[bir, lolipopun sakızı]

657 47 17
                                    


bugün okul çıkışı, herhalde fazla dersin verdiği depresiflikten olsa gerek, nadir yaptığım bir şeyi yapıp bara geldim. girer girmez içki kokusunun ağırlığını hissettim. boştu etraf, çünkü sadece öğleden sonraydı. e, bu da keyfime gelir. çok fazla etrafa bakmadan en köşedeki koltuklara geçtim, oturmadan önce de sürekli titreyen telefonumu arka cebimden çıkardım. ne mesajları geldiğini biliyordum. yine bölüm birincisi mark lee'den not istiyorlardı. çok hoş.

oturduğum gibi telefonu açtım, o sırada da içeceğimi sipariş ettim. yüzden fazla mesaj vardı. yarısından çoğu yabancı numaralardı, bazıları da çıkmaya üşendiğim okul grupları.

istemsizce not isteyen herkese küfür ederken görüldü atmaya devam ediyordum. ilk senenin verdiği acemilikle bu mesajların hepsine cevap verdiğim olmuştu ama artık geri zekalılığı aşmaya çalışıyordum.

içeceğim geldiğinde çalışana sigara içip içemeyeceğimi sordum. kızın kediye benzer yüzü hiç hoşuma gitmediği için göz teması kurmadım, üstelik bir de yeşil kıyafetler giyinmişti.

kız beni rahatsız eden ses tonuyla sigara içebileceğimi söyleyip gittiğinde ani gelen baş ağrım geçmişti. acaba kızın yakınları bu ses tonuna nasıl katlanıyordu.

kafamı kaldırıp etrafa biraz bakındım, beni izleyen var mı diye. ama etrafta kimse yoktu. böylece rahatlayıp iç cebimden sigaramla lolipopumu çıkardım. sigara ve lolipopu aynı anda tüketme alışkanlığı lisedeki bandimden kalmıştı. büyük ihtimalle şimdi hepsi, özellikle bunu başlatan chenle, böyle bir şey olduğunu unutmuştu. ama geçmişte yaşayan salağın teki olarak bunu yapmayı asla bırakamayacağımı düşünüyordum ya da bırakmak için çabalamıyordum.

lolipopu açıp yemeye başladıktan sonra sigaramı da yaktım ve her zamanki gibi yaptım. ikisinin garip uyumu hoşuma giderken ve her şeyi unutmuşken yanı başımdan keskin bir mentollü sigara kokusu aldım. bu kokuyu sevmezdim, hatta nefret ederdim. aldığımda hemen o yerden çıkasım gelirdi. aklıma şerefsiz yuta'yı getirip, sinirlerimi yıpratırdı.

kafamı sağ tarafıma çevirdiğimde dibime giren biriyle karşılaştım. koskoca ve bomboş barda gelip de yanıma oturuyorsa bir sorun var demekti. beyninde.

telefonumu masaya bırakıp dik dik bakmaya başladım. özellikle şu an, sigara içip lolipop yiyorken, rahatsız edilmek istemiyordum. ikisi de bitmeden olduğum yerden kalkamazdım. böyle yetiştim çünkü.

"lolipopla sigara iyi gidiyor mu bari?" kalkıp yüzüne vurmak, belki kafasını masaya üst üste yirmi beş kez çarpmak vardı şimdi. ama sigarayı ağzımdan çekip yüzüne dumanı üflerken sadece kaşlarımı çatmakla yetindim.

"siktir git başka yere otur." güldü. sarhoş da değil, içki koktuğu yok. saçı başı gayet düzgün. hatta balıkçı yaka siyah kazağı özenle ütülenmiş. ceketinin yakası bile jilet gibi.

ani bir hareketle ayağa kalkıp ceketini çıkardı. çok hızlı ve sinirli hareketleri vardı. ama sinirli de durmuyordu. sadece... sadece aptaldı.

ceketini çıkartıp kazağının kollarını kıvırdığında kolundaki dövmeleri gördüm. aralarında hiçbir boşluk olmadan özenli ve güzel şekilde çizilmişlerdi. iyi dövmeci seçmiş.

"dövmelerime düştün di mi? çok var. istersen gösteririm bir ara." elimde olmadan güldüm, ama sinirden. sanki kırk yıllık arkadaşıymışım gibi davranıyordu.

"yumruk atabilir miyim?" sonunda yerine geri oturduğunda nazikçe sordum. bence hiçbir tartışma çıkmadan ona bir yumruk atmalıydım ve bugünü kapatmalıydık.

"karşılık veririm." diyip salak salak gülümserken bacaklarıma bakıp, bacak bacak üstüne atışımı taklit etti. bu eleman bilerek sinirlerime dokunuyordu.

alnına dökülen ortadan ayrılmış siyah saçlarını geriye itti ve masaya uzanıp içeceğimi aldı. leş gibi mentollü sigara kokuyordu. daha çok acı verebilmek için kulağına yumruk atmak iyi bir fikir olabilirdi.

kokudan yüzüm buruşurken, abartılı bir tepkiyle elindeki içeceğimi masaya geri koydu. "elma suyu mu gerçekten?" diye de ekledi.

geliyor, masama oturuyor, leş gibi mentollü sigara kokusuna rağmen onu dövmüyorum, bana aptal aptal şeyler söylüyor, üstüne üstlük izinsizce içeceğimi içip, bir de beğenmiyor.

"siktir git." şu an ona katlanıyorsam, tek sebebi lolipopun sakızıyla sigaramı içmek içindir. eğer bunu yarım bırakırsam şansım yaver gitmez. şu an çok gidiyor ya.

lolipopun sakızına geldiğimde hemen ikinci dalı yakıyorum. ikinci dal bittiğinde sakızı da yutarım. ve günlük ayinim tamamlanır.

ikinci dalı yakmamla karşımdaki gerzek hareketlendi.

"içki içmiyor musun? neden bardasın o zaman?" bu herif, cevap vermediğinizde sorusunu tekrarlayan tiplerden, belli. zaten sorduğu sorular çok da kişisel olmadığından, cevap verdim.

"alerjim var." hayır yok. "canım sıkıldı girdim bara." hayır yalnız kalmak istedim ama senin gibi bi geri zekalıyla karşılaştım. iyi şans.

o sırada elimdeki sigara bitti. karşımda salak salak gülümseyen adama aşağıdan bakıp son dumanımı da yüzüne üfledikten sonra kalkıp oradan çıktım. arkamdan bir şeyler bağırdığını duydum ama umrumda değildi. kurtuldum.

-
©fatenfive, 2020-2021

allahın emri fotoğrafımızla ficimize başlıoruz ki güzel geçsin🙏🙏

allahın emri fotoğrafımızla ficimize başlıoruz ki güzel geçsin🙏🙏

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
uyanmayan şehir | lumarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin