Aynı Kaderler

61 11 49
                                    

 Şarkıyı açıp dinlerseniz daha iyi olur. İyi okumalar

-------------------------------------------------- -----------------

 "Ceren sen ne diyorsun. Mantıklımı bu söylediklerin" Bu sözleri denizde oturduğum yerden bağırıyordum. 

"Niye bağırdığını sorabilir miyim? Allah için bunda ne var, şuan zaten içimde ufacık ir kıvılcım safra olsaydı şuan eridi gitti." Dediğinde etrafıma baktığımda tüm insanlar tuhaf tuhaf bana bakıyordu. Telefonun mikrofon yerini kapatıp "Ne bakıyorsunuz maymun mu oynuyor?" Dediğimde herkes kendi önüne dönüp o çok bildiğimde konuşmaları yapmışlardı. 

 "  Ceren tamam özür dilerim bir an çok fazla bağırdım. Ama Allah aşkına senin dediklerin mantıklımı" dediğimde Ceren uzun bir nefes almıştı " Biliyorum mantıklı değil ama lütfen ona söyleme" 

 " Tamam da onu sevdiğini nasıl anladın Ceren" aslında bu bilgiyi kendim için istemiştim

" Her an onunla olmak istiyorum, onunla konuşmak, onunla yan yana yürümek, ona sarılmak her zaman bunları istedim onu her gördüğümde ona sarılasım geliyordu sonra anladım ki ben onu seviyorum" dediğinde baya bir duraksadım. Sonra biraz daha konuştuktan sonra kapattık.

 Hava soğumuştu deniz, baya bir dalgalanmıştı etrafta çok az kişi kalmıştı neredeyse. Denizin dalga sesleri beni çok rahatlatmıştı ilk defa tektim dışarıda ilk defa dışarıda insanları görüp gözlerim dolmuyordu.

 Eve gitmek için ayağa kaktığımda tam ağzımda bir el hissettiğimde büyük bir çığlık attım ağzımdaki eli dolayısıyla çığlığımı neredeyse kimse duymamıştı. Elini çok sıkı bir şekilde ısırmıştım, elini acı bir bağırmayla çektiğinde hızlıca ayağa kalkıp koşmaya başladım. 

Neredeyse on dakikadır koşuyordum. İzimi kaybettirdiğimi düşünerek telefonumu alıp babamı aradım. " Almina saat 12 sen neredesin?" soluk soluğa olan sesim onu korkutmuştu " Almina neredesin sen, niye nefes alamıyor gibisin, Almina kızım kal olduğun yerde" nefesimi düzenleyip konuşmaya tam başlayacaktım ki iri yapılı gri ve siyah giyinmiş adamı görmemle bir çığlık attığımda babam da duymuş olmalı ki Almina diye bağırmıştı telefonu kulağıma tutup " Baba ben sahil tarafındayım biri benim peşimde" dedim. 

  Telefonu kapatmak istemiyordum çünkü her an bir şey olabilirdi, hızımı arttırarak koşmaya başladım. Arkama dönüp baktığımda adam tam arkamdaydı eliyle tekrardan ağzımı kapattığında elimden geldiğince çığlık atmıştım. Babam hala telefondaydı  çığlığımı duyacak olmalı ki " Ulan orospu çocuğu kızımla ne alıp veremediğin var." dediğinde adam gülüp bana hızlıca bir tokat atıp beni yere sermişti. 

 Telefonu yerden alıp hopörlörünü açıp. " Ne oldu Rıza Efendi senin canını yakamazdım değil mi?" babam dışarıya çıkmış koşuyor olmalıydı ki bağırdığında sesi yankılanmıştı. " Ulan seni bulursam sana yapmayacağım işkence yok" demişti. Adam buna aınmış olmalı ki etrafında tam tur dönüp denize doğru yürüyüp tam taşların önünde durup babama okkalı bir küfür söylüyordu. 

 Gözlerimi açtığımda yerde duran bira şişesini görüp sessizce yerden kalkıp şişeyi elime aldım.  Adamın kafasın da kırdığımda sanki bu yetmeyecekmiş gibi birde iki bacak arasına sert bir tekme atmıştım. Adam yere yatıp acıdan inliyordu ekranı buz gibi olmuş telefonu alıp " Baba ben kaçıyorum" deyip kapattım. 

 O kadar hızlı koşuyordum ki bir ara nefes alamamıştım. Sırf eve gittiğimi belli etmemek için kaçıyorum demiştim, ama gene evime gidiyordum. 

Birkaç dakika sonra evin yokuşunda babamın adamlarının arabasını görmüştüm. İçime azda olsa bir rahatlık inmişti. Evin bahçesine doğru girerken babamı Mustafa Amca ile konuşurken görmüştüm.

SUÇSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin