulunmak çok istiyor ama bakalım işlerini halledebilirlerse bir iki gün önceden çıkıp senin gösterimine kadar gelmiş olabilirler. Ayrıca sürekli telefonuna mesajlar geliyor bir bak istersen.

-Tamam bakarım ama inşallah yetişmiş olurlar. Çok istiyorum görmelerini, gerçi çok da heyecan yaparım ama olsun.

-Heyecan yapılacak bir şey yok ablacım, sen halledersin ben güveniyorum sana. Ayrıca bugün annemin iş çıkışına gidelim, bizi çağırıyor. Sonra da sahilde gezeriz diyor ona göre bir plan yapma.

-Aa olur zaten bir saat sonra tiyatro kursuna gideceğim provamız var, sende çıkış saatim de gelirsin oradan geçeriz annemin yanına.

Telefonumu şarjdan alıp gelen mesajlarıma bakmaya başladım. Merve'den gelen mesaj;

'Lavi kursa ne zaman gideceksin? Gitmeden bize uğra evdekiler köye gitti bir kahve içeriz'

Yanıtla

'Tamam geliyorum on dakikaya'

Kıyafet dolabımdan bol paça kot pantolonumu ve üzerine giyeceğim toz pembe askılımı aldım ve üzerimi giydim. Askılım ile aynı renk olan sandaletlerimi de alarak kapıyı açtım.

-Ben çıkıyorum ablacım, Mervelere uğrayıp oradan tiyatro kursuna geçeceğim haberleşiriz

Beni geçirmeye kapıya gelip

-Asıl sen dikkat et görüşürüz

dedikten sonra kapıyı kapattı. Evden çıktığım da telefonuma gelen diğer mesajları kontrol ediyordum. Ezgi'den gelen bir mesaj;

'Lavii nerelerdesin sesin çıkmıyor, arayıp sormuyorsun da kırılıyorum bak, evdeysen size geleceğim'

Evden çıkmadan önce keşke baksaydım mesajlarıma. En azından şimdilik Mervelere gitmek yerine Ezgi'yi bize davet edebilirdim. Gerçi Ezgi'ye anlatamadığım Ahmet'i öğrenince nasıl tepki vereceğini kestiremiyorum ama yine de yanımda olacağından emindim. Bir diğer mesaj ise Ahmet'ten idi..

'Meleğim nasılsın ne yapıyorsun?'

Önceliğim ezgiye cevap atmadan önce Ahmet'e yazmaktı.

'İyiyim sen nasılsın? Arkadaşım Mervelere geçiyorum oradan tiyatro kursuna geçeceğim'

Mesajını da attıktan sonra artık Mervelerin kapısına gelmiştim. Son olarak Ezgi'ye de 

'Çok haklısın arkadaşım şimdi Mervelere geldim buradan tiyatro kursuna geçeceğim akşam haberleşelim, seni çok özledim.'

Zile bastığım da 'bekle geliyorum Lavii' diyen Merve'nin sesini daha kapıyı açmadan duyabiliyordum. 

-Hoş geldin Lavii bulaşık yıkıyordum canım gel

-Hoş bulduk Mervoş'um 

İçeriye geçtiğim de gittiğimiz ilk yer mutfak olurdu. Balkonda oturur kahvelerimizi içer ve dedikodu yapmaya bayılırdık. Hoş yaptığımız dedikodu da sayılmazdı. Çoğunlukla kendi hayatlarımızdan konuşurduk.