Ben dedim ki artık savaşı da görsünler, o zaman buda savaş
--------------------------------------------------------
Saat gece 2 ve ben hala uyumadım, babamı bekliyorum. Beni bugün o kadar şaşırttı ki hala o anın şokundayım.
O kadar çok yağmur yağıyor ki anlatamam. Camdan yağmur için baktığımda havuzun dolduğunu gördüm hatta taşıyordu bile.
Saat 02:30 babam hele şükür geldi. Panduflarımı giyip yavaş yavaş merdivenlerden iniyordum sessiz olmaya çalışıyordum bir andan da. Hole doğru açılan merdiveni iniyordum içimden bu merdivenleri birde çıkması var demiştim. Yağmur daha fazla yağıyormu diye cama çıkıp baktığımda biraz daha az yağıyordu artık.
Babamın odasına girdiğimde orada yoktu, tuvaletin kapısını çaldım orada da yoktu, mutfağa gidip baktığımda orada da yoktu. Galiba yanlış duydum dedim kendi kendime. Odama çıkmadan önce bahçeye çıkıp toprak kokusu almak istiyordum.
Bahçenin kapısını açtığımda babamı gördüm. Islak çimlere yatmış gökyüzüne bakıyordu ama ağlıyordu içinden hıçkıra hıçkıra ağlıyordu, siyah takım elbisesinin yeleği tamamen ıslanmıştı. Yanına gitmekle gitmemek arasında çok fazla kaldım, ama o benim babam niye ağladığını sormak istiyordum.
Babamın yanına giderken beni duymuş olmalı ki gözyaşlarını sildi, üstünü düzeltip oturur pozisyona geldi. Masmavi gözleri kıpkırmızı olmuştu. İstemeden gözlerim dolmuştu. Anında ona sarıldım kollarım birleşmiyordu ama sımsıkı sarıldım. Babam ben sarılınca daha da ağlamaya başladı, o ağladıkça bende ağladım bir 5 dakika böyle kaldık.
O an sadece dudaklarımdan çıkan sözcük " Çok teşekkürler baba". Babam bunu duyunca bir afalladı ama sonra neden olduğunu anladı " Her zaman güzel kızım benim senin mutluluğun için her şeyi yaparım" Kendimi daha fazla tutamadım babamın bu kadar ağlamasının bir nedeni olmalıydı o hiç bir zaman ağlamazdı helede bana hiç göstermezdi kesinlikle bir şey olması lazımdı.
" Baba ne oluyor lütfen söyler misin? Benden bir şey saklıyorsun ne saklıyorsun? Eskiden benimle hep konuşurdun ne oldu sana lütfen anlat. Sen ağladıkça ,eve geç geldikçe , sana çekmiş masmavi gözlerin kıpkırmızı olunca benim canım çok yanıyor baba. Lütfen lütfen anlat bana." Gözyaşlarım istemsiz bir şekilde döküldü kendimi hiç bir şekilde tutamıyordum, babamda öyleydi. O çok başarılı adam, her zaman güçlü kalan adam şuan ağlıyordu tüm kalkanlarını indirmiş hayatında en çok önem verdiği kişinin yanında ağlıyordu.
" Baba lütfen ağlama artık. Bende kötü oluyorum yapma lütfen. Açıkla işte bana rahatlarız ikimizde. Kaç gündür böylesin sen biliyorum ben baba, sen ağladıkça bende ağladım, sen bu dünyada ki en güçlü babaydın her şeyin altından kalkmayı becerdin. Şimdi de ağlıyorsun nedensizce niye baba niye ya." Artık ağlamam hıçkırıklaydı tüm söylediklerimi zar zor söylüyordum.
" Kızım bilmiyorum bilmiyorum Allah kahretsin bilmiyorum. Her şey çok güzel gidiyor işte ama ben ağlıyorum hiç bir zaman ağlamayan ben ağlıyorum. Senin yanında bu evde bütün o güçlülüğüm gidiyor uçuyor kayboluyor, ben çok tuhaf hissediyorum kızım heryerde anneni görüyorum"
( SIÇTIK)
Babamın bu dediğinden sonra çok fazla konuşmadık, çünkü bende annemin yansımasını görmüştüm. O cümleden sonra sadece ıslak çimlere yatmıştık ve ben orada uyuyakalmıştım gözlerimi açtığımda saat 7'ydi yatağımda olduğumu görünce azda olsa mutlu olmuştum. Ama bu mutluluğu Ceren'in aramasıyla bitirdim, telefonu açtığımda Ceren öyle bir bağırıyordu bir ara kulaklarım sızladı " Lan kurtçuk sen hala uyuyor musun?" gözlerimi avuşturarak" Evet çünkü saat 7"