Müziği açıp okumanızı tavsiye ederim. Medyada ekli
Müzik:Furkan Olgaç, bak buradayım
Merhaba Canımın içleri nasılsınız? Umarım her şey yolunda ve sağlıklı günler geçiriyorsunuzdur. Yoğun günler geçiriyorum ve yazmaya pek vakit bulamıyorum. Sanki dolabı bile açsam içinden bir iş çıkacakmış gibi hissediyorum :)
Uzatmadan bölüme gecelim, bölüm sonunda konuşuruz. Oylarınız ve yorumlarınızla destek olmayı unutmayın lütfen
İyi okumalar :)
-------------------------------------
BÖLÜM 4: SIR
*Saklamaya çalıştığın acılar dudağının kenarında acı dolu bir gülümseme bırakıyor narçiçeğim.*
Her sabah erkenden kalkıp Ömer'in hizmetini yapıyor, ne zaman masaj yapacak olsam midemdeki bulantıya engel olamıyordum. Sıcak her ten bana bedenimde taşımak zorunda kaldığım sıcaklığı hatırlatıyordu. Önümdeki birkaç gün boyunca Özgür'ü görmedim. Ömer'in rahatsızlanması sonucunda tüm günüm şunu getir bunu götür diye koşturarak geçti. Ömer'in odasına Azize Hanım mekik dokurken bende Azize Hanım'ın emriyle mutfakla Ömer'in odası arasında mekik dokuyordum. Ömer sabaha karşı uykuya daldığında bende odama geçip uykuya daldım. Günün yorgunluğunun beni ele geçirmesi gerekirken sabahın köründe gözlerim açılmıştı. Işık almayan odamın karanlığında gözlerimi açtım. Kısa biran nerede olduğumu sorgulasam da kendime gelerek komodinin üzerindeki ışığı açtım. Yatağın paralelindeki duvarda asılı saate baktığımda sabah olduğunu anlayabiliyordum. Ömer'in kalkmasına bir saat olduğunu anladığımda duş almaya karar verdim.
Islak saçlarımla odaya döndüğümde ne kadar kendi kıyafetlerimi giymek istesem de Azize Hanım yalnızca kendilerine uygun kıyafetleri giyebileceğimin üzerine basa basa zihnime işlemişti. Benim için temin edilen gri elbisenin kirlendiğini düşündüğümde ikinci elbiseyi giydim. Siyah elbisenin kısa kolları bileğimdeki morluğu açığa çıkardığında çözüm yolu aramak istercesine siyah poşetimi karıştırdım. Kahverengi üzerine açık kahverengi renklerle çizgili oduncu gömleğimi üzerime geçirdim. Verilen elbiseler büyük gelmesine rağmen giymeyi seviyordum. Güzel giyinmeyi, güzel konuşmayı seven ruhum kirli ellerle zapt edilirken kim olduğumu unutmuştum. Zengin bir kadının eskittiği kıyafetlerini giymek ruhumu sızlatıyor, Esma Hanım'ın karşısında zavallılığımı saklamak için başımı yere eğiyordum. Elbisenin kendinin olduğunu biliyor düşüncesine kapılıp ruhuma eziyet ediyordum. Kirli kıyafetlerimi alıp odamdan çıktım.
Merdivenlerden koşar adım inip mutfağa girdim. Saliha abla kahvaltı hazırlarken Ayşe servis tabaklarını salona taşıyordu. Yüzümde eğreti duran gülümsemeyi kısa süreliğine takınıp "Günaydın" dedim.
"Günaydın kızım"
"Günaydın Aysun"
"Abla Ömer'in uyanmasına çok var o arada kıyafetlerimi yıkayayım diyorum"
"Arka bahçede makine var Aysun." Anlamaz gözlerle Saliha ablanın yüzüne baktığım sırada mutfaktan bahçeye açılan kapının önünde durup yanına yaklaştığımda eliyle bahçeyi gösterdi. "Buradan çık, arka bahçeye gittiğinde çamaşır makinesini göreceksin"
Saliha ablanın yanından geçip bahçeye adımladığımda omzumun üzerinden bakıp elimi konağın arka tarafındaki ağaçlık alanı gösterip "Burası mı?" dedim.
Saliha ablanın onayıyla arka bahçeye doğru hızlı adımlarla ilerlerken gözlerim etrafta dolaşıyordu. Onu arıyordum: Özgür'ü neden aradığımı bilmiyordum. Sanki görsem içim rahatlayacak etrafıma ördüğüm güvenli duvarların arkasına saklanmaya devam edecektim. Etrafta dolaşan bakışlarım arka bahçeye açılan büyük kapıyı gördüğünde hızlı adımlarla kapıdan geçtim. Ön bahçedeki zengin yaşamın arka bahçeye uğramadığını gördüm. Konağın arkasına inşa edilen yan yana sıralı küçük evlerde yaşayan insanlar benim hayatımı paylaşıyorlardı. Evlerin önünden bir bir geçerken bazı kadınların aralık pencereden kafalarını uzatıp beni izlediklerini görüyordum. Bakışları umursamadan geçip gittim. En köşedeki odanın hemen yanındaki bir oda genişliğindeki alana bir tane çamaşır makinesi yerleştirilmişti. Makinayı gördüğümde hazine bulmuş gibi sevindim. Koştur koştur makinanın yanına vardım. Makinaya çamaşırlarımı atmak için eğildiğim sırada makinanın içindeki yıkanmış kıyafetleri gördüm. Doğrulup etrafta birilerinin gelip çamaşırlarını alması için bakınırken elindeki süt kovasıyla gelen benim yaşlarımdaki kızı gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Ve Şehvetin Çekiciliği
Mistério / SuspenseDokunma bana dedi kadın Bana aitsin dedi adam... Uslandırma yöntemi seçen Mehmet'e yıllarca susan Ay Su... Susmalarını bile anlayan genç adamla felaketin ortasından ayağa kalkma hikayesi... Yaptığı hata yüzünden babası ve abisi tarafından işkence...