" Etrafındaki taş heykellere baktı. Mezarlığın dondurucu sessizliğinde uzun bir nefes aldı. Ölülerin gözlerini üzerinde hissediyordu. Hepsi konuşulanları dinliyordu. Biliyordu. Ve kış geliyordu."
A Game Of Thrones'
Eddard' 55_
15| love like that♡♡
Odanın içini dolaşırken burnumu çekip gözlerimi sildim. Yine gelmiştim bu odaya işte. Sanki ne zaman berbat bir hâlde olsam bu oda bana iyi geliyor, huzur veriyordu. Dolaşarak dolabın önüne geldiğimde duraksadım. Bana üzerini değiştir demişti değil mi? Yani istediğim kıyafetleri giyebilirdim. Dolabı açtığımda yüzüme vuran koku tekrar gözlerimi doldurdu. İçim patlayacak gibi oldu bir an. Kalbim sızlıyordu gidip ona sarılasım ve kokusunu teninde soluyasım geliyordu. Ama korkuyordum. İçinde bitirdiği duygular beni korkutuyordu. İter, kızar ve ben buna dayanamam diye yapamıyordum.
Uzandığım dolaptan bulduğum siyah bir sweati elime alıp baktım gülümseyerek. Simsiyah giyiniyordu ama içi kar gibi bembeyazdı. Tenine de yansıdığı bir beyazlığı vardı sanki. Herkesten korkarak yaklaştırdım burnuma derin kokusunun olduğu kumaş parçasını. Derin bir nefes aldım sweatten. Gözlerimden yaşlar tekrar akarken aceleyle onu yerine koyup rastgele beyaz bir kazak aldım elime. Şortlardan siyah olanını da alıp dolabın kapağını kapattım. Önce ağlayarak şortu giydim. Ardından kazağı giyip eski kıyafetlerimi katladım ve komidinin üzerine koydum. Gözlerimi tekrar silecekken kapı açılıp içeriye Yoongi girdi. Bir elim gözümde ona bakarken bana bakarak yanıma geliyordu. Kalbim sıkışıyor, başım dönüyordu bu hislerden. Nasıl bir şeyin içindeydim fikrim yoktu. Yanıma gelip karşımda durdu öylece. Yüzüme o kadar dikkatli bakıyordu ki heyecanımdan sadece üzerindeki thsirte bakabildim. Yüzümün deli gibi kızardığının farkındaydım ve bu beni daha da utamdırıyordu. Birkaç adım daha atıp dibime girdiğinde gözlerimi kapattım. Nefesi yüzüme çarpıyordu, gözümü açmak istemiyordum. Bu şey bitsin istemiyordum. Benden uzaklaşsın istemiyordum. Ama biliyordum tüm bunlardan sonra canım çok yanacaktı.
Bir elini çeneme koyduğunda yutkunup yüzümü yüzüne çevirmesine izin verdim. Gözgöze geldiğimizde aramızda olan santimler o kadar azdı ki dudakları neredeyse dudaklarıma değecekti. Bir eli hâla çenemdeydi ve ben sadece şaşkınca bakıyordum dibimdeki yüzüne. Kalbim patlayacak gibi hissediyordum. Bir şeyler boğazımı sıkıyordu.
"Ağlamandan nefret ediyorum." dedi fısıldayarak. Başım dönüyor gibi hissettiğimde Yoongi'nin thsirt ucunu tuttum sıkıca. "Neden bu kadar farklısın sen?" dedi birden. Biraz daha geriledi ama hâla dibimdeydi. "Her şeyin farklı. Gülüşün, bakışın, sesin, kokun... İçimdeki, seni koruma isteğimi bastıramıyorum. Sen ağladığında seni ağlatan şeyleri ortadan kaldırmak istiyorum. Her iç çekişinde seni sıkıca sarıp bırakmamak istiyorum. Jimin bana ne yapıyorsun böyle?" Konuşurken yüzümü okşuyordu eliyle. Bakışları yumuşacıktı, karşısında eriyordum sanki. Burnumu çektim tekrar gelen gözyaşlarımı tutmaya çalışırken. "B-ben.." Yoongi belime doladığı kollarıyla beni kendine çekerken kafamı her zamanki gibi boynuna gömdüm.
"Buraya ilk geldiğin gün seni o hâlde gördüğümde aileni mahvetmek istedim. Sen çocuk gibi ağlarken, vücudun paramparçayken acını ben hissettim Jimin. Seni ilk kez görmeme rağmen tüm acıyı kendimde hissettim. Nasıl yapabildiler bunu sana hâla aklım almıyor. Düşündüm. Sen buraya geldiğinden beri her yatağa yattığımda o anlarda neler yaşadığını düşündüm. Ruhun nasıl bu kadar güçlü kaldı, düşündüm. Farkında değilsin ama sen çok güçlü birisimn Jimin. Buraya bu kadar çabuk alışman, eskiyi bu kadar kolay atlatman, ruhunun deli gibi yorgun olmasuna rağmen dışarıya bu kadar olumlu görünmen... Jimin ben ilk kez bir hastamda bunları gördüm. İlk kez bana gerek kalmadan, kendi kendini iyileştiren birini gördüm. Ağlıyorsun ve nedenini bilmiyorsun değil mi? Ama ben biliyorum, hayatında ilk kez yaşadığın duygular içindesin ve bu seni ürküttü küçüğüm, biliyorum. İçin sıkışıyor, patlayacak gibi oluyorsun. Ama alışacaksın ve eskisi gibi ürkütmeyecek seni. Dediğim gibi ben hep burada olacağım. Sen bu kadar saf ve masumken, seni asla yalnız bırakmayacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
psychologist || yoonmin
FanficBenim yolum nerede? Zemin titremeye devam ediyor. Kendi başıma çöküyorum.. Sessiz bombalardan daha sesli. Evet sana söylemek istiyorum karanlığı, Karanlık her yerde. Bundan korkma. Gece beni yutsa bile pes etmeyeceğim. Senin için savaşıyorum, parla...